Yavuz Ağıralioğlu'ndan Haberet'e özel açıklamalar: 2024 karnesini milletimize yakıştıramadık
İYİ Parti'den ayrılarak yeni bir parti kuracağını açıklayan Yavuz Ağıralioğlu, partinin kuruluş süreciyle ilgili Haberet'e özel açıklamalarda bulundu. Sonbahara hazırlık yaptıklarını belirten Ağıralioğlu, parti kurmanın kolay olduğunu, asıl önemli olanın kurulacak olan partinin Türk milletinin umudunun üzerine ve kalbine kurulması gerektiğini ifade etti.
Geçtiğimiz yıl Mart ayında "Gördüğüm lüzum üzerine İYİ Parti'den istifa ediyorum” diyerek parti ile yollarını ayıran, ardından yeni bir parti kuracağını açıklayan Yavuz Ağıralioğlu, parti kuruluş sürecini ve izlenecek yol haritasıyla ilgili Haberet'e özel açıklamalarda bulundu.
Partinizi ne zaman kurulacağı ve adının ne olacağı ve nasıl bir yol izleyeceğiniz halen merak konusu bu konuda ne söylemek istersiniz?
-Memleketin ihtiyacı olan şey bir partinin siyasi varlığından çok partinin varlığının memleketin umudu için ne ifade ettiği önemli. Biz partimizin memleketin ihtiyaç görmesi ve umudunun üzerine ve kalbine kurulması gerektiğini düşünüyoruz. O nedenle bu bir süreç ve sürecin sağlıklı işlemesi için doğru istişareler yapılması gerekiyor. İnsanların doğru bilgilendirilmesi lazım. Memleketin ihtiyaçlarının iyi belirlenmesi lazım, sorunların rakibi olan bir siyasi şuur organize edilmesi lazım. Yani öyle bir siyasi parti kurabilmeliyiz ki 85 milyon üyesi olabilen bir siyasi parti olmalı.
-Sonbaharda kuruluşu belirleyeceğimizi tahmin ediyorum. Önümüzdeki dönem yapılacak adalette hukukta eğitimde üretimde tarımda hayvancılıkta problemli alanlarımızı şu anda yük olan alanlarımızın taşıyıcı kolonları inşa edilecek.
-Önümüzdeki dönem Türkiye'yi ayağa kaldıracak bir program detaylı olarak hazırlanacak daha sonra da kamuoyuyla paylaşılacak sonrasında da kadroyla buluştuktan sonra da siyasi iradeyle buluşarak milletin huzuruna sorumluluk almaya talibiz diye çıkılacak. Tahmin ediyorum ki Ekim Kasım gibi kuruluş hazırlıklarımız biter.
Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti'den istifa eden Bilge Yılmaz'ın yeni kuracağınız partiye katılacağı yönündeki iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?
-Bilge hocam ile birlikte İYİ Parti'de çalıştık kıymetli bir insandır. Onun da memleketle ilgili endişeleri gayretleri yarına dair yapabilecekleri şeyler vardır. O kendi hassasiyetleri içerinde bir gelecek planlayacaktır. Herhalde kendisiyle birlikte çalıştığımız için birbirimize yakıştırıyorlar. Bizim beraberliğimizin bize yakışıyor olması milletimizin de umudunu kuvvetlendirecek olması güzel bir şey.
-Ben kendisini çok seviyor ve önemsiyorum ama Bilge Hocam önümüzdeki dönem Türk milletinin ihtiyaçlarını görebilmek için bir şeyler yapılmasına dair bir hassasiyet taşıyor ben de taşıyorum. Yani bu enflasyonda bu satın alma azlığında geçim darlığında bu ümitsizlik girdabında çocuklarımızın, milletimizin, memleketimizin geleceğinin buralardan çıkarılması kurtarılması gerektiğiyle ilgili onun da hassasiyetleri var benim de. Herhalde bu hassasiyetlerimizi ifade etme imkanı bulduğumuz mecralardan birbirimize yakıştırıyorlar.
-Bu beraberlikten yakıştırılıyor olmamızdan çok mutluyum ama Bilge hocamla önümüzdeki dönem siyasette omuz omuza mücadele edelim diye bir mutabakatımız yok, ama biz arkadaşız memleketimiz için endişeliyiz ve memleketimiz için fedakarlık yapmak, hazırlık yapmak, plan yapmak, program yapmak ve çalışmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Ama bunları Bilge hocam nasıl yapacak biz nasıl yapacağız önümüzdeki süreçte takip edeceğiz. Biz ne yaparsak yapalım beraber de olsak ayrı da olsak mutlaka memleketimizin milletimizin hayrı için gayret edeceğiz.
