Arefe günü oruç tutulur mu? Arife günü yapılacak ibadetler ve edilecek dualar nelerdir?
Arefe günü yani Ramazan Bayramı arifesi, 9 Nisan Salı gününe denk geliyor. Ramazan'ın son orucunun tutulacağı arife günü yapılacak ibadetler nelerdir araştırılıyor. Peki, arefe günü oruç tutulur mu?
Yarın arife günü. Mübarek Ramazan ayının son günü 9 Nisan Salı günü bayram arifesi. Peygamberimiz “Allah’ın, cehennemden en çok kul azat ettiği gün, arefe günüdür.” sözü ile arife günü ibadet ve duaya teşvik etmiştir. Vatandaşlar ise arife günü yapılacak ibadetleri araştırıyor. Peki, arefe günü oruç tutulur mu?
AREFE GÜNÜ ORUÇ TUTULUR MU?
Arefe günü, Ramazan'ın son günü olup oruç tutulması gerekiyor. Peygamberimiz, arefe günü orucu için “Geçmiş bir yılın ve gelecek bir yılın günahlarına kefaret olur” faziletine dikkat çekmiştir.
ARİFE GÜNÜ YAPILACAK İBADETLER NELERDİR?
Arefe Duası Yapmak
Peygamberimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- Arefe gününde en ziyâde şöyle derlerdi:
لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ. لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ بِيَدِهِ الْخَيْرُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ
Okunuşu: "La ilahe illellahü vahdehü la şerike leh, Lehül mülkü ve lehül hamdü biyedihil hâyrû vehüve alâ külli şey’in kadîr." şeklinde okunur.
Anlamı: “Allah’tan başka ilâh yoktur, yalnız O vardır ve hiçbir şerîki yoktur. Mülk O’nundur ve hamd de O’na mahsustur. Bütün hayırlar O’nun elindedir ve O her şeye kâdirdir.”
Kabir Ziyaretinde Bulunmak
Hak Dostları Arefe günü veya Bayram günleri kabir ziyaretlerinde bulunmayı ihmal etmemişlerdir.
Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, kendileri sık sık kabir ziyaretlerinde bulundukları gibi, ashâbını ve ümmetini de bu konuda şu sözleriyle teşvik etmişlerdir:
“…Kabirleri ziyâret etmek isteyen ziyâret etsin. Çünkü kabir ziyâreti bize âhireti hatırlatır.” (Tirmizî, Cenâiz, 60)
Sadaka Vermek
Bu mübarek günlerde muhtaçları sevindirmek onları unutmamak icab eder.
Asr-ı saâdette bayrama; infak, ikram ve sadakalarla hazırlanılır; bayram, Allah için yapılan fedâkârlıklarla karşılanırdı. Zira hakîkî bayrama nâil olabilmenin, mahzun gönüllere de bayram neşesi verebilmekten geçtiği, çok iyi bilinirdi.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim, helâl kazancından bir hurma kadar sadaka verirse, - ki Allah, helâlden başkasını kabul etmez - Allah o sadakayı kabul eder. Sonra onu dağ gibi oluncaya kadar, herhangi birinizin tayını büyüttüğü gibi, sahibi adına ihtimamla büyütür.” (Buhârî, Zekât 8; Tevhîd 23; Müslim, Zekât 63, 64)
İstiğfar ve Dua Etmek
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah’ın, cehennemden en çok kul azat ettiği gün, arefe günüdür.” (Müslim, Hac 436)
Amr b. Şuayb’ın, babası aracılığıyla dedesinden rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Duaların en hayırlısı arefe günü yapılan duadır.” (Tirmizî, Deavât, 122)
Tefekkür Etmek
İnsanoğlunu mânevî zirvelere götürecek en büyük vâsıtalardan biri de, sükutun derinliklerine dalarak hakîkati tefekkür etmektir. Arefe günü hacılar Arafat’a çıkar ve vakfeye durur. Arafat, kabirden kıyâmet sabahına kalkışı ve fevc fevc mahşer meydanında toplanışı düşünmeli ve tefekkür etmeliyiz. Ayrıca Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail -aleyhimüsselâm-‘ın kurbanda yaşadıklarını hatırlamalı kendimizi Kurban iklimine hazırlamalıyız.