Sinan Ateş'in eşi isim vermeden Semih Yalçın'a sert sözler kullandı: Bu beyefendinin kendini temize çıkarması lazım! Kör sağır dilsiz değiliz

Türkiye, Sinan Ateş cinayetinin nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyor. Bir süredir sessizliğini koruyan Ateş ailesi ve Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, suskunluğunu bozdu. Ayşe Ateş, isim vermeden MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'a sert sözlerle yüklendi. Ateş, mesajının başında "Bu beyefendinin kendisini temize çıkarması gerekir" derken sonda ise "Kör değiliz, sağır değiliz, dilsiz değiliz" diyerek tek duasının ne olduğunu yazdı.

Abone ol

Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022'de Ankara'da sokak ortasında öldürüldü. Ateş'in cinayetiyle ilgili soruşturma devam ederken faillerle ilgili tartışmalar da sürüyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın dün yaptığı açıklamalara Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, uzun bir açıklamayla cevap verdi. 

Ayşe Ateş'in açıklamaları şu şekilde: 

"SABRIMIZIN SINIRINI ZORLAMAKTADIR"
"Şehit eşim Sinan Ateş'in tertemiz adını ağzına almadığı için memnun olduğum bir siyasetçi, dün yaptığı açıklama ile sabrımızın sınırlarını zorlamaktadır.

"ÖNCELİKLE KENDİSİNİ TEMİZE ÇIKARMASI GEREKEN BU BEYEFENDİ"

Eşimin Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevinden ayrılmasından şehit edildiği güne kadar yaşanan süreçlerden dolayı öncelikle kendisini temize çıkarması gereken bu beyefendi, yaşadığımız tüm acılara rağmen soruşturmanın sağlıklı yürümesi adına biz konuşmazken hangi ihtiyaca binaen masum çocuklar üzerinden duygu sömürüsü yapmaya çalışmaktadır?

"İKİ YETİMİ DÜŞÜNMEYİP SERBEST KALMA İHTİMALİ OLANLARI DÜŞÜNÜYOR"
Bütün çocuklar elbette ki masumdur ancak bu beyefendi iki yetim evladın hayatları boyunca yaşayacakları travmayı görmezden gelip suçsuz oldukları sabit görüldüğü takdirde serbest kalacak olan isimlerin çocuklarını mı düşünmektedir? En azından biz bunu inandırıcı bulmadık.

"BU BEYEFENDİNİN OĞLU VEFAT ETTİĞİNİ KENDİSİNİ YALNIZ BIRAKMAYAN EŞİMDİ"

Acıları deşmek istemem ancak bu beyefendi madem ki bizim acımız üzerinden siyaset yapmak, bir yerlere mesaj vermek hadsizliğini gösterdi birkaç cümle etmek mecburiyeti hasıl oldu. Bu beyefendinin oğlu (Allah rahmet eylesin) vefat ettiğinde beyefendinin koluna giren ve kendisini yalnız bırakmayan benim eşimdi. Beyefendi, rahmetli oğlunun muhterem eşine merhumun yetim bıraktığı evladının yaşadıklarını sorsa idi hakkını araması gereken çocukların hangisi olduğunu daha iyi kavrayacaktı.

"BENİM EVLATLARIM ŞEHİT DÜŞMÜŞ BİR BABANIN ÇOCUKLARIDIR"
Maksadım, satır satır şerh düşebileceğim talihsiz açıklamaya dair cevap vermek değildir. Ülkücü Şehit Sinan Ateş'in evlatları bu siyasetçinin iğreti bir şekilde kullandığı gibi mazlum değildir, aksine mağrurdur. Çünkü benim evlatlarım; hayatı boyunca tertemiz yaşamış ve evlatlarına şerefli bir miras bırakarak şehit düşmüş bir babanın çocuklarıdır.

"KÖR, SAĞIR, DİLSİZ DEĞİLİZ"
Bizi herhangi partinin iç meselesi, diğer partilerle meseleleri ilgilendirmemektedir. Şehidimiz ile adalet arasına kim girmeye çalışıyor, bu vicdanları yaralayan suikastI kim aydınlatmaya çalışıyor biz ona bakıyoruz.

Gerisi bizim için lafügüzaf.

Kör değiliz, sağır değiliz, dilsiz değiliz. Duam ve beklentim odur ki ıehidimizin kırkı çıkmadan ger ekler ortaya çıksın. Tüm gerçekler belgeleriyle ortaya çıktığında bugünlerde yapılan ve benzeri açıldamaların mahiyeti daha iyi anlaşılacaktır. Dua ile ..."

