Antalya'da kayaların üstünde oyulu halde bulundu! Gizemi Türkçeye çevrilince çözüldü

Antalya Gazipaşa'da, Göçük Mahallesi sakinlerince kullanılan Balca Yaylası’ndaki kitabeler, alanında uzman şahıslar tarafından incelendi. Kitabelerin Osmanlı Türkçesi ile yazıldığını belirlenen araştırmacılar, hece vezni ve kaya üzerine işlenen yazıları bugünün Türkçesine çevirdiler. Kitabelerin, Orta Asya’daki Türkçe kitabelerle benzerliği ise dikkat çekti.

Abone ol

Antalya'nın Gazipaşa ilçesi Göçük Mahallesi sakinleri tarafından kullanılan Anamur sınırındaki iki bin rakımlı Balca Yaylası’nda olan kaya üzerine yazılan 2 tane kitabe, ilk defa bilimsel olarak araştırma meselesi oldu.

OSMANLI TÜRKÇESİ İLE YAZILMIŞ!

Anamur Orman İşletme Müdürü İsmail Gübeş öncülüğünde başlatılan çalışmalar kapsamında Müdür Gübeş ile Balca Yaylası’na giden Ege Üniversitesi’nde görevli Prof. Dr. İbrahim Şahin, yayladaki kitabeleri epigrafi (yazıt bilimi) yöntemiyle inceledi. Yayla sakinlerinin su ihtiyaçlarını karşıladığı kuyu ile çeşmenin bulunduğu alanda yer alan kitabenin Osmanlı Türkçesi ile yazıldığı tespit edildi.

Güney yönünde bulunan kitabenin 5+5=10, kuzey yönünde olan kitabenin ise 6+5=11’li hece vezniyle yazıldığı ortaya çıktı. İki kitabenin hemen ön yüzünde zemin üzerine kakma usulle çizilen şeklin ise, yakın zamana kadar bölgede oynanan ve Gazipaşa ile Anamur’da “Dokuz Taş” olarak bilinen oyunun tablosu olduğu belirlendi. Kitabelerin tarihiyle ilgili ise net bir sonuç elde edilemediği açıklandı.

Orta Asya’daki kitabelerle benziyor

Kitabelerden elde edilen ilk bilgilerde, Orta Asya’dan Anadolu’ya bir kültür akışının olduğu belirtildi. Balca’daki kitabelerin, aynı Orhun Abideleri’nde olduğu gibi Türklerin kaya üzerine yazdığı övgü, dua ve lanet içerikleriyle benzerlik gösterdiği ortaya çıktı.

Yaylada yapılan araştırma sonucunda günümüz Türkçesine çevrilen kitabelerin, Osmanlı Türkçesi ve günümüz Türkçesindeki karşılığı tam kesin olmamakla birlikte şu şekilde:

Güney yazıtı

1. Fikrim buraya yazmada benim

2. Bu beyaz daşa kazmada benim

3. Hayatım dua ölümüm rahmet

4. Okutmak muradım ey kârilerim Süleyman İbrahim

Bugünkü Türkçeyle anlamı: 1. Benim fikrimi buraya yazmadaki, 2. Bu beyaz taşa kazımadaki (amacım) 3. Hayatım dua, ölümüm rahmettir 4. Muradım okutmaktır ey okuyucularım. Süleyman oğlu İbrahim

Kuzey yazıtı

1. Efsûs dünya ne kadar olsa da dilber

2. Ölümü etmez mi kalbleri muğber

3. Ne kadar yaşasan akıbet ölicek

4. Akıbet gelecek yevm-i kıyamet

5. İkiden birini duyacak millet

6. Kimisine rahmet kimine la’net

Bugünkü Türkçeyle anlamı:

1. Eyvah! Dünya ne kadar hoş olsa da 2. (İnsanın) ölümü incitmez mi kalpleri? 3. Ne kadar yaşasan da sonu ölümdür 4. Sonunda gelecek kıyamet günü 5. İkisinden birini yaşayacak insan 6. Kimine rahmet (olacak) kimine lanet

"HİÇBİR ZAMAN EMİN OLAMAYACAĞIMIZI DA SÖYLEMELİYİM"

