AK Parti'nin kurucu isimlerinden Bülent Arınç '1978'den beri Tayyip Bey'in dava arkadaşıyım deyip ekledi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimi kazanacak
AK Parti'nin kurucu isimlerinden olan ve TBMM eski Başkanı Bülent Arınç gündeme dair verdiği röportajda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimi kazanacağını iddia etti. Arınç sebep olarak ise 6'lı masadaki dağınıklıktan kaynaklanan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yalnızlığına bağladı.
Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2023 seçimlerinin 14 Mayıs'ta olacağını söylemesinin ardından seçim maratonu da başladı. Siyasi parti liderleri birbirlerine yönelik sözlerini keskinleştirirken göze çarpan en büyük olay 6'lı masanın Cumhurbaşkanı adayını hala daha belirlemiş olması.
6'lı masa içerisindeki kaos, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın MHP ile olan ittifakı, erken seçim söylemleri ile ilgili gündemi değerlendiren AK Parti'nin kurucu isimlerinden olan ve TBMM eski Başkanı Bülent Arınç DW Türkçe ekibine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimi kazanacağını söyledi.
ÇOK ZOR BİR SEÇİM
Bu seçimin çok zor bir seçim olduğunu ifade eden Arınç Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçüncü kez aday olabileceğini düşünerek "Cumhurbaşkanlığı seçiminde ben Sayın Erdoğan'ın seçimi kazanmaya çok yakın olduğunu görüyorum" dedi.
6'LI MASA ÇOK DAĞINIK
Resmi enflasyonun yüzde 80, gayrı resmisinin 180 olduğunu ifade eden Arınç, muhalefetin ise "bu dağınıklıkla giderse cumhurbaşkanlığı seçiminden netice alamayacağını" savundu. Bülent Arınç, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun çabalarının diğer liderler tarafından desteklenmediğini söylüyor.
MAYIS SEÇİMİ İLE O KAMPANYALARIN ÖNÜ KESİLECEK
Erken seçimin sebebi ile ilgili sorulara da yanıt veren Arınç "Bu seçimde Haziran ayının uygun bir tarih olmadığı anlaşıldı. Ben buna tarihlerin uyuşmaması sebebiyle erkene alınmış bir seçim olarak bakıyorum. Belki ikincisi de şu olabilir, sayın Cumhurbaşkanının üçüncü defa seçilmesine karşı bir kampanya yürütülüyor. Bunu da boşa çıkarmak amacıyla işte Haziran'dan önce yapılacak bir seçimle Cumhurbaşkanımızın tekrar aday olma ihtimali kendiliğinden kuvvet kazanacak. Seçimin erkene alınması bu tartışmaları sona erdirmek adına da faydalı olabilir." şeklinde konuştu.
MİLLET İTTİFAKI KAYBEDERSE DİYE BAHANE HAZIRLIYOR
Ben Sayın Erdoğan'ın bunu düşündüğünü zannetmiyorum. O çünkü üçüncü defa da belli şartlar oluştuğunda tekrar aday olabileceğini zaten baştan kabul ediyor. Üçüncü kez adaylık tartışmasını muhalefetin, yani Millet İttifakı'nın muhtemel bir yenilgiye karşı zemin hazırlama amacıyla çıkarıldığını düşünüyorum.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN 3. KEZ SEÇİLMESİ DURUMU
Bu tartışmayı yersiz buluyorum. Diyelim ki bir itiraz vaki oldu. Bu itiraz hakkında herhalde Yüksek Seçim Kurulu karar verecek. Yüksek Seçim Kurulu'nun da "aday olabilir" şeklinde bir karar vereceğine ben bugüne kadarki kararlarına bakarak ikna oluyorum. Dolayısı ile muhalefet de "olamaz" diyerek itirazını son noktaya kadar götürmesin, seçimlerde de mücadelesini tam yapsın. Yani pehlivanın yenileceğini anlayınca bahane bulmasına gerek yok. Er meydanına çıkıp üçüncü defa da beşinci defa da olsa "ben seninle mücadele edeceğim" derlerse halkta ayrıca bir güven oluşturur.
AHMET NECDET SEZER FAZLADAN ÇALIŞTI
Bu da onun gibi bir tartışma gibi geliyor bana. Geçmişte yaşadığım bir tecrübemi anlatayım. Sayın Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi Mayıs 2007'de bitiyordu. Ağustos ayına kadar, fazladan Cumhurbaşkanlığı yaptı. TBMM Başkanı olarak göreve benim vekalet etmem gerekiyordu. Bugün seçilme tartışması yapanlar, o günlerde bunu dile getirmedi. Ben birkaç defa gündeme getirdim, sonra "makamda gözü var" diyecekler diye utandım.
MİLLET İTTİFAKI 360'I GÖREMEZ
Cumhurbaşkanlığı seçimini ve milletvekili seçimini ayrı mütalaa edeyim. Milletvekilliği seçiminde bir yıldan bu yana takip ettiğim kadarı ile Millet İttifakı'nın daha fazla milletvekili çıkarabileceği, ama bu sayının hiçbir zaman 320 - 330'u aşmayacağı şeklinde bir kanaat var. Yani kritik sayı olan 360'ı geçmiyor. Bu sayıyla Millet İttifakı'nın parlamentoda etkinlik sağlaması mümkün değil, Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettiği takdirde.