NE OLMUŞTU?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, dün yaptığı açıklamada "Menfur bir suikast üzerinden siyasi çıkar elde etme çabasındaki izansızlar, zan altında bıraktıkları masum ve suçsuz insanların ailelerini ve çocuklarının duygularını bile göz ardı etmektedir." ifadelerini kullandı.

Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, "siyasi rakipleri ile hasım ve muarızlarının son dönemde MHP aleyhindeki iftira ve karalama kampanyalarından sonuç alabilmek uğruna ahlaksız ve aşağılık yöntemlere başvurduklarına şahit olduklarını" belirtti.

Gerçek dışı haberlerle en çirkin algı operasyonlarının yapıldığını, cinayet ve ölüm üzerinden duygu istismarına tevessül edilerek aleyhlerinde çirkin ve ahlaksızca kampanyalar yürütüldüğünü kaydeden Yalçın, iftiranın iftirayı, yalanın yalanı kovaladığını aktardı.

"ÖLÜME VE ÖLENIN HATIRASINA SAYGISIZLIK EDILMEKTEDIR"
MHP'nin müessiriyet ve dinamizminden rahatsız olan çevrelerin gemi azıya ve her türlü insanlık dışı eylem ve söylemi göze aldığının görüldüğünü ifade eden Yalçın, şu değerlendirmelerde bulundu: "14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere doğru gidilirken bestesi küresel aktörlerce yapılmış öfke, kin ve nefret şarkılarının kulak tırmalayan nakaratları işitilmektedir. Menfur bir suikast üzerinden siyasi çıkar elde etme çabasındaki izansızlar, zan altında bıraktıkları masum ve suçsuz insanların ailelerini ve çocuklarının duygularını bile göz ardı etmektedir. Evlerine ateş düşen mazlum insanların acıları da insafsızca, ahlaksızca istismar edilmektedir. Ailelerin, annelerin, babaların, kardeşlerin, bacıların canı hoyratça acıtılmaktadır. Sadece diriye değil, ölüme ve ölenin hatırasına da saygısızlık edilmektedir. İktidar hırsıyla böylesine küçülerek siyaset yapmak, politika değil, pespayelik, kepazeliktir. Bu nefret siyasetinin varacağı yer hüsrandır. Bu tiksindirici siyaset anlayışının getireceği hiçbir fayda yoktur. Tam tersine ona tenezzül ve tevessül edenleri yok edecektir."

Yalçın, haklarında üretilen ahlak dışı iftiralarla nefret suçu işlendiğini, insan onurunu zedeleyen, öfke yüklü algı operasyonları yürütüldüğünü ifade etti.

İnsanı diğer mahlukattan ayıran beşeri hasletlerin, yerini gayriinsani insiyaklara, şeytani entrikalara, nefsin esaretine bıraktığına dikkati çeken Yalçın, "Suikast meselesi yargıya intikal etmesine rağmen kendini adli makamların, yargı mercilerinin, hakim ve savcıların yerine koyan muarızlarımız bir tür toplumsal linç teşebbüsüne girmişlerdir. Ben galebe çalayım da ne olursa olsun, üstün geleyim de gerekirse insani ve ahlaki değerler çiğnensin anlayışı, adeta karşıtlarımızın siyaset düsturu haline gelmiştir. Partimiz ve mensuplarımız aleyhinde üretilen yalanların büyüklüğü, ortaya atılan iddiaların uçukluğu muhaliflerimizin bir cinnet sarmalına girdiğini göstermektedir." ifadelerini kullandı.

"SİYASI KAVGA İŞİN DOĞASINDA VARDIR"
Yalçın, müfteri ve yalancıların bu kahredici ağırlığın altında ezileceklerini, kirli oyunların onu tezgahlayanların ayaklarına dolaşacağını, karıştırdıkları pisliklerin ellerine yüzlerine bulaşacağını vurguladı.

