Benim bu 2024 yılından hiç umudum kalmadı ve yetkililere sesleniyorum;
Tez zamanda 2024 yılını bitirin ve 2025 yılına geçiş yapalım.
Delirdim falan zannediyorsunuz ama şükürler olsun aklım hala yerinde. Sadece 2024 yılına ilişkin içimde biriktirdiğim bütün umutlar daha yeşermeden, sağ olsun astrologlar sayesinde çorak tarlaya dönüştü.
Medyada adettir, Aralık ayının hemen başında tanıdığımız ne kadar astrolog varsa bitmekte olan yılın kısa bir analizini, sonra da gelecek yılın astro haritasını çıkarttırırız. Hatta biz magazinciler iş renklensin, biraz da köpürsün diye araya birkaç popüler isim de sıkıştırıp işin etinden sütünden faydalanmak isteriz.
Onca astrolog sayfa sayfa 2024 yılının analizini yaptı fakat hiçbirinin bu yıldan umudu yok.
Mercimek tanesi kadar yok. İki satır olsun yok.
Ne kadar kenafir yorum varsa hepsini 2024 yılı içine sıkıştırmışlar. Ekonomik kriz dersen 2024’te, savaş- kan-gözyaşı dersen 2024’te, ayrılıklar-ani ölümler 2024’te, yer altında-yer üstünde doğal bütün afetler 2024’te...
Doğuda kan, batıda kriz, kuzeyde entrika, güneyde doğal afetler 2024 yılında...
Bizim ünlüler dünyasında ani ölümler, ani boşanmalar, aldatmalar, terk etmeler 2024’te.
Hadi gel şimdi bu 2024’e bel bağla.
Astrologlara göre bu 2024 evlat olsa sevilmez. Bu nedenle bir an önce ne yapıp edip 31 Aralık 2024 akşamı saat 23.55’e ulaşmamız lazım.
Şimdi diyeceksiniz ki “Sanki 2023 yılında çok yüzümüz güldü, iki yakamız bir araya geldi, az ağladık, az canımızı yandı, bolluk bereket içinde yüzdük de 2024 başımıza çorak örecek."
Vallahi tam da bunu diyorum işte, 2023 yılında başımıza ne geldiyse 2024 yılında bonusuyla kapımızı çalacak. Ben astrolog tayfasının yalancısıyım ama gel gelelim arkadaş bir tanesi bile henüz doğmamış çocuğa şöyle helalinden bir don biçmez mi? Biçmediler işte dibin dibi 2024 benden söylemesi.
Yıllar önce bir falcı kardeş ile sohbette “Şu işin içine de hele demiştim” de “içi dışı yalan dolan abi, insanlar hep iyi şeyler duymak istiyor. Vakti önemli değil umut hep var ya üç gün ya üç ay” demişti.
Umut her daim var, umut olmadan olmuyor... Ben diyeyim üç gün siz deyin üç ay ama umut hep var.
Her ne kadar astrologlar, yer bilimciler, atomcular, fizikçiler, rütbeliler-rütbesizler, siyasiler vs. 2024 yılı için kapkara bir tablo çizse de siz içinizdeki ışığı hep açık tutun.
Geçtiğimiz yıllar sanki güllük gülistanlık geçmişte bu yıl kış çetin geçecekmiş gibi karamsarlığa kapılmayın. Her geçen gün bir önceki günü arar olmadık mı?
Dön bak arkana, dün var olanlar bugün var mı hayatımızda? Bak daha şunun şurasında Dilan kızın kapısında dizi arabalar vardı, bugün o arabalar taksim meydanında, Sultanahmet’te trafik uygulamasında...
Dilan kız pat pembe odada, pat Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde.
Bak Seçil Erzan kızımıza dün bir bankanın müdür koltuğundaydı şimdi ise Silivri’de koğuş ranzasında.
Bak Fatih hocaya dün boğaza karşı aşırılamayan dolarlarının huzuruyla villasındaydı, şimdi ise hop kapı komşumuz Yunanistan’ın başkenti Atina’da.
Say say bitmez, kapıya koysan kokmaz, sokağa atsan kedi-köpek yemez bu mevzuları.
Öyle ya da böyle yaşanacak koca bir yıl var önümüzde. Gözünüzü dört açın boş beleş insanların iki lafına, 1 dakikalık videolarına aldanmayın. İki türkü tutturdu diye kendinizi fan tayfasının rüzgârına kaptırmayın.
Ahmet Kaya’nın da dediği gibi tenhalarda dolaşmadan, belaya bulaşmadan, polislerle dalaşmadan yaşayın gitsin.
Korkulu rüya görmektense uykusuz kalmayı tercih edin dostlar, yeni yılınızı kutlu olsun.