Cumhuriyetimizin 100. Yılını dün büyük bir coşku ve heyecanla kutladık. Türkiye’nin dört bir yanında genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle çocuğuyla büyük bir millet şuuruyla sokaklara akın ettik.
Kimilerinin kutlamaları iptal edecekler diye algı yapmasına inat Türkiye Cumhuriyeti’nin asıl sahibi olan millet, devleti ile el ele 100. Yılı kutladı.
İstanbul Boğazı’nda yapılan F16, Solo Türk ve Türk Yıldızları gösterileri, boğazın etrafına toplanan yüzbinlerce vatandaş tarafından alkışlarla izlendi. Ardından 100 savaş gemisinin geçişi hepimizi gururlandırdı. Zeybek oynayan askerler, ellerinde gazetelerle “yazıyor yazıyor Cumhuriyet’in 100. Yılını yazıyor” diye koşuşan çocuklar, Türk Bayrakları ile marşlar söyleyen vatandaşlar ve daha nice gurur verici tablo ile kutladık 100. Cumhuriyet Bayramı’nı.
Açıkçası hem dışarıya çıkıp yerinde gördüğüm hem de sonrasında ekrandan izlediğim veya sosyal medyada gördüğüm her kutlama anında gözlerim doldu.
Tüm bunları görünce;
Sevindim çünkü milletin siyasi fikir gözetmeden Cumhuriyet’e, Atatürk’ün mirasına, şehitlerimizin ve gazilerimizin bize emanet ettiği vatana sahip çıktığını gördüm. Tıpkı 15 Temmuz’da destansı bir mücadele ile sahip çıktığı gibi.
Gururlandım çünkü Atatürk’ün ‘Muasır medeniyetler seviyesine çıkma’ ülküsü yolunda atılan her adımı bugün görme fırsatımız oldu. Milli Teknoloji Hamlesi’nin her geçen gün bizleri daha da gururlandıracağını düşünüyorum.
Hüzünlendim çünkü bu vatanı canları ve kanları pahasına kurtaran ve bize emanet eden ecdadımız geldi aklıma. Nene Hatunlar, Sütçü İmamlar, Hasan Tahsinler, Şahin Beyler, Fevzi Paşalar, Kazım Paşalar, İsmet Paşalar, tabi ki Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve daha nice şehitler ve gaziler geldi aklıma. Onların hakkını nasıl öderiz diye düşündüm.
Cumhuriyetimizin 100. Yılını coşku ile kutlarken gençlere seslenmek istiyorum. Başka vatan yok. Türkiye’ye sahip çıkmak herkesin boynunun borcu. Yüz yılı aşkın çevremizde yaşananları hepimiz görüyoruz. Irak, Suriye, Filistin, Afganistan, Libya hatta neredeyse tüm Orta Doğu’nun hali ortada. Kimileri batılı devletlerin sömürgesi olmuş, kimileri iç savaş halinde, kimileri işgal edilmiş, kimileri de batının sözünden çıkmayan liderlerin elinde esir olmuş. Türkiye topraklarında yaşayan her bir gencin çevresine bakarak ibret alması gerekir. Bizler 100 yıl önce yazılmış bir bağımsızlık destanının mirasçılarıyız. O yüzden bu ülkeye sahip çıkmak hepimizin boynuna borç. Siyasi olarak farklı düşünsek de devlet ve millet söz konusu olunca bir arada olmayı başardık ve yine başarabiliriz.
Tüm bu duygularla nice 100 yıllara Cumhuriyetle…