"2024 YILININ KARNESİNİ MİLLETİMİZE YAKIŞTIRAMADIK"
-Bizim bugün Türkiye'nin kaynakları insan potansiyeli imkanlarıyla bulduğumuz karne arasında bir fark var 2024 yılının karnesini biz milletimize yakıştıramadık. Siyasetin karnesi bu, bu karne milletimize yakıştırılamaz. Bu enflasyon bu satın alma güçlüğü bu milli gelir azlığı bu kadar borç. Çocukları yurdu terk etme hevesine düşmüş bir ülke. 820 milyon muayenenin olduğu bir ülke 3 dakikada doktorların hastalarını muayene etmek zorunda olduğu bir ülke. 5 dakikada hakimlerin davalara karar vermekte olduğu bir ülke bu kadar ağır yükler altına bir ülke karnesinin Türk siyaseti için bence bir yenilenme anlamına geldiğini düşünüyorum. Bu karnede sebep olan ister iktidarda olsun ister muhalefette olsun. İktidar olan güce varken yapamadı diye mesul. Muhalefette olan da bu kadar sorun varken memleketi alamadı diye mesul. Dolayısıyla ben bu iktidarla muhalefetin tarafları haline gelmiş bütün siyasal sorumluluk alanlarının mesul olduklarını düşünüyorum.
"BU KARNEDE MİLLİYETÇİLİĞİMİZ, DİNDARLIĞIMIZ MESULDÜR"
-Üniversiteleri ayakta hapishaneleri ve hastaneleri boş, kütüphaneleri ve spor alanları dolu bir ülke, adaleti dünyanın dört başı mamur her ülkesiyle örnek gösterilip övünülecek örnek alınabilecek bir ülke standartları yüksek ülkeler için milliyetçiliğin hedefleri başarmış olabilir.
Bu gördüğümüz karnede milliyetçiliğimiz mesuldür, dindarlığımız mesuldür, cumhuriyetçiliğimiz mesuldür. Bu standartları neyimize yakıştırabiliriz biz? cumhuriyetçiliğimize mi yakışır bu standartlar, bu standartlar dindarlığımıza mı yakışır, bu kötü karne bizim milliyetçiliğimize mi yakışır neye yakışır?
-Bin yıldır buralardayız, bu topraklardayız burası bizim vatanımız biz buralara tutunduk şimdi biz bundan daha fazlasını yapabiliriz iddiasındaysak ki yapabiliriz. Binlerce yetişmiş evladımız var imkanı da var. Evlatlar ve imkanları bir araya getirerek tatbik edecek programlarla bu bulduğumuzun 5 mislini 10 mislini bile bulabiliriz. Sadece memleketin kaynakları tüm kaynakları insan kaynağı da girişimcilik kapasitesi de devlet kapasitesi doğru yönetilemediği için bu sonuçları bulduğumuzu düşünüyoruz.
"MİLLET ODAKLI BİR SİYASET VADEDİYORUM"
-Biz hiç kimsenin rakibi veya hasmı değiliz, biz memleketin problemlerinin rakibiyiz sorunlarının hasmıyız. Devlet millet düşmanları müstesna olmak koşuluyla. Ben 2024 standartlarını devletime milletime uygun bulmuyorum daha fazlasını yapabileceğimize bu memleketin evlatlarının bunun daha fazlasını gerçekleştirebileceğine inanıyorum ve ona dair bir irade ortaya koyuyor ve merkezinde millet olan bir siyaset vadediyorum. Kimlik dayatmaları etrafında millete zaman kaybettirildiğini düşünüyoruz.
MİLLETİMİZ HİZMETLERİMİZİ BEĞENMEZSE BAYRAĞI DEVREDERİZ
-Memleket doğru yönetilirse imkan ve kaynakları doğru yöneltilirse devletin kurumsal varlığı doğru organize edilebilirse liyakatli bir istihdam programı uygulanabilirse devletin harcamaları denetlenebilirse eğitim ayağa kaldırılabilirse ben bugün bulduğumuzdan çok daha iyisini bulacağımıza inanıyorum. ve bunu yapmanın da çocuklarımıza borcumuz olduğuna inanıyorum. Önümüzdeki dönem milletimizin huzurun çıkacağız ve teveccühüne talip olacağız. Milletimiz teveccüh gösterirse hizmetlerimizi vereceğiz göstermez beğenmezse de saygıyla bayrağı bizden daha iyi kimse onlara teslim edeceğiz.