Son Dakika: AK Parti MYK toplantısı sona erdi! Ömer Çelik: Türkiye'nin güvenlik meselesi şantaj konusu değildir

Son Dakika: AK Parti Merkez Yürütme Kurulu, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. Yaklaşık 2 saat süren toplantının ardından kameralar karşısına geçen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Gazze'de Nazi soykırımının benzeri yaşanıyor" dedi. Batı'nın soykırıma sessiz kalışına dikkat çeken Çelik, "Batı Netanyahu karşısında köle gibi" diyerek Türkiye'nin Eurofighter talebinin şantaj malzemesi haline getirilmek istendiğini belirtti. Çelik, "Türkiye'nin güvenlik meselesi şantaj konusu değildir" dedi.

Abone ol
  • AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplandı. Toplantı yaklaşık 2 saat sürdü.

50+1 KURALI

  • AK Parti Merkez Yürütme Kurulu'nda yüzde 50+1 tartışması, İsrail-Hamas çatışmasında ateşkesin sağlanması ve Yargıtay-Anayasa Mahkemesi arasında yaşanan polemik gibi kritik iç ve dış başlıklar değerlendirildi.

  • Parti genel merkezindeki basına kapalı gerçekleşen toplantı sonrası AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik kameralar karşısına geçerek Gazze'de yaşanan katliama dikkati çekerek sözlerine başladı.

GAZZE'DE NAZİ SOYKIRIMININ BENZERİ YAŞANIYOR

Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

  • 24 saat boyunca dünyanın bütün televizyonları ve Türk televizyonları Gazze'deki katliamın fotoğrafları verir iken bu fotoğrafları koyarak 'bugün ne yapıyorsunuz' denilebilir. Fotoğraflar birbirine çok benziyor. Fotoğrafların hepsi Gazze'den değil, bunlar Nazilerin bunlar da Netanyahu hükümetlerinin yaptığı katliam ve soykırım fotoğrafları.

  • Benzer bir soykırım yapılıyor. Nazilerin masum Yahudileri öldürerek gerçekleştirdiği soykırıma dair fotoğrafları koyduk. Benzerlik net bir şekilde görünsün diye. Burada da Netanyahu hükümetinin yaptığı soykırım fotoğrafları.

  • Görüldüğü gibi masum Yahudilere yapılan soykırım fotoğrafları ile bugün Netanyahu hükümetleri tarafından yapılan soykırımın birbirinden farkı yok. Filistin'deki insani durumun geldiği nokta 6 bin 150'den fazlası çocuk, 4 bin kadın hayatını kaybetti. Bu bir katliam ve soykırım. Bunu 'İsrail'in kendini savunma hakkı var' diyen ülkeler maalesef çoğunlukta.

"ATEŞKES BİLE DENMİYOR, 'İNSANİ ARA' DENİYOR"

  • Belki de ilk defa bir meselede batılı toplumla batılı yönetimler arasında bu kadar mesafe var. Batılı hükümetler katliamları destekleyen, 'İsrail'e kırmızı çizgi önermiyoruz' diyen Biden böyle bir üslup sergilerken, batılı halklar son derece onurlu, asil, insan haysiyetini, şerefini koruyan 'Hepimiz insanız, Filistiniz' temasını ortaya koyan Gazzelilerin yanında olduklarını söylüyorlar.

  • Maalesef batıda pek çok yönetim evrensel vicdanın sesine sırtını dönmüş durumda. Ateşkes bile denmiyor insani ara deniyor. Bu insani arada serbest bırakılan sayının artmasını diliyoruz. 200 TIR'lık insani yardım geçişi oldu. Bu tip olayda rakamlardan bahsetmek gerçekten incitici ve üzücü bir şey ama mesele daha iyi anlaşılması için bunu belirtmek zorundayız.

  • Bu insani aranın bile 144 çocuğun hayatını şimdilik kurtardığını düşündüğümüzde bu bile nihayetinde nefes alma fırsatı verecektir. Bugün itibariyle ateşkes devam etsin diye pek çok çağrı yapılıyor. ABD Başkanı Biden'a atfen böyle bir haber geçti. Ama maalesef Netanyahu hükümeti bunu pek uzatmaktan yana gözükmüyor. 

