Edip Cansever Kimdir? Ünlü Şair Neden Ölmüştür? En Ünlü Şiiri Hangisi? Edebi Kişiliği ve Eserleri
Edip Cansever kimdir? Hangi dönemde yaşamıştır? Edebi kişiliği nasıldır ve nasıl bir şiir tarzı benimsemiştir? En bilinen eserleri nelerdir ve bu eserlerde hangi temalar işlenmiştir? Ünlü şairin hayatına dair ilginç anılar var mıdır?
Edip Cansever, Türk şiirinin önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir ve "İkinci Yeni" akımının önde gelen şairlerindendir. 8 Ağustos 1928'de İstanbul'da doğan Cansever, hayatını yine bu şehirde, 28 Mayıs 1986'da sonlandırmıştır. Lise eğitimini İstanbul Erkek Lisesi'nde tamamlayan Cansever, daha sonra ailesinin işlerine yardım etmek için ticarete atılmış, ancak sonraları tamamen edebiyata yönelmiştir.
Şiirle ilk ciddi tanışması 1944 yılında "İstanbul" dergisinde yayımlanan bir şiiri ile başlamıştır. Daha sonra "İkindi Üstü" isimli kitabında bu dönem şiirlerini toplamıştır. Cansever'in şiirleri, genellikle toplumsal eleştiriler içerir ve zaman zaman mizahi unsurlar taşır. 1957'de yayımlanan "Yerçekimli Karanfil" eseri ile kendi şiir evrenini oluşturmuş ve bu kitapla 1958 Yeditepe Şiir Armağanı'nı kazanmıştır.
1977'de "Ben Ruhi Bey Nasılım" adlı eseriyle Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü almış, bu eserlerle edebi kişiliğini pekiştirmiştir. Şiirlerinin yanı sıra "Çağrılmayan Yakup" gibi tiyatro eserleri de bulunan Cansever, edebiyat dünyasında çok yönlü bir sanatçı olarak yer almıştır.
Edip Cansever Ne Zaman Öldü?
Edip Cansever, 28 Mayıs 1986 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetmiştir. Şair, Bodrum'da tatil yaparken geçirdiği beyin kanaması sonucu İstanbul'a getirilmiş ve kısa süre sonra vefat etmiştir. Mezarı, İstanbul'daki Rumelihisarı'ndadır.
Edip Cansever Edebi Kişiliği
Edip Cansever, Türk edebiyatında "İkinci Yeni" akımının öncü şairlerinden biri olarak tanınır. Edebi kişiliği, dilin imkânlarını zorlayarak yeni imgeler ve anlatım biçimleri arayışı içinde olan bir şair olarak şekillenmiştir. Cansever'in şiirleri, günlük konuşma dilini, serbest vezni ve yoğun imgeleri kullanarak modern Türk şiiri içinde yeni bir yol açmıştır.
Şiir Anlayışı ve Temaları
Cansever'in şiiri, genellikle varoluşsal sorgulamalar, bireysel yalnızlık, toplumsal eleştiriler ve insanın iç dünyasındaki çelişkilerle doludur. Bu temalar, onun şiirlerinde karmaşık bir dil ve yapı ile işlenir. "Yerçekimli Karanfil" gibi eserlerinde, bireyin toplum içindeki yabancılaşmasını ve kişisel izolasyonunu işleyerek Türk şiirinde derin izler bırakmıştır.
Edebi Yöntem ve Dili
Cansever, dili kullanma biçimiyle bilinir; sıradan sözcükleri ve günlük dilin yapısını alışılmadık şekillerde kullanarak yeni anlam katmanları oluşturur. Şiirlerinde, dilin sınırlarını zorlayan bir şair olarak, okuyucuyu şaşırtıcı ve düşündürücü imgelerle karşı karşıya bırakır. Ayrıca, şiirlerinde ironi ve mizah ögelerini de başarıyla kullanır.
İkinci Yeni Akımı ve Etkileri
İkinci Yeni akımı içinde, Cansever diğer şairlerle birlikte Türk şiirinde yeni bir dil ve anlatım arayışına girmiştir. Bu akım, biçimsel ve içeriksel yenilikleriyle 1950'ler ve 1960'lar Türk edebiyatında modernist bir dönüşümü temsil eder. Cansever'in eserleri, bu dönemin edebi yenilikçiliğinin öne çıkan örnekleri arasında yer alır.
