Ömer Çelik'ten harp okulundaki görüntüler hakkında açıklama: Teğmenlere hakaret edilmesi kabul edilemez

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti MKYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Parti Sözcüsü Ömer Çelik, kongre takviminin mart ayında netleşeceğini söyledi. Gündemi meşgul eden harp okulundaki yemin töreni hakkında da konuşan Çelik "Teğmenlere hakaret edilmesi kabul edilemez. Bu teğmenler ülkemizin geleceği için yetiştirilmiştir. 'Hükümete kılıç çekti' diyenler vesayeti diriltmek istiyor" dedi.

Abone ol

AK Parti MKYK toplantısı sonrasında basın toplantısı düzenleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"MART SONUNDA BÜYÜK KONGRE TAKVİMİ BELLİ OLACAK"

"Kongre süreci ile ilgili MKYK'mıza teşkilat başkanımız Erkan Bey tarafından kapsamlı bir sunum yapıldı. Bu takvimin Mart sonuna kadar yetiştirilmesi bekleniyor. Mart sonunda büyük kongre ile ilgili takvim netleşecek. 21 Eylül itibariyle delege seçimleri takvimi söz konusu olacak. 12 Ekim'de belde kongreleri olacak. İlçe kongreleri de 12'de olacak. 93 kadar sürmesi söz konusu. 28 Aralık'ta il kongreleri başlayacak. Mart sonuna kadar yetişmesi ve büyük kongre gerçekleşecek.

Takvimde ileri doğru sarkmalar olabilir. Bu süreçte mekanik bir kongre süreci olarak değerlendirmiyoruz yeni ritme göre teşkilatlarımızın vatandaşlarımızla buluşması var.

Orta vadeli program 5 Eylül'de açıklanacak. Ekonomi yönetimine dönük olarak bakan arkadaşlarımızın istifasının yalan olduğunu söylemek isterim. Spekülasyon amaçlı bunlar. Pozitif sonuçlardan rahatsız olanların kara propaganda faaliyetleri. Esas olan milletin taleplerini yerine getirmek. biz yolumuza devam ediyoruz.

Yeni dönemdeki siyasi faaliyetler ele alınacak. Eylül ayı içinde genel başkan yardımcılarımız, MKYK üyelerimiz vatandaşlarımızla buluşacak.

"ATATÜRKÇÜLÜK YAPMAYA ÇALIŞIYORUM DEYİP MİLLETİN DEĞERLERİNE SALDIRANLAR ATATÜRK'E KARŞI SALDIRIYOR"

Biz milletimizin hafızasında yaralı bilinç yaratmaya çalışan tavrın karşısındayız. Uzun bir devlet geleneğine sahibiz. Göz bebeğimiz olan Türkiye Cumhuriyetimiz ile geleceğe yürüyoruz. İç bünyeyi sağlam tutmak önemli. Siyaseten birbirimizin rakibiyiz ama hasmı değiliz. Netanyahu hükümetinin saldırganlığında iç bünyenin sağlam tutulması önemli. Adlarımız farklı olabilir, aidiyetlerimiz farklı olabilir ama hepimizin soy adı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Herhangi bir virüs üretmeye çalışanlara karşı bu hassasiyetimizi en üst seviyede tutacağız. Atatürkçülük yapmaya çalışıyorum deyip milletin değerlerine saldıranlar Atatürk'e karşı saldırıyorlar aslında. İlk cumhurbaşkanımız ve devletimizin kurucusu Atatürk'ten Erdoğan'a kadar büyük mücadeleler verilmiştir. Atatürk'e ve Erdoğan'a karşı tavırlar mahkum edilmesi gereken tavırlardır. Nefret söylemi unsurudur ve iç cepheyi dağıtmaya dönük hareketlerdir. Yöneticiler arasında rekabet olabilir ama onlara oy veren vatandaşlara hakaret etme hakkı yoktur. Hangi siyasi parti tabanındaki vatandaşımız olursa olsun tