Türkiye'nin barajları alarm veriyor! Toprak suya hasret kaldı, kuraklık seviye atladı! Beklenen yağışlar ne zaman gelecek? Uzman isimden net yanıt

Türkiye'de kuraklık çanları çalmaya başladı. Barajlardaki su seviyeleri giderek düşerken kar ve yağmur henüz yüzünü tam anlamıyla göstermedi. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi iklim bilimcileri de endişelendiriyor. Peki beklenen yağışlar ne zaman gelecek? Uzman isimden Ocak ayı için bir tarih geldi. Gelecek yağışlar barajları doldurmaya yetecek mi? En kötü senaryoda susuzluk sorunu nasıl çözüme kavuşur?

Abone ol

Ocak ayı geride kalmak üzereyken ülkenin birçok bölgesi henüz kara merhaba diyemedi. Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar endişe verici boyutlara ulaştı. Her gün bir başka barajda doluluk oranları azalmaya devam ediyor. Kuraklık çanları ne zaman susacak? İklim Bilimci Okan Bozyurt Haberet.com'a konuştu.

"SON 10 YILIN EN KURAK KIŞI"
Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesinin temel nedeninin iklim değişikliği olduğunu belirten Afyon Kocatepe Üniversitesi Coğrafya Bölümü İklim Bilimci Öğretim Üyesi Dr. Okan Bozyurt, yağışların yurda tam anlamıyla giriş yapmamasını şu şekilde açıkladı:
"Türkiye bu sene son on yılın en kurak kışını yaşıyor. Kuraklık Ekim ayında başladı. Kasım ayıysa son yılların en kurak Kasım ayı oldu. Aralık ayına geldiğimizde son 52 yılın en ılık Aralık ayı olduğunu gördük. Ocak'a geldik. Kuraklık kısmen devam ediyor.

"SON 30 YILIN EN SICAK OCAK AYI"
Bulunduğumuz ay itibariyle sıcaklık mevsim normallerinin üzerinde. Bu hafta hava sıcaklıkları daha da yükseliyor. Sıcaklık bakımından son 30 yılın rekoru kırılabilir bu sene."

YAĞIŞLAR YURDA NE ZAMAN GİRİŞ YAPACAK?
Sıcaklıkların mevsim normallerine döneceği tarihe ilişkin tahminlerini paylaşan Bozyurt, sevindiren bir haber vererek Ocak'ın son haftasına işaret etti:
"Ocak'ın 24'ünden sonra artık şartların değişmeye başlamasını bekliyoruz. Kuzey'de hava kütleleri, yani polar cephe dediğimiz hava kütleleri ülkemizi ziyaret etmeye başlayacak. Bu müjdeyi vermemiz mümkün.

KURAKLIK SEVİYE ATLADI
Bu yıl yağışların gecikmesinin sebebi olarak Atlas okyanusu üzerinde oluşan Grönland blokajından söz eden Bozyurt, yağışların gecikmesiyle kuraklığın geldiği seviyeyi şu şekilde özetledi:
"Kuraklık Meteorolojik kuraklık olarak başladı şu anda da Hidrolojik kuraklığa girdik.

Meteorolojik kuraklık nedir? Atmosferden gelen yağış miktarının belirgin bir şekilde azalması. Bu durumun uzun sürmesi halinde bir seviye aşılmış oluyor ve hidrolojik kuraklığa geçilmiş oluyor.
Hidrolojik kuraklık nedir? Karalardaki (göl, gölet, yer altı suları, akarsu) debilerin düşüşleri.

Özellikle baraj seviyelerine baktığımızda büyükşehirlerdeki İstanbul ve Bursa başta olmak üzere barajlar alarm vermeye başladı. Dolayısıyla hidrolojik kuraklık kendini nüfusun yoğun olduğu illerde hissettirmeye başladı.

KURAKLIĞIN BİR SONRAKİ SEVİYESİ DAHA KORKUTUCU: TARIMSAL KURAKLIK
Yağış alamazsak topraktaki nem miktarı giderek düşecek ve bu sefer kuraklıkta bir üst seviyeye daha geçilmiş olacak. Yani hidrolojik kuraklık yerini bu kez tarımsal kuraklığa bırakacak. Artık toprakta tarım verimi düşmeye başlayacak. Daha da devam etmesi durumunda sosyo-ekonomik sonuçlarla karşı karşıya kalacağız. Bu hiç istemediğimiz bir durum."

GELECEK YAĞIŞLARLA BARAJLAR NE KADAR DOLACAK?
25 Ocak'tan sonra beklenen yağışların baraj seviyelerini olumlu etkileyeceğini ancak yine de uzun sürmeyeceğini belirten Bozyurt şunları kaydetti:
"Hava sıcaklığı azalacak. İç kesimlerde kar, Marmara ve Batı Karadeniz kıyılarında kar ve karla karışık yağmur bekliyoruz. Ancak bu yağışların bir hafta sürmesi bekleniyor. Evet bu yağışlar barajları olumlu anlamda etkiler ama çok büyük etkisi olmaz. Asıl belirleyici olan Şubat, Mart ve Nisan yağışları olacak. Bu aylarda beklenen yağışlar istenilen düzeyde olursa barajlarda canlanma başlar."

İSTANBUL'UN SU SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR?
İstanbul'un su sorununu çözmek için yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Bozyurt, "Devlet Su İşleri şu anda İstanbul'da bir susuzluk sorunu olmadığını açıkladı. Söylemler 3,5 aylık suyun kaldığını gösteriyor. DSİ'nin B ve C planı muhakkak vardır ama kuraklık devam ederse İstanbul gibi 20 milyon nüfusa sahip bir kentin su sıkıntısı kaçınılmaz boyutlara ulaşacaktır" dedi.

EN KÖTÜ SENARYODA NE YAPMAK GEREKİR?
Kış sonunda yağışların yetersiz kalması durumunda yapılabilecekler üzerine konuşan Bozyurt, en kötü senaryoda şu tedbirlerin alınabileceğine işaret etti:
"Bazı çayların, akarsuların sularının barajlara aktarılması, yer altı sularının kullanılması çözüm olabilir. En son yapılması gereken deniz suyunun arıtılarak içme suyuna dönüştürülmesidir. Libya, Mısır ve İsrail bunu yapıyor. Şu an için buna ihtiyaç yok ama en kötü senaryoda bu da düşünülebilir. Türkiye şu anda Ortadoğu ülkeleri gibi su fakiri bir ülke değil ama su zengini bir ülke de değiliz. Su stresi olan bir ülkeyiz. İklim değişikliği bu şekilde devam ederse maalesef başvuracağımız çözüm yolu bu olacaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan İran Dışişleri Bakanı ile görüştü Gündem Hasan Kundakçı Paşa kimdir, nereli, neden öldü, kaç yaşındaydı? Gündem Altun'dan Babacan'ın İHA çıkışına sert yanıt Gündem Kılıçdaroğlu'ndan çok sert sözler Gündem