Edebi Mirası
Edip Cansever'in şiirleri, onun vefatından sonra da Türk edebiyatında etkili olmaya devam etmiş, birçok genç şaire ilham kaynağı olmuştur. Eserleri üzerine yapılan akademik çalışmalar ve eleştiriler, onun Türk şiirindeki yerini ve önemini vurgulamaktadır.
Edip Cansever'in şiirlerini ve edebi kişiliğini daha derinlemesine incelemek için eserlerini okumak ve üzerine yapılan akademik çalışmalara göz atmak faydalı olacaktır. Cansever'in şiirlerindeki dilin zenginliği ve derinliği, onun Türk edebiyatındaki benzersiz konumunu pekiştirir.
Edip Cansever'in Eserleri
Edip Cansever, Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan bir şairdir ve birçok değerli esere imza atmıştır. İşte Edip Cansever'in bazı önemli eserleri:
Şiir Kitapları
- İkindi Üstü (1947) - İlk şiirlerini topladığı kitap.
- Dirlik Düzenlik (1954) - Şiirde dilin imkânlarını zorlayarak yeni anlatım yolları aradığı bir eser.
- Yerçekimli Karanfil (1957) - İkinci Yeni akımının özgün örneklerini sunduğu eser.
- Umutsuzlar Parkı (1958)
- Petrol (1959)
- Nerde Antigone (1961)
- Tragedyalar (1964)
- Çağrılmayan Yakup (1966)
- Kirli Ağustos (1970)
- Ben Ruhi Bey Nasılım (1976) - Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü kazandığı eser.
- Sonrası Kalır (1974)
- Sevda ile Sevgi (1977)
- Şairin Seyir Defteri (1980) - Toplu şiirleri I.
- Yeniden (1981) - Toplu şiirleri II, Sedat Simavi Edebiyat Ödülü kazandığı eser.
- Oteller Kenti (1985) - Sağlığında yayımlanan son kitabı.
Düzyazı Eserleri
- Gül Dönüyor Avucumda (1987) - Ölümünden sonra yayımlanan düzyazıları ve bazı şiirleri içeren bir koleksiyon.
Edip Cansever'in eserleri, derin imgeler ve güçlü anlatımıyla Türk şiirine yeni bir soluk getirmiştir. Şiirlerindeki dil kullanımı, toplumsal ve bireysel meseleleri ele alış biçimiyle dikkat çeker. Cansever'in eserleri, edebiyatseverler ve akademisyenler tarafından sıklıkla incelenmekte ve üzerine çalışmalar yapılmaktadır.
Edip Cansever'in En Ünlü Şiiri
Edip Cansever'in en ünlü şiirlerinden biri, "Masa Da Masaymış Ha" adlı eseridir. Bu şiir, günlük hayatın sıradan nesneleri ve olayları üzerinden derin ve soyut fikirleri işler. Şiirde, bir masaya konulan nesneler aracılığıyla yaşamın karmaşıklığı ve insanın iç dünyası betimlenir. " Masa Da Masaymış Ha " şiiri, Cansever'in dilinin ve imgelerinin zenginliğini göstermesi açısından sıkça analiz edilir ve değerlendirilir.
Bu şiirde, masanın üzerine konulan çeşitli nesneler aracılığıyla insan ruhunun derinliklerine yapılan bir yolculuk anlatılır. Şiir, şairin düşüncelerini, hislerini ve yaşamın ağırlığını taşıyan bir masayı metafor olarak kullanır. Edip Cansever'in bu eseri, onun edebi kariyerinde ve Türk şiirinde önemli bir yer tutar.
Masa Da Masaymış Ha
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.
Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.
Edip Cansever Mavi Huydur Bende Şiiri Sözleri
Hayat hiç mavi yerinden vurmadı..
çünkü ben maviyi, beyazı koruyan masumiyet olarak tanırım,
karanlığı görünür kılan bir renktir mavi,
öyle bilirim..
sürükleyendir,bitmeyendir…
mavi olarak anlatmalıyım her şeyi…
kaldırın başınızı gökyüzüne,görmek istediğinizi değil gördüğünüzü söyleyin bana!
yaşamın ta kendisidir mavi..belkide sadece bu yüzden ölmeye değil yaşamaya mahkum edilmiştir..
maviyi soruyordun,
gözlerimden yüzüme yayılan maviyi mi?
bir renk değildir, mavi huydur bende
ve benim yetinmezliğimdir.
ve herkesin yetinmezliğidir.
belki denecektir ki bir süre
ve denenecektir
bir akşamüstünü düşünmek
bir akşamüstünü düşünmekten başka nedir ki
gönül gözü görendedir,derinler mavidir…”