ABD'li Kongre üyesi: Netanyahu için rehinelerin önemi yok

İsrail, 7 Ekim'de Hamas'ın Aksa Tufanı baskınını gerekçe göstererek başlattığı saldırılarda 11 binden fazla sivili katletti. Sağlık dahil birçok altyapısı çöken kentin güneyine yığılan Filistinliler, burada da İsrail ordusunun bombalarının hedefi oluyor.

Gazze'ye rehineleri kurtarmak ve Hamas'ı bitirmek amacıyla girdiğini açıklayan İsrail ordusu, yaklaşık 250 rehineden şimdiye kadar sadece 5'ini kurtarabildi.

ABD Temsilciler Meclisi üyesi Joaquin Castro, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinin oturumunda, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"GAZZE'YE 20 BİNDEN FAZLA BOMBA ATILDI, SADECE 5 REHİNE KURTARILDI"

Castro, oturumda ifade veren Savunma Bakanlığı Orta Doğu Politikasından Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Dana Stroul'a, "Gazze'ye bugüne kadar ne kadar bomba atıldığını biliyor musunuz?" sorusunu yöneltti.

Stroul'un "hayır" yanıtını vermesi üzerine, İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırılarında 20 binden fazla bomba attığını belirten Castro, öte yandan bugüne kadar sadece 5 rehinenin serbest bırakıldığına dikkati çekti.

"NETANYAHU, REHİNELERİ ÖNEMSEMİYOR"

Castro, "Bana öyle geliyor ki (İsrail) Başbakan (Binyamin) Netanyahu, rehinelerin serbest bırakılması yerine toplu cezalandırmaya öncelik veriyor." ifadesini kullandı.

Kendisini savunması için uzun zamandır destek verdikleri İsrail'in, sivillere ve altyapıya yönelik saldırılarını eleştiren Castro, "Doğrudan bir ambulansı vurdular, mülteci kamplarını 2-3 kez vurdular. Bunu nasıl açıklayacağız?" diye konuştu.

Castro, insanların gelişmeleri değerlendirirken "İsrail'in neden bir ambulansı hedef aldığını, neden 30 basın mensubunu, 4-5 bin çocuğu öldürdüğünü" de sorguladığını kaydetti.

Birkaç gün önce Gazze'de gıda ve su eksikliğinin devam ettiğine dair oldukça rahatsız edici haberler aldığını kaydeden Castro, Gazze'de su sisteminin arızalandığını hatırlatarak oradaki insani durumun vaziyetini sordu.

ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Barbara Leaf de soruya, "Su sistemi çabalarımızın odak noktası oldu. Su başlangıçta kesilmişti. İsraillilerin suyu tekrar açmasını sağladık." yanıtını verdi.