Grip salgını önemli bir etken! Kızılay'ın kan stokları alarm veriyor

Ülkemizde yıllardan beridir faaliyet gösteren ve nice hayatların kurtarılmasında yardımcı olan Türk Kızılay'dan herkesi endişelendiren bir haber geldi. Kızılay tarafından yapılan açıklamada kan stoklarının ciddi oranda azaldığı ifade edildi.

Abone ol

Ülkemizde 100 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren Türk Kızılay hastane koridorlarında şifa bekleyen hasta yakınlarına yıllardır umut oluyor.

Şüphesiz bu umudun arkasında da kan bağışçıları yer alıyor. Fakat pandemi ile beraber kan ihtiyacı daha artsa da kan bağışçısı sayısı azaldı. Yaşananlara bir de ülke genelindeki grip salgını da eklenince kan stokları için alarm zilleri çalmaya başladı.

Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, ülke genelinde kan stoklarının asgari seviyenin altı olan 35 bin düzeyine düştüğünü belirterek, "Sağlıklı ve sorumluluk sahibi her bireyin kan bağışını bir alışkanlık olarak edinmesini temenni ediyorum. Kan bağışını 7 gün 24 saat sürdürmemiz lazım" dedi.

Kınık, yaptığı açıklamada, kan stoklarının güncel durumu ve başlatılan "Ulusal Kan Bağışı Kampanyası"na ilişkin bilgileri paylaştı.

Kanda asgari stok seviyesinin 50 bin düzeyinde olduğunu aktaran Kınık, "50 bin asgari stok seviyesinin altına düşüldüğünde 'alarm' veriyoruz. Çünkü bu Türkiye'nin ulusal kan stoku. Tamamen vatandaşlarımızın gönüllü destekleriyle bu stokları yönetiyoruz, dolduruyoruz ve kan ihtiyaçlarını bu şekilde karşılıyoruz." ifadesini kullandı.

Kan stoklarında sıkıntı yaşandığında da bunu açık ve şeffaf bir şekilde insanların bilgisine sunduklarına dikkati çeken Kınık, bu nedenle sosyal medyadan da çağrıda bulunduğunu anımsattı.

KAN STOKLARI NEDEN AZALIYOR?
Kınık, Ulusal Kan Bağışı Kampanyası'nın kan stoklarındaki azalma nedeniyle başlatıldığının altını çizerek, "Aslında bu genellikle kış aylarında yaşadığımız bir durum, stoklar düşme eğilimi gösteriyor. Fakat bu yıl, Kovid-19 salgını sürecinde yaşadığımıza benzer, ülke genelinde yaygın grip salgını eklendi. Bunun da yol açtığı olumsuz bir etki söz konusu." dedi.

Okulların yarıyıl tatiline girmesiyle seyahatlerin artmasının da kan bağışlarında sorun yarattığını anlatan Kınık, "Üst üste binen bu unsurlar, kan bağışlarında olumsuz etkiler oluşturdu. Hem günlük ihtiyacın giderilmesi hem de ani büyük ihtiyaçlar olduğunda bunun karşılanabilmesi için kanda asgari stok seviyesini korumak zorundayız." diye konuştu.

KAN STOKLARINDA ŞU AN 35 BİN DÜZEYİNDEYiZ
Kan stok seviyesinin güncel durumuna yönelik Kınık, "Kan stoklarında şu an 35 bin düzeyindeyiz. Günlük 8-9-10 bin ünite civarında kan alıyoruz ve aşağı yukarı bu kadar da bir sarfiyatımız var. Günlük 2-3 bin ünite fazla kan bağışı aldığımızda stok seviyelerini doldurabiliyoruz. Şu an çok panik yapacak bir durum yok ama stokların güvende olması, her türlü kötü şarta, olumsuz duruma karşı hazır olması açısından asgari stokları belli bir seviyede tutmamız gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.

Kınık, ramazan ayında da kan bağışlarının azaldığına işaret ederek, bu döneme yüksek stok seviyesiyle girilmesinin önem taşıdığını vurguladı.