Yapılan çalışmalara ilişkin deneyimini, sosyal medyasından yaptığı paylaşımla dile getiren Prof. Dr. İbrahim Şahin, “Gerek görevi ve gerekse memleketine olan sevgisi dolayısıyla halkla içli dışlı olan kıymetli dostum İsmail Gübeş, bölge halkından varlığını öğrendiği ve Türk tarihiyle ilişkili olabileceğini düşündüğü çeşitli türden tarihi kayıtları (epigrafik belgeler) göstermek için beni Temmuz’da iki kez Anamur’un yaylalarına davet etti. Gazipaşa ve Anamur sınırında bulunan 2 bin metre yükseklikteki Balca Yaylası’na geldik. İsmail Bey’in bana göstermek istediği yazıtlar, yayla sürülerinin sulandığı önemli bir su kaynağının hemen üst kısmındaydı. Sabit kayalara Arap harfleriyle Türkçe metin yazımı nadir rastlanan bir durum olduğu için, tek başına bu özelliği bile başında bulunduğumuz yazıtları kıymetli kılıyordu. Doğal haliyle okunması bir hayli güç olan yazıların epigrafik belgelemesinin yapılması gerekiyordu. Nalan Hanım’ın da yardımıyla epigrafik belgelemeyi yaparak yazıyı okunur hale getirdik. İzmir’e gelir gelmez yazıtların okunmasına yoğunlaştık. Ege Üniversitesi TDAE’nden dostum Prof. Dr. Mehmet Temizkan Bey’in de yardımıyla metni eksiksiz okuyabildiğimizi söyleyebilirim. Ancak metnin tarihi konusunda hala tereddütlerimiz olduğunu ve belki de hiçbir zaman emin olamayacağımızı da söylemeliyim” dedi.

ÜÇ EPİGRAFİK BELGE BULUNUYOR

Prof. Dr. Şahin, "Elbette bu bilimsel bir yayın olmayıp bu doğrultudaki çalışmalarımızın devam edeceğini söylemeye sanırım gerek yok. Efendim burada üç epigrafik belge bulunmaktadır. Birinci yazıt (güneyde olan) 5+5=10, ikincisi ise (kuzeyde olan) 6+5 =11’li hece vezniyle yazılmıştır. Bu iki yazıtın hemen aşağısında, zemine batık düz bir kaya zemin üzerine kakma usulle çizilen şey ise, yakın zamana kadar bölgede oynanan bir akıl oyunu olup Anamur yöresinde daha çok ’Dokuz Taş’, Gülnar yöresinde ’Dokurcun’ olarak adlandırılan oyun tablosudur. Hayatın geçiciliğini, bir hesap gününün varlığını hatırlatan bu metinler, umarız sonsuza dek varlığını korur; bir lüzumsuzun gereksiz hırsları sonucu yok olmaz. Her yazının bulunduğu, her işaretin görüldüğü yeri acımasızca tahrip eden arkadaşlar, yok ettiğiniz tarihin önemli bir kısmının kendi atalarınıza ait olduğunu ve bunların size değil evlatlarınıza ait tarihi ve kültürel değerler olduğunu hatırlatmak isterim” diye konuştu.

"MİRASI GELECEK NESİLLERE TAŞIMAK HEPİMİZİN GÖREVİ"

“Balca Yaylası’nda yapılan çalışmaların temelinde, kültürel mirasımızı koruma amacı yatmaktadır” diyen Anamur Orman İşletme Müdürü İsmail Gübeş, “Yapılan çalışmalarla, burada bulunan yazıtları gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Yazıtlar ilgili çalışmalar devam edecek ve çalışmalar sonucunda bilimsel makale yayımlanacak. Ayrıntılı yapılacak incelemelerin ardından, hem yazıların tam anlamı hem de tarihleriyle ilgili elimizde somut deliller olacak. Çalışmalar bittiği zaman burayı koruma altına alıp, yazıtların zarar görmesine engel olmak istiyoruz. Sonuçta bu bize bırakılan bir mirastır. Bu mirası gelecek nesillere taşımak hepimizin görevi” şeklinde konuştu.

Sümela Manastırı'nda ayin Yaşam İnşirah Suresi okunuşu, Türkçe anlamı, fazileti, faydası, tefsiri Yaşam Bir kadın, bir erkekle arkadaş olur mu? Yaşam Kırgın Çiçekler'in Songül'ü Gökçe Akyıldız eşi kimdir, ne zaman, neden boşandı? Yaşam