Aşırı sağ ve Wilders'ın zaferinin analizi

Son zamanlarda sadece Avrupa'da değil dünyanın neredeyse her yerinde yükselen aşırı sağ eğilimler bir rüzgar oluşturmuş durumda. Wilders'ın zaferi bunun son örneği.

Cuma Obuz Yazar cumaobuz@haberet.com

Avrupa ve ABD'de yükselen aşırı sağın etkilerini ilk olarak ABD seçimlerinden galip ayrılan Trump ile görmüştük. Her ne kadar bugün iktidarda olmasa da bir sonraki ABD seçimlerinin şimdiden favorisi olmayı başardı Trump.

Trump'ın bu yükselişi ve kendisini siyaset arenasında kabul ettirmesinin ardından Avrupa'da birçok seçimde aşırı sağ partilerin yükselişine şahit olduk.

Fransa'da Le Pen neredeyse kazanacak ve başbakan olacaktı. İtalya'da Meloni kazandı ve başbakan oldu. Şimdi ise Le Pen'den sonra Avrupa'da aşırı sağ, ırkçılık ve İslam düşmanlığı denince akla ilk gelen isimlerden biri olan Geert Wilders Hollanda'da yapılan seçimlerin galibi oldu.

Biraz geriye gidelim ve Geert Wilders'ın siyaset arenasına çıktığı ilk seçime gidelim. İlk olarak 2006'daki seçimlere katılan Wilders, yüzde 5,9 oy alarak aslında çok da önemli bir parti olarak görülmüyordu. Fakat diğer aşırı sağ parti liderleri gibi Wilders'ın de pes etmeye pek niyeti yoktu. İlk seçiminin ardından girdiği seçimlerde aldığı oy oranları şu şekilde;

2012 seçimlerinde yüzde 10,1

2017 seçimlerinde yüzde 13,1

2021 seçimlerinde 10,8

son olarak 2023 seçimlerinde yüzde 23,5 oy almayı başardı. 

Bu uzun yolculukta Wilders'ın en önemli söylemi Müslümanların ülkeden gönderileceği yönündeki ifadeleri olmuştu. Bunun yanında Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için de sürekli tahrik edici cümleler sarf ederek kamuoyunu etkilemeyi başarmıştı.

Wilders her ne kadar seçimlerden zaferle ayrılsa da hükümeti kurmak için tek başına yeterli sandalyeye sahip olmadığı için diğer partilerle masaya oturacak ve belki de hükümetin kurulması aylar sürecek. Şimdiden bazı pazarlıklar yapılıyor. Wilders bu süreçte başbakan olmak için bazı söylem ve politikalarda ılımlı olmayı dahi vadetti.

Hükümet kurma konusu nasıl sonuçlanır, Geert o koltuğa oturabilir mi bir kenara bırakalım. Wilders neden bu kadar oy aldı ve aşırı sağın yükseliş nedenleri neler bunun üzerinde duralım.

İlk soru; Geert Wilders neden bu kadar oy aldı?

Bu sorunun tek bir cevabı yok elbette. Bu soruya sağlıklı cevap verebilmek için Hollanda kamuoyunu iyi analiz etmek gerekir. Hollanda'da da diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi pandemi sonrası ekonomik sıkıntılar ortaya çıktı. Bir de bunun üzerine Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkilerini eklerseniz Hollanda halkının oy vermedeki birinci önceliği ekonomik konular olmuştur. 

Mevcut hükümetin ekonomiyi doğru yönetememesi ve Ukrayna'ya yapılan aşırı mali destekten rahatsız olan halkın Wilders'a yönelmesi sonucunu doğurmuş diyebiliriz. Çünkü Wilders'ın seçim vaatleri arasında Ukrayna'ya yapılan desteklerin azaltılması, vergilerin düşürülmesi, asgari ücretin artması, emeklilik yaşının düşmesi gibi şeyler var. Hatta tıpkı Brexit gibi Nexit ifadesi ile AB'den ayrılmak gibi bir planı olduğunu gizlemiyor. 

Yine şu sıralar mültecilerden kaynaklı güvenlik endişeleri de oy verme alışkanlıklarını etkilemiş olabilir. Wilders'ın 10 bin yeni polis ataması yapmak ve polislerin yeniden sokaklara çıkmasını sağlamak gibi amaçlarının olduğunu biliyoruz. 

Söz konusu Wilders olunca İslam karşıtı söylemlerinde ciddi etkisini olduğunu söylemeden geçmeyelim. Zira Wilders'ın vaatleri arasında 'İslamlaşma ile mücadele' adında kocaman bir başlık bulunuyor. Bunun yanında aşırı sağın yükselişinin nedenleri arasında sayabileceğimiz mülteci meselesi de Wilders'ın önünü açmış diyebiliriz.

Tüm bu nedenler popülist ve ırkçı siyaseti beslemiş ve Le Pen gibi, Wilders gibi tipler dünya siyasetinde yer edinmişlerdir. 

Son zamanlarda sadece Avrupa'da değil dünyanın neredeyse her yerinde yükselen aşırı sağ eğilimler bir rüzgar oluşturmuş durumda. Wilders'ın zaferi bunun son örneği. Fakat özellikle Filistin'de yaşananlardan dolayı Avrupa'da yeniden alevlenen sol-sosyalist akımlar da adından söz ettiriyor. Sadece Hollanda'da değil sanırım dünyanın tamamında aşırı sağ ve sol-sosyalist eğilimler arasında yeni bir siyasi çekişme iklimi oluşmaya başlıyor. Bakalım bundan içinde bulunduğumuz coğrafya ve ülkemiz nasıl etkilenecek?

Tüm yazılarını göster