AK PARTİ'NİN OY ORANI YÜKSELDİ
Ayrıca son zamanlarda AK Parti'nin oyunu yükselttiğini gösteren anketler de var. Ama önemli olan bence Cumhurbaşkanlığı seçimi, çünkü yeni sistemde Cumhurbaşkanı yürütmenin başı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ben Sayın Erdoğan'ın seçimi kazanmaya çok yakın olduğunu görüyorum. Çok zor bir seçim olduğunu söylemeli. Millet daha rahat nefes alabileceğine inanırsa, Sayın Erdoğan'ın yaptıklarını alkışla karşılarsa bunun oya döneceğini hepimizin bilmesi lazım. Millet geçmiş hizmetleri sebebi ile Sayın Erdoğan'ı seviyor, "O güzel işler yaptı. İsterse yine güzel işler yapar. Biz ona güveniyoruz" diyen ciddi bir kitle var. Birtakım yeni destekler ile veya yeni icraatlar ile 51'in üzerine çıkaracağına ben şahsen inanıyorum.
6'LI MASA KENDİ İÇİNDE TARTIŞIYOR
Millet İttifakı henüz adayını tespit edemedi, aday konusuna hâlâ giremiyorlar kendi aralarındaki konuşmalarda. Ve son dönemleri de kendi içindeki tartışmalarla geçiyor. Oy oranı ne olursa olsun oradaki altı liderden bazıları işi birbirlerini rencide edecek sözler söylemeye kadar götürüyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu'nun tek başına çabası, diğer liderler tarafından çok açık bir şekilde desteklenmiyor.
SÖYLENEN ENFLASYON RAKAMLARI GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Hamaset ile bu iş olmaz. Çok açık. Resmi enflasyon yüzde 80, gayrı resmisi yüzde 180 yani bu çok açık.
HDP'YE KAPATMA DAVASI
HDP hukuki yönden kapatılabilir. Onlar da zaten "bizi kapatın" ne bekliyorsunuz diye neredeyse itirafçı durumuna düşmüşler. Ama siyasi yönden aynı çizgide 10 tane parti kapatılmış, hiçbir faydası olmamış. Biz bunun tamamen ortadan kalkması için 2010 yılı referandumunda madde koydurduk. HDP kapatılmayı istediği için o tarihte oylamaya katılmadı. Ben dört tane partisi kapatılmış bir insanım. Fazilet kapatıldı hiçbir günahı yok, Refah kapatıldı hiçbir günahı yok. MSP 12 Eylül'de kapatıldı. Bir de Milli Nizam var. AK Parti de 1 oy farkı ile kurtuldu. O yüzden bunu faydasız görüyorum. Ama ille kapatılsın diyen siyasetçiler var. Şimdi beş ay sonraki bir seçimden bahsediyoruz. Seçim sürecinin başladığı tarihlerde Türkiye'de herhangi bir parti kapatılmamış bugüne kadar.
Bu HDP'nin de kapatılmayacağı anlamına gelmez. İsterlerse kapanır. Ama yahu hukuk varken siyaseten neden düşüneceğiz? Aklı evveller için söylüyorum. Mevzu bahis olan bir partidir. O parti altı milyonu temsil ediyor. Yerine göre beş milyon, yerine göre yedi milyon. O zaman siyasi olarak verilen karar o partinin idamı ise o kitlenin de geleceğini, orada milletvekilliği yapanların da geleceğini, onların temsil ettiği misyonun da geleceğini bence Anayasa Mahkemesi'nin üyeleri düşünecektir. Kaldı ki 10'a 5 ile ancak kapatılabiliyor bir siyasi parti. Onu da biz getirdik. Nitelikli çoğunluk yaptık. Parasına el kondu, bu tedbirdir. Parasına el kondu demek kapatılacağı anlamına gelmez.
SİNAN ATEŞ CİNAYETİ
Bu bir siyasi suikast mi? Bir defa bu çok alçakla işlenmiş bir cinayettir. Özellikle eşi ve iki tane kız çocuğu ile fotoğraflarını görünce fevkalade üzüldüm. O kız çocuklarının babasız kalmalarından kahpece bir cinayetle kasten öldürülmesinden fevkalade üzüntü duydum. Yapabileceğim tek şey onun hakkında bir Fatiha okumaktı, Yasin okumaktı. Bunu da yaptım. Bunun dışında bir yorum yapmayı çok şeyler bilsem de doğru bulmam. Çünkü birilerinin hedefi olmak istemem. Ama bu konuda benim, yani samimi olarak duyduğum kadarı ile Sayın Cumhurbaşkanı da fevkalade üzülmüş, neye mal olursa olsun bu işin bütün yönleri ile araştırılmasını istemiş. Kendisinin, Sinan Ateş'in ailesiyle görüştüğünü ifade ediyorlar. Belki de belli bir projenin sonucu olarak öldürüldü. Kızlarının hatırına, eşinin hatırına bu cinayetin sonuna kadar aydınlatılması lazım. Cumhurbaşkanımızın talimatının "Bu olayı aydınlatacaksınız" şeklinde olduğunu çok yakınlarından duydum, bu da beni çok mutlu etti. Erbakan Hoca, karşı tarafta kendi aralarında bir tartışma olur da bize bir şey sorarlarsa "Onlar birbirlerini bizden iyi tanırlar ve genelde iki taraf da doğru söyler" derdi. Ben de Erbakan Hocamızın sözüne uygun olarak, o taraftaki tartışmalara katılmak istemiyorum.