BİN 200 HASTANENİN 13'ÜNÜN GEÇİCİ KAN BANKASI VAR
Hastanede tedavi görenlere kan tedarikinde problem yaşanıp yaşanmadığına ilişkin de Kınık, şunları kaydetti:

"Hastanelerin ihtiyaçları şu an karşılanabiliyor. Fakat Türkiye'de bin 564 hastane var, yaklaşık bin 200'ü bizden kan kullanıyor. Bin 200 hastanenin 13'ünün geçici kan bankası var, kendi kan ihtiyaçlarını buradan sağlıyorlar. Kalan hastanelerin tamamının kan ihtiyaçları Kızılaydan tedarik ediliyor. Acil, planlı ameliyatların ertelenmemesi için ulusal kan stoklarını, ihtiyacın artması veya azalmasına göre bir bölgeden diğerine uçaklarla sevk ederek yönetiyoruz. Örneğin, geçen gün uçakla Van'dan İstanbul'a kan getirdik. Her gün İzmir, Bursa, Trakya gibi farklı lokasyonlardan ihtiyaç oluşan yerlere uçaklarla kan sevkiyatlarımız olabiliyor. Bir bölgeden diğer tarafa destek veriyoruz. Bu sayede sıkıntı yaşanmıyor ama arka planda elbette lojistik operasyonlarımız artıyor."

KAN NOKTASINDA SAATLERLE YARIŞIYORUZ
Kerem Kınık, kan bağışının yerine başka bir tedavinin ikame edilemeyeceği, olmazsa olmaz bir unsur olduğunu ve her türlü tartışmanın uzağında tutulması gerektiğini söyledi.

Talasemi (Akdeniz anemisi) ve bunun gibi bazı hastalıklarla mücadele eden kişilerin düzenli olarak kan transfüzyonu almak zorunda olduğuna, trafik kazası gibi durumlarda acil kan ihtiyaçlarının doğduğuna dikkati çeken Kınık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu tip durumlarda kan noktasında saatlerle yarışıyoruz. Kan bağışı, çok özel, hassas bir durum ve bunun üstünden herhangi bir manipülasyon, yanlış bilgilendirme yapılmaması gerekiyor. Örneğin, 'Kovid-19 aşısı olanların bağışladığı kanı reddetme' gibi bilimsel olmayan birtakım söylentilerle, durumlarla karşılaşıyoruz. Bunların tamamı hilafıhakikat. Özellikle sağlıklı ve sorumluluk sahibi her bireyin kan bağışını bir alışkanlık olarak edinmesini, ihtiyaç halinde de kan merkezlerimiz aracılığıyla kan ve kök hücre bağışçısı olmalarını temenni ediyorum."

Kişilerin Türk Kızılayın "kanver.org" sitesi ve mobil kan bağışı uygulamasından kendilerine en yakın bağış merkezinde randevu alabileceğine, ayrıca kan bağışı konusunda merak ettikleri tüm bilgilere de erişebileceğine işaret eden Kınık, düzenli kan bağışında bulunan kişileri onurlandırmak ve teşvik etmek amacıyla gümüş, altın ve bronz madalya verdiklerini anımsattı.

Kınık, kadınların kan bağışında erkeklere göre bir miktar geride kaldığına işaret ederek, sözlerini, "Toplam bağışçı sayımızın yüzde 14'ü kadın. Bunun biraz artırılması gerekiyor. Kadınlarla ilgili kan bağışı konusunda yanlış bilinen, birtakım şehir efsaneleri var. Bu konuda da doğru bilgilendirmeleri yapmaya çalışıyoruz. Kan bağışını 7 gün 24 saat sürdürmemiz gerekiyor. Çünkü kan acil değil, sürekli bir ihtiyaç." diye tamamladı.

Akdeniz açıklarında 4.4 şiddetinde deprem Yaşam Kar yağışları ilçelerde ulaşımı engelledi Yaşam Sahte trafik cezası sitesi ortalığı karıştırdı Yaşam Neslican Tay kimdir, nereli? Yaşam