"İnsan, genellikle başkasına sürmek istediği çamura bulanır." diyen Cenap Şahabettin'in müfterilerin uğrayacağı yaman akıbete işaret ettiğini anlatan Yalçın, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "MHP ve Cumhur İttifakı'na zarar vermek maksadıyla ülkeyi gerginlik ortamında seçime götürmek isteyenler, bu ağır ve yanlış hesabın altında kalacaklardır. Mesele MHP ve Cumhur İttifakı aleyhinde algı operasyonu olmaktan çıkmış, toplumsal bozgunculuk ve kaos oluşturma hevesine dönüşmüştür. Sadece MHP ve partililerimiz aleyhinde iftira ve yalan kampanyasıyla yetinilmemekte, topluma kin ve nefret tohumları ekilmeye çalışılmaktadır. Türkiye'nin iç ve dış dinamikleriyle demokrasinin gerekleri doğrultusunda siyaset üretemeyenler, toplumsal barışı ve huzuru dinamitleyerek ülkeyi anafora sürükleme, bunun faturasını da MHP ve Cumhur İttifakı'na çıkarma derdine düşmüştür. Bilinmelidir ki siyaset bir oyun değil, fevkalade ciddi bir meseledir. Siyasi kavga işin doğasında vardır. Tarafların çekişme veya tartışmalarında bazen atmosfer elektriklenebilir, üslup ve dil sertleşebilir. Hatta bazen işler kavgaya kadar varabilir. Ama siyasette belden aşağı vurmaya ne rızamız, ne tasvibimiz, ne de tahammülümüz vardır. Bu tür siyaset anlayışı bumerang gibidir, dönüp ona tevessül edeni vurur."

"MHP'NIN KARARLI DURUŞU BOZULAMAYACAK"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, siyasetçinin görevinin kin ve nefret üretmek, her türlü vasıtayı kullanarak siyasi çıkar sağlamak değil, ülkede huzur ve sükuneti temin etmek, toplumsal barış ve kardeşliği sağlamlaştırmak olduğunu belirtti.

Milletin siyasetçilerden, Türk aydınlarından mevcut sorunlar karşısında sükunet, itidal, teenni ve yapıcı tavır beklediğini aktaran Yalçın, şunları kaydetti: "Çirkin ve gayriahlaki siyaset oyunlarıyla, FETÖ'den mülhem Bizans entrikalarıyla MHP camiasını, milliyetçi, ülkücü hareketi, Cumhur İttifakı'nı yıldıracaklarını, sindireceklerini umanlar yanlış hesap yapmaktadır. Rüzgar ekenin yağmur, rahmet ve kar biçtiği hiç görülmemiştir. Kirli suyla abdest alanların abdesti hep sakat olmuştur. MHP ve milliyetçi ülkücü hareketin mensupları olarak tertemiz suyla aldığımız abdesti, pisliğe bulaşmışların sıçrattığı çamur bozamaz. Yalan yere yemin edip hakkımızda uydurma bilgiler üreterek halkı aldatmaya, kamuoyunu aleyhimize çevirmeye çalışanlardan ürküp kıblemizi değiştirmez, yeminimizden dönmeyiz. Camiamızı sindirip partimizi ve teşkilatlarımızı yıldıracağını, korkutacağını sananlar avuçlarını yalayacaktır. Altta yer delinmedikçe, üstte gök çökmedikçe MHP'nin kararlı duruşu bozulamayacak, tutarlı siyaseti değişmeyecektir. MHP, yapıcı ve ilkeli siyasetinden taviz vermeden kararlı bir tavırla yoluna devam edecektir. MHP camiası, ülkenin üzerine örtülmeye çalışılan kara bulutları dağıtmaya da dava arkadaşlarımızın sırtına yapıştırılmak istenen yaftaları yırtıp atmaya da muktedirdir. Partimizin mensuplarına yönelik yargısız infazların hesabı ahirete bırakılmayacaktır."

"14 MAYIS AKŞAMI ZİLLET HÜLYALARI DEĞİL, MİLLİ İRADE GERÇEĞİ TECELLİ EDECEKTİR"
Yalçın, MHP'nin 14 Mayıs seçimleri için yola çıkardığı kutlu kervanın gününde ve vaktinde menzile ulaşacağını vurguladı.

14 Mayıs 2023 seçimlerinde Türkiye'nin sandıktan kazançlı çıkmak için kendini iyi göstermeye çalışan kötülerle gerçek iyilerin mücadelesine sahne olacağını vurgulayan Yalçın, açıklamasında şu değerlendirmelere yer verdi: "Milletimiz, çirkin tezgahlara gelmeyecektir. Türkiye’nin bir anafora sürüklenmesine izin vermeyecektir. Yalan ve iftira, entrika ve kaos endüstrisine yatırım yapan muhalefetin siyaset borsasındaki hisselerine itibar etmeyecektir. Siyaset ikliminde sahnelenen ahlaksız senaryolara seyirci kalmakla yetinmeyecek, en adil hakem olarak gereken hükmü verecektir. 14 Mayıs akşamı sandıkta zillet hülyaları değil, milli irade gerçeği tecelli edecektir."

Danimarka Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı Gündem Fadıl Akgündüz kimdir, kaç yaşında, nereli? Gündem Fırat Yılmaz Çakıroğlu davasında yeni gelişme! Gündem EYT pazartesi Meclis'te Gündem