7 Ekim’den bu yana İsrail’in Filistin topraklarındaki zulmü devam ederken sadece İsrail değil Avrupa ve ABD basınında da sık sık terör tanımlamaları ve analizleri yapılıyor.
Özellikle Hamas üzerinden yapılan terör analizlerinde Hamas’a verilen destekler de sık sık gündeme getiriliyor. Hatta İran ve Türkiye sık sık Hamas’a destek verdikleri için “teröre destek vermekle” itham ediliyor.
Hamas’ın örgüt yapılanması, siyasi parti olma süreci ve yaptıkları ile bölge için ne anlam ifade ettiğini bir kenara bırakalım. Hamas’ın terör örgütü olmadığını ve bölgede yaptıkları ile asıl terörün kaynağının İsrail olduğunu Avrupa ve ABD’ye veya türevlerine anlatmak hayli zor.
Fakat dünyanın düzenini sağladığını iddia eden ve uluslararası kurumlar üzerinde söz hakkına sahip olan Avrupa ülkeleri ve ABD’nin teröre verdiği destek analiz edilmeye değer bir konu.
Ne demek istiyorum hemen verilerle açıklayalım.
Türkiye’nin yıllarca mücadele ettiği ve sadece ülkemiz için değil bölgemiz için de tehlike arz eden PKK’yı terör örgütü olarak gören ülkeler listesinde Avrupa’nın birçok ülkesini ve ABD’yi görebilirsiniz.
Mesela AB ülkelerinin tamamı PKK’yı terör örgütü olarak görüyorlar. Fakat AB’ye üye olan ülkelerde PKK’nın siyasi partileri hatta kampları mevcut.
- Avrupa Parlamentosu sık sık kırmızı bültenle aranan PKK’lı teröristleri kürsüye çıkarıyor ve ağırlıyor. Hatta 2016 yılında teröristbaşı Abdullah Öcalan ve diğer PKK üyelerinin fotoğraf sergisi Avrupa Parlamentosu’nun koridorlarında sergilenmişti.
- Avrupa’nın en güzide ülkelerinden biri olan Belçika, PKK’nın televizyonculuk faaliyetlerinin merkezi olmuş durumda.
- Yunanistan, daha PKK’nın ilk ortaya çıktığı günlerde teröristlere kucak açmış ve kamp kurmalarına müsaade etmişti. Hatta Lavrion Kampı halen aktif durumda.
- PKK’ya kucak açan ülkelerden biri de Almanya. Türkiye’nin terörist listelerinde yer alan birçok isim Almanya’da sivil toplum faaliyetleri adı altında terör faaliyetleri yürütüyor.
- Sık sık Türkiye aleyhine işlerin içerisinde yer alan Fransa’da da durum Almanya’dan farklı değil. Hatta PKK’ya olan destek Macron’un bazı açıklamaları ile cumhurbaşkanlığı düzeyinde diyebiliriz.
- Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yine buna benzer bir tablo söz konusu. Yakın dönemde NATO üyeliği için Türkiye ile karşı karşıya gelen İsveç’te PKK’nın siyasi partisi bile bulunuyor.
Gelelim müttefikimiz olan ABD’ye;
ABD, PKK’yı terör örgütü olarak gördüğünü açıklasa da eylemde belki de PKK’nın en büyük destekçisi konumunda. Özellikle Arap Baharı sürecinde PKK’nın Suriye uzantısı YPG’yi açıktan destekleyen ABD’nin daha geçtiğimiz aylarda 300 TIR askeri yardım yaptığı ortaya çıkmıştı.
Ayrıca ABD’nin bazı komutanlarının merkezden aldıkları tek görev YPG’ye kamp kurup orada terörist yetiştirmek. Bölgede ABD askerleri tarafından YPG’ye verilen askeri eğitim görüntüleri sık sık medyaya yansımıştı. Hatta ABD’de yapılan bazı değerlendirmeler sonucu YPG’ye düzenli ordu kurmak istedikleri de ortaya çıkmıştı.
Şimdi tüm bu veriler ile bir kıyas yapmak şart oldu.
Bir tarafta Hamas’ı terör örgütü olarak kabul etmediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, zaten açıktan bunu ilan ediyor. Türkiye resmi olarak Hamas’ı bir terör örgütü değil işgale karşı direniş oluşumu olarak görüyor.
Diğer tarafta da PKK’yı terör örgütü olarak gördüğünü ilan eden fakat buna rağmen her türlü desteği veren Avrupa ve ABD yer alıyor.
İşte buna tam olarak diplomatik ikiyüzlülük diyorlar.