"İNSANİ ARA'NIN UYGULANMASINDA BİRTAKIM SORUNLAR ÇIKTI"

  • Sayın Cumhurbaşkanımızın Almanya'da yaptığı tarihi konuşma insani vicdanın nasıl bir tavır sergilemesi gerektiğini bütün dünyaya gösterdi. Arkasından zaten bu insani talebin kimde karşılık bulacağını bildiği için İsrailli aileler, sayın Cumhurbaşkanımıza kendi ailelerden bulunan esirleri kurtarmak için sayın Cumhurbaşkanımıza mektup yazdılar.
  • Cumhurbaşkanımız cümlenin tamamını söyleyerek bu meselede nasıl bir tavır sergilenmesiyle ilgili ortaya koydu. Batı halklarında ortaya çıkan asil soylu sahip çıkmanın yönetimler için de uyarı niteliği taşıdığı görülmüştür. İnsani aranın uygulanmasında birtakım sorunlar çıktı.
  • Netice itibariyle o sorun da aşılmış gözüküyor. İnsani ara, taktik olarak İsrail tarafından görülen durum kalıcı bir ateşkese dönüşmesini umarım. 66 gazeteci arkadaşınız hayatlarını kaybetti. Bütün bunların bile İsrail'in karartması ve kısıtlaması ardında gerçeğin çok küçük bir bölümü ortaya çıktı.
  • 2. Dünya Savaşı döneminde Nazilerin yaptığı katliam ve soykırımın benzeri Netanyahu hükümetleri tarafından Filistinlilere ve Gazzelilere karşı gerçekleştirilmektir.
  • Gazze'de ve o bölgedeki vatandaşlarımızın durumuyla yakından ilgileniyoruz. 500'e yakın vatandaşımız ve KKTC vatandaşı tahliye edilmiştir. Türkiye bir kere daha dünyanın vicdanı olduğunu, dünyada her türlü insani siyasetin merkezi olduğunu göstermiştir.
  • Batının temsil ettiğini söylediği değerler batı hükümetleri nezdinden tamamen yok oldu. Hükümetler ikiyüzlülük içerisinde katliamın seyircisi durumunda ikiyüzlülüğü utanmadan sürdürüyorlar. Az sayıda olsa birtakım akademisyenler insanlık adına sesini yükselttiler. İki tane ses batılı hükümetlerden bunun istinası olarak kayda geçmiştir. Bir tanesi İspanya Başbakanının söyledikleridir. 'AB Filistin tanımazsa İspanya'nın kendi kararını vereceğini' söylemiştir. Bu son derece doğru bir karardır.
  • Belçika Başbakanı da 'Bu İsrail'in kendini savunma hakkının masum insanları öldürmek anlamına gelmediğini' belirtmiştir. Dünyanın en büyük yalanına dönüşmüştür, İsrail'in kendini savunma hakkı altında yapılmaya çalışanlar.
  • İkide bir birilerin çıkıp da en son Almanya'da bu söylendi. 'İsrail'in var olma hakkı bizim için mutlaktır' dedi Alman şansölyesi. Var olma hakkını kimse tartışmıyor. Devlet devlet gibi hareket etmezse, örgüt gibi hareket ederse bu eylemlerin hiçbir meşruiyeti kalmaz. İspanya ve Belçika Başbakanının tutumları kendi halklarına, sokaklarındaki sese kulak veren demokratik yaklaşım olmuştur. Bu bakımdan takdire şayandır.

"BATI NETANYAHU KARŞISINDA KÖLE GİBİ"

  • Avrupa'nın genelinde müthiş bir değerlendirme hatası yapılmaktadır. Avrupa bir kere daha meselenin sebeplerini tartışmaktan kaçarak meselenin sonuçlarını nasıl yöneteceğine odaklanıyor. Stratejik akıl sonuçlarını yönetmek için meselenin sebeplerine odaklanır.
  • Bunun sonucunda nasıl bir radikalleşme ortaya çıkar? Herhangi bir güvenlik riskiyle kalır mıyız? diye düşünüyorlar. Avrupa'nın göbeğinde Naziler bu katliamlara imza attılar şimdi de bütün dünyanın gözü önünde Avrupa hükümetlerinin suskunluğu ile Netanyahu hükümetleri bu katliamlara imza atıyor.
  • Müslümanlara yıkılmaya çalışan birtakım terör eylemleri Avrupalı vatandaşlar İslamofobik bir çizgiye ötelenmek istiyor. Böyle bir tepki verirlerse bu tepkiler aşırı sağcılık, ırkçılıkla beslenerek Avrupa demokrasisini zehirleyecektir.
  • Avrupa hükümetleri İsrail'in yaptığı soykırımı izliyor. Batı Netanyahu karşısında köle gibi.

