Türkiye'de sıcaklıklar rekor kırdı barajlar kurudu! Diyanet'e sorduk: Su kıtlığı varken teyemmümle abdest alınır mı?
Dünyayı etkisi altına alan küresel ısınmadan Türkiye de nasibini aldı! Ülkemizde sıcaklıklar rekor kırarken Edirne'nin Keşan ilçesinde 27 günlük su kaldı! Diyarbakır'da ise su israfını önlemek için halı ve araç yıkama yasaklandı! Peki 'su kıtlığı yaşadığımız şu günlerde teyemmüm yaparak abdest alabilir miyiz' diye Diyanet İşleri Başkanlığı'na sorduk! İşte cevabı...
Son yıllarda dilimize pelesenk olan 'küresel ısınma' bir komplo teorisi olmanın çok ötesine geçti. Uzmanlar da mevsimlerin kaydığını kabul ediyor. Küresel ısınma öyle bir hal aldı ki; El Nino, Eyyam-ı Bahur sıcakları derken İstanbul' da bile hissedilen sıcaklıklar 40 derecenin üzerine çıktı.
Elbette bu sıcaklardan sadece İstanbul değil Türkiye'nin pek çok şehri etkilendi. Bazı ilçelerimizde sayılı günler için su kalırken su israfını önlemek için yasaklar devreye alındı.
KEŞAN'IN 27 GÜNLÜK SUYU KALDI
Dünyaca ünlü Saros Körfezi'ni barındıran Edirne'nin Keşan ilçesine su sağlayan Kadıköy Barajı'ndaki su seviyesinin düşmesi sonucu ilçenin 27 günlük suyu kaldı. Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu da vatandaşları şu sözlerle uyarmıştı:
Vatandaşlarımızın sıcaklıklar karşısında serinlemek için yolları suladıklarını görüyoruz. Yerleri ıslatmak için kullanılan su 5 dakika içinde buharlaşıp gidiyor, sonra yeniden yıkanıyor. Bu da su israfına yol açıyor. Bunu yapmamamız gerekiyor.
DİYARBAKIR'DA HALI VE ARAÇ YIKAMAK YASAK
Her yaz rekor kıran sıcaklıklarla adından sıkça söz ettiren Diyarbakır'da da kuraklık nedeniyle birtakım önlemler alındı. Hava sıcaklığının bu yıl 45 dereceyi geçtiği Diyarbakır'da Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi kentte dünden itibaren (8 Ağustos) oto yıkamaya 5, halı yıkamaya ise 3 gün yasak getirdi.
Yasaklara uymayanlara ise 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 32'nci maddesi uyarınca 1295 TL idari para cezası uygulanacak.
SU KITLIĞI NEDENİYLE TEYEMMÜMLE ABDEST ALINIR MI?
Aşırı sıcaklar nedeniyle buharlaşmanın hızla arttığı ve kuraklığın iyiden iyiye kendini hissettirdiği şu günlerde akıllara gelen bir soru ise "Su kıtlığı yaşanırken teyemmümle abdest alınır mı?"
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI'NA SORDUK
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'na şu soruyu yönelttik:
Biliyorsunuz ki ülkemiz kurak günler geçiriyor! Keşan gibi bazı ilçelerimizde de sayılı gün için yetecek su kaldı. Peygamber Efendimiz (SAV) nehir kenarında abdest alırken bile israf etmememizi belirtmiştir. Bu nedenle bu sıkıntılı günlerde teyemmüm ile abdest alabilir miyiz?
DİYANET'İN CEVABI: SU BULUNMAZ VEYA BULUNUR DA KULLANILMAZ İSE...
Diyanet'in internet sitesi üzerinden sorduğumuz soruya cevabı şöyle oldu:
"Teyemmüm, bazı durumlarda abdest ve gusül yerine geçen istisnai bir uygulama olup, ancak belli bir mazeretin bulunması halinde yapılabilir. Abdest ve gusül için su bulunmaz veya bulunur da kullanma imkanı olmazsa her ikisi yerine geçmek üzere teyemmüm yapılır.
TEYEMMÜM NE ZAMAN ALINIR? AYET VE HADİSLERDEN ÖRNEKLER
Teyemmümün su bulunmadığında yapılabileceği ayet-i kerimelerde açıkça belirtilmiştir (en-Nisa, 4/43; el-Maide, 5/6). Teyemmümle ilgili hadisler de su bulunamadığında teyemmümün yapılabileceği yönündeki Kur’an hükmünü teyit etmektedir.
Nitekim bir kenara çekilip duran, cemaatle namaza iştirak etmeyen birini gören Resulullah (s.a.s.), “Ey falan! Neden cemaate iştirak etmiyorsun?” diye sorduğunda adam, “Ey Allah’ın Resulü, cünüp oldum; su da yok” deyince Peygamber (s.a.s.), “Toprağı kullan, o sana yeterlidir” buyurdular (Buhari, Teyemmüm, 9 [348]; Müslim, Mesacid, 312 [682]).
Teyemmüm şu hallerde yapılır:
a) Abdest veya gusle yetecek miktarda su bulunamaması,
b) Su bulunduğu halde, suya ulaşma imkanının olmaması,
c) Su bulunduğu halde, havanın çok soğuk oluşu, banyo yapacak yerin bulunmayışı gibi engellerle suyu kullanma imkanının bulunmaması,
d) Sağlık açısından suyun kullanılmasının sakıncalı olması,
e) Yıkandığı veya abdest azalarını yıkadığı takdirde hastalanması, hastalığının artması veya iyileşme süresinin uzaması,
f) Vücudun veya abdest organlarının yarısından fazlasının yara, yanık vb. sebeplerle yıkanamaması.
Uzuvlarının yarısından azında yara olan bir kimse ise sağlam olan organlarını yıkar, yaralı olanları mesh eder. Konu ile ilgili bir rivayette ifade edildiğine göre, cünüp olan yaralı bir kişiye gusletmesi söylenmiş, o da yıkanmış ve bu sebeple ölmüştür. Haber Resulullah’a (s.a.s.) ulaşınca, “Onu öldürmüşler! …Halbuki ona, teyemmüm yeterliydi.” (Ebu Davud, Taharet, 122 [336]) buyurmuştur.
"TEYEMMÜM TOPLU OLARAK UYGULANAMAZ"
Yukarıdaki şartlar oluştuğunda teyemmüm yapılabilir. Aksi halde yapılmaz. Teyemmüm bireysel bir durum olup, bir ilçede toplu olarak uygulanamaz. "
TEYEMMÜM NASIL ALINIR?
Teyemmüm, su bulunmadığında ya da var olan suyu kullanma imkânı olmadığında abdestsizlik veya cünüplük gibi hükmî kirliliği gidermek amacıyla temiz toprak ya da toprak cinsinden bir şeye sürülen ellerle yüz ve iki kolun mesh edilmesi şeklinde yapılan hükmî temizlik demektir.
Kur’ân-ı Kerîm’de, “Eğer hasta iseniz, yolculukta bulunuyorsanız, tuvaletten gelmiş iseniz veya kadınlara yaklaşmışsanız da su bulamamışsanız temiz bir toprağa yönelip, onunla yüzlerinizi ve ellerinizi mesh edin (teyemmüm edin),” (en-Nisâ, 4/43; el-Mâide, 5/6) buyrulmaktadır.
Teyemmüm edecek kimse, ne için teyemmüm edeceğine (abdeste veya gusle) niyet eder. Parmakları açık olarak ellerini temiz bir toprağa veya toprak cinsinden bir şeye vurur, ileri ve geri hareket ettirerek kaldırır, hafifçe birbirine vurarak ellerini silkeler. Ellerinin içiyle yüzünün tamamını bir kere mesh eder. Sonra ikinci defa ellerini aynı şekilde toprağa vurur ve sol elin içiyle, dirseğiyle birlikte sağ kolunu mesh eder; daha sonra da sağ elinin içiyle sol kolunu aynı şekilde mesh eder.
Abdesti bozan şeyler teyemmümü de bozar. Ayrıca, abdest veya gusle yetecek suyun bulunması, hastalığın iyileşmesi, suyu kullanabilme imkânının elde edilmesi gibi teyemmüm etmeyi mübah kılan mazeretlerin ortadan kalkması da teyemmümü bozar (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/22).