Katil İsrail ‘Rum planı’ için harekete geçti! Skandal plan ortaya çıktı | "Vadedilmiş Topraklar" iddiasıyla Kıbrıs'ı ele geçirmeye çalışıyorlar
Katil İsrail'in Hamas'ı bahane ederek 7 Ekim'de başlattığı Gazze soykırımı devam ederken, Siyonist İsrail'in planları bir bir deşifre oluyor. Gazze'yi enkaz kente çeviren, tüm Gazze halkını bölgeden sürerek veya öldürerek katliam gerçekleştiren İsrail'in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi üzerinden atacağı yeni adımın, kanlı işgalin son perdesi olacağı belirtildi.
Son Güncelleme:
İsrail Gazze için yaptığı işgal planını hız kesmeden uyguluyor. Gazze'yi tamamen kendi topraklarına katmak ve Gazze halkını yok etmek için amansız saldırılara girişen İsrail yönetimi, işgalin son ayağı olan Kıbrıs planını uygulamaya soktu.
İsrail'in "Vadedilmiş Topraklar" iddiası doğrultusunda Kıbrıs'ı parsel parsel ele geçirmeye başladığı uzun zamandır konuşuluyordu. Ada'dan toprak ve mülk toplayan İsrailliler özellikle Rum tarafında dikkat çeken biçimde çoğalmıştı. Gazze'ye saldırmak için Rum Kesimi'nden destek alan, bölgede askeri üs konuşlandırmak için girişimlerde buluna İsrail hükümeti, bu kez de "yardım" bahanesiyle harekete geçti.
İSRAİLLİ BAKAN KOŞA KOŞA RUM KESİMİ'NE GİTTİ
Dün gerçekleşen kritik bir ziyaretin ardından gözler, İsrail'in kirli planlarına çevrildi. İsrail, kara işgalini genişlettiği ve barınma, gıda, temiz su sıkıntısı nedeniyle insani felaketin derinleştiği Gazze'ye yardımların deniz yoluyla gönderilmesi için Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile değerlendirmelerde bulundu.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Eli Cohen GKRY'de Rum mevkidaşı Constantinos Kombus ile Gazze'ye bir "deniz koridoru" açılması konusunu görüştü. Rum mevkidaşı Kombus ile Larnaca Limanı'nı ziyaret eden Cohen, buradaki hazırlıklara ilişkin bilgi aldı.
SÖZDE YARDIM PLANINI AÇIKLADILAR
Açıklamaya göre, planlanan "deniz koridoru" kapsamında Gazze'ye gönderilen insani yardımlar Larnaca Limanı'nda kurulan çok amaçlı merkezde İsrail'in koordinasyonuyla teftişten geçerek "İsrail'e uğramadan" doğrudan Gazze'ye gönderilecek. Cohen, Gazze'ye GKRY'den açılacak deniz koridorunun "İsrail'in Gazze Şeridi'nden ekonomik olarak çekilmesine katkı sağlayacağını" belirtti.
Filistin halkına açık açık soykırım uygulayan İsrail'in sözde "insani yardım" için başlattığı Kıbrıs sürecinin ardındaki gerçekler ise ortaya çıktı. 'Rum planı'yla Gazze'yi her koldan abluka altına alacağına kesin gözüyle bakılan İsrail, strateji uzmanlarına göre bu planla bölgeyi kara geçişlerine tamamen kapatacak.
Mısır'dan Gazze'ye açılan Rafah Sınır Kapısı'ndan gelen insani yardımları durdurmak için yapıldığı söylenen planla "insani yardım" bahanesiyle bölgenin işgali tamamlanacak.
Öte yandan konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum yönetimi kontrolündeki toprakları kullanan ABD ve İngiltere'nin Tel Aviv'e askeri destek verdiğini belirterek, "İsrail ile işbirliği yapan GKRY, Gazze'ye yardım konusunda samimi değil." İfadelerini kullandı.
"NİYETLERİ YARDIM DEĞİL PERDELEME"
Tatar, GKRY'nin kontrol ettiği topraklarda İsrail'e destek için son dönemde artan ABD ve Fransız askeri varlığına dikkati çekerek, GKRY tarafından gündeme getirilen "Gazze'ye deniz yolu ile insani yardım koridoru"nun Rum topraklarından İsrail'e askeri desteği "perdeleme" niyetini taşıdığını savundu.
Tatar, GKRY'nin tüm bu eylemleri, Kıbrıs'ın garantörünün Türkiye ve Kıbrıslı Türklerin de Ada'nın ortağı olduğunu göz ardı ederek gerçekleştirdiğine dikkati çekti. "İsrail ile işbirliği yapan GKRY, Gazze'ye yardım konusunda samimi değil." diyen Tatar, şunları kaydetti: "İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen buradaydı. Onlar geliyor, bir taraftan bunlar gidiyor. İşbirlikleri devam ediyor. Bir yandan bazı ülkelerin askeri faaliyetleri, diğer taraftan GKRY'nin İsrail ile ilişkileri, tüm bunlara bakınca insani yardım koridoru işini diğer mevzuları 'perdeleme' olarak düşünüyorum. Eğer Rumlar, insani yardım koridoru konusunda samimi olsalardı İsrail ile bu kadar yakın olmazlardı. Dolayısıyla burada bir samimiyetsizliğin olduğu gerçek."