HÜKÜMETİN GAZZE POLİTİKASINA MUHALEFETİN TEPKİSİ

  • CHP yöneticileri ve sözcüsünün çıkıp da Cumhurbaşkanımızın İsrail-Filistin meselesini, haçlı hilal savaşını dönüştürmeye çalıştığı gibisinden iddia siyasi cehaletten başka bir şey değildir.

  • Cumhurbaşkanımız bütün dünyaya uyarı yaparak 'Bu meseleyi haçlı-hilal kavgasına dönüştürmeyin' diye uyardı. ABD Dışişleri Bakanı İsrail'e gitmiş, 'Aynı zamanda burada Yahudi olarak bulunuyorum' diyor.

  • İsrail'in katliamlarının batılılar tarafından koşulsuz desteklenmesi ve bunun birtakım dini argümanlarla yapılması söz konusu oldu. Netanyahu kendisinin Tevrat'a dayandığını söyledi. Bütün bunlar ortaya çıkınca Cumhurbaşkanımız insani, vicdani, siyasi uyarısını yaparak 'Bunu haçlı-hilal kavgasına çevirmeyin' dedi.

TÜRKİYE'NİN EUROFİGHTER TALEBİ: TÜRKİYE'NİN GÜVENLİK MESELESİ ŞANTAJ KONUSU DEĞİLDİR

  • Azerbaycan topraklarını almak, Karabağ'ı almak için verilen mücadeleye destek veren Türkiye'ye bu destek vazgeçmesini istiyorlar.
  • Suriye'de terör devletçikleri kurulmaya çalışıyor, Türkiye kendi güvenliği için operasyon yapıyor, 'Bu F-35 ve F-16 alışını engeller' deniyor.
  • Biz bu şantajı kabul etmeyeceğiz. Biz tarihin insanlık tarafında durduğumuz için gurur duyuyoruz. Türkiye'nin güvenlik meselesi şantaj konusu değildir.

CHP'NİN 'KÜRT SEÇMENE İSTİSMAR' İDDİASI

  • CHP'nin Kürt seçmeni istismar sezonu seçimler yakınlaşırken başlamış. Yeni CHP genel başkanının Kürt seçmenini istismar ettiği anlaşılıyor. Cumhurbaşkanımız demokratik reformlarda güçlü mücadele verdi.
  • En son gördük ki son seçimlerde imzaladıkları protokollerle aslında Kürt seçmene nasıl yalan söylemişler? CHP sözcüsü ve başkaları da oradaymış. Bu konularda Türkiye'deki bütün kesimler üzerindeki eşitsizlikleri ortadan kaldırmak için mücadele etmişiz. Bir gün gelir anlatırız, Cumhurbaşkanımızın ve bu mücadeleyi veren arkadaşlarımızın hangi tehditlerle karşı karşıya kaldığını kendimiz çok iyi biliyoruz. Herkes çok iyi biliyor. Yerel seçimler yaklaşırken CHP'nin yeni genel başkanının sözüyle Kürt seçmenini istismar sezonunu açmıştır.
  • Cumhur İttifakı ile ilgili bir sorun var yorumları ittifakın dışında ortaya çıkıyor. Cumhur İttifakı'nda hiçbir sorun yok. AK Parti ile MHP heyetleri arasında görüşmeler gayet tempolu şekilde devam etti. İttifakta bütün partiler kendi kimliklerini, kişiliklerini koruyarak ilkeler temelinde bir araya geliyorlar. Tek bir partiye dönüşmüyorlar.
  • Herhangi bir sorun yok, en güçlü bir şekilde seçime hazırlanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız ile sayın Bahçeli ihtiyaç duydukları her zaman bir araya geliyorlar. Taktik meseleler tartışılır, siyasi konularda farklı yaklaşımlar olabilir ama bu Cumhur İttifakı'nın ana omurgasını zedelemez. İYİ Parti meselesinde onlar kendileri her ilde ayrı aday çıkaracaklarını ifade ettiler. Kendileri bu yolda ilerliyorlar."
Bay Kemal onay verdi Tanju Özcan CHP'ye geri döndü! Siyaset CANLI | Kara Para Haram Para | Futbolcular, Fenomenler, İYİ Parti... Gündem Ogün Samast hakkındaki dava dosyası birleştirildi Gündem Asgari ücrette ilk toplantı tarihi belli oldu! Gündem