Kasım Süleymani'nin ölüm yıl dönümünde mezarı yakınında saldırı? Kim düzenledi? Ne anlama geliyor? İsrail-Filistin meselesi nasıl etkilenir?
İran'da Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin 4. yıl dönümünde mezarı yakınlarında meydana gelen patlamada ölü sayısı 100'ü geçti. Peki İran'daki saldırıyı kim düzenledi? Kasım Süleymani'nin ölüm yıl dönümünde olması ne anlama geliyor? Bölgeyi bundan sonra ne bekliyor? Merak edilenleri gazeteci Dr. Savash Porgham'a sordum.
İran'ın Kirman eyaletinde 2020'de öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin mezarı yakınlarında meydana gelen iki patlamada hayatını kaybedenlerin sayısı 100'ü geçti.
Orta Doğu'da 7 Ekim'den bu yana İsrail-Filistin arasında zirveye çıkan gerilim sürerken meydana gelen bu saldırının anlamını ve arkasında kim olduğunu İran konusunda uzman olan gazeteci Dr. Savash Porgham'a sordum. Şimdi sizleri Savash'ın açıklamalarıyla baş başa bırakıyorum.
"SEÇİLEN YER ANLAMLI, PLANLI BİR SALDIRI"
Kirman'ın Süleymani'nin hayatındaki önemine dikkat çeken Savash Porgham, "Terör saldırısı artık kesin. İran kaynakları da artık bunun bir terör saldırısı olduğunu teyit ettiler. Saldırının yeri Kirman şehri. Kirman şehri; Kasım Süleymani'nin doğduğu yer ve gücünün ortaya çıktığı yer. Oradan yetişmedir kendisi. Bugün de Kasım Süleymani'nin Irak'ta suikaste uğramasının yıl dönümü olduğu düşünüldüğünde seçilen yer anlamlı. Tabiri caizse klişe tabirle; manidar bir yer seçilmiş.
Burada, böylesi bir günde pek çok kalabalığın toplanıyor olması; muhtemelen burada on dakika arayla iki patlamayı tasarlayanlar için hedefin aslında verilebileceği kadar çok insana zarar vermek ve can kaybının en yükseğe çıkmasını sağlamak. Yani karşımızda planlanmış bir terör saldırısı var."
"İRAN, İSTİHBARATIYLA ÖVÜNÜYOR AMA..."
Herkesin aklına gelen 'Saldırı önlenemez miydi?' sorusunu ise Porgham, "İran Devleti her zaman istihbaratıyla övünür. Ancak burada çok ciddi bir istihbarat zaafiyeti ve güvenlik zaafiyeti olduğunu görüyoruz. Çünkü böylesi bir büyük saldırı önlenememiş gözüküyor. Bu da İran Devleti'nin gerçekten çok büyük bir güvenlik zaafiyeti ve istihbarat zaafiyetiyle karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Bu önemli." sözleriyle yanıtladı.
"SÜLEYMANİ'NİN VARLIĞI DA YOKLUĞU DA ETKİLİ"
Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin üzerinden 4 yıl geçti. Belki kim olduğunu unutanlar olmuştur diye düşünerek Süleymani'nin İran'daki etkisini sorduğumda Savash "Kasım Süleymani İran'da muhalifler ve muhafazakarlar, rejim yanlıları tarafından elbette birbirinden farklı değerlendirilir. Kimilerine göre İran'ın en güçlü komutanı ve kutsiyet atfederler ona, şehit olarak görürler. Ancak muhaliflere göre de; bir katil ve bir savaş lordu. Onun için İran halkının Kasım Süleymani'ye yönelik homojen bir fikri yok. Kimisi sever kimisi sevmez. Ancak Kasım Süleymani elbette hem varlığıyla, hem yokluğuyla etkili bir isimdi." cümlelerini kurdu.
"İSRAİL-FİLİSTİN MESELESİ NASIL ETKİLENECEK?"
Sorum yukarıdaki gibi çok net. Cevap da bir o kadar netti "İsrail-Filistin meselesine bakıldığında 7 Ekim'den bu yana yani saldırıların başladığı günden bu yana elbette çok birbirinden farklı cephelerin açılması endişesi vardı. Bu noktada da Hamas'ın en önemli destekçisi İran'ın pozisyonu çok önemliydi. İran ne kadar da reddetse, Hamas'ı desteklediğini biliyoruz. Önemli olan bundan sonra ne olacağı? İsrail daha önce İran'ın içerisinde pek çok kez suikastler ve bombalı saldırılar gerçekleştirdi. İran'ın nükleer programının başında olan Fahrizade'yi öldürdü. Daha önce de pek çok nükleer bilim adamını öldürdü. Yani İsrail'in İran içerisinde operasyon yapabildiğini biliyoruz.
Bundan sonra İran'ın buna cevabı belki direkt olarak bir savaştan öte bölgedeki tüm vekil güçleriyle Yemen'den Irak'a Suriye'den Afganistan ve Pakistan'a, bölgedeki özellikle Lübnan Hizbullah'ı üzerinden İsrail'e yönelik bir vekil savaş bir vekalet savaşı yürütmek olabilir büyük ihtimalle, izlemek gerekiyor. Orta Doğu'da yeni cephelerin bu son saldırıdan sonra açılması kuvvetle muhtemel gözüküyor."