İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'ndan Bahçeli'ye 'fırıldak' yanıtı: Biz seni kimlerin topaç gibi çevirdiğini biliyoruz
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'fırıldak' sözüne "Adana tabiriyle kirişteğe dönmüş İYİ Parti'ye 'fırıldak' diyor. Biz seni topaç gibi kimlerin çevirdiğini bilmiyor muyuz sanıyorsun" ifadeleriyle yanıt verdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Dervişoğlu, Cumhur İttikakı'nın desteğiyle DEM Parti ve terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın görüşmesiyle başlayan yeni sürece ilişkin "Teröristleri ortak seçiyorlar ya da ortaklarını terörist ilan ediyorlar. Bunlar teröristsiz yol yürüyemiyorlar, yanlarına ya FETÖ'yü ya da PKK'yı alıyorlar" ifadelerini kullandı.
BAHÇELİ'YE 'FIRILDAK' YANITI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dünkü TBMM grup toplantısında İYİ Parti'yle ilgili kullandığı 'fırıldak' ifadesine yanıt veren Dervişoğlu şunları söyledi:
"Saygısızlara ve nezakatsizlere saygı ve nezaket göstermek aile terbiyesinin gereğidir. Ama bu hassasiyeti istismar ederek bunu fırsatçılığa çevirmekten utanmayanlar var . Buradan kendisine sesleniyorum. Benim saygım sana değil oturduğun koltuğadır. Türk milletidir. Adana tabiriyle kirişteğe dönmüş İYİ Parti'ye 'fırıldak' diyor. Biz seni topaç gibi kimlerin çevirdiğini bilmiyor muyuz sanıyorsun."
Müsavat Dervişoğlu'nun konuşmasından bazı kısımlar şöyle:
"85 milyondan esirgenen umut hakkının 22 Ekim’de terörist başına verilmesiyle hep birlikte tecrübe ettik. Bugün yaşadıklarımız ne yenidir ne de bir paradigmadır, 22 yıl önce Uluslararası lobiler tarafından Erdoğan’a teslim edilen daimi görevin vadesi gelmiş aşamasıdır. Asıl görevin adı, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni Büyük Ortadoğu Projesine hazırlamaktır.' Bunun için Türk Milletinin hem milli hem de bireysel kodlarını değiştirmektir. Bu yolda Cumhuriyet kurumlarını çökertmek, hukuki ve ekonomik yapıyı da buna uygun hale getirmektir. Ortaklar değişse de hedef hep aynıdır.
"HİÇ KİMSE DERDİN NEDİR DİYE SORMADI"
Şimdi içine biraz yeni paradigma, biraz misak-ı milli, yettiği kadar Kürt sorunu, çözüm ve terörle mücadele laflarını koymaktadırlar. Bu projenin nihayete ermesi açısından, Erdoğan ve bağlı bulunduğu müstevliler tarafından her zaman, en önemli kaldıraçlardan biri olarak, adına ısrarla 'Kürt sorunu' dedikleri mevzu kullanıldı. Bir kural hiç değişmedi; hiç kimse Kürde, bir vatandaş ve fert olarak nasılsın, derdin nedir diye sormadı. Çünkü onlar için, herhangi bir vatandaşın sorunu ne kadar önemliyse, Kürdün sorunları da ancak o kadar önemliydi.
Şoklarla uyuşturulmaya ve açlıkla terbiye etmeye çalıştıkları sensin büyük milletim. Bugün gözünün içine baka baka 50 bin kardeşinin katilini senin meclisine davet edebilmelerinin sebebi bu ahvaldir. Filistin’de masumlar ölüyor diye yaygara kopartanlarla 45 bin Gazzeli masumu katleden İsrail’in katliam makinesine odun atanlar nasıl aynıysa; sen Halep kalesine ve Şam-ı şerife bakarken büyük laflar ve büyük komplolarla oyalanırken senden Türklüğünü alacak olanlar işte aynı ellerdir.
Devleti parsel parsel satmak dışında, vatan toprağını ihale ihale yağmalamak dışında başladıkları hiçbir işi bitiremeyen, her şeyi eline yüzüne bulaştıran, sıkışınca elini yıkayıp giden, dünden bugüne kendini yalanlayan bu kifayetsiz muhterislerin beceriksizliğine bel bağlayıp susacak mıyız?
İYİ PART'DEN İSTİFALAR
Yine bilinsin istiyorum hürriyeti 3 kişi getirdi. Kurtuluş Savaşı'nı 19 kişi başlattı. Ben burada kimlerle berabersem yarın da onlarla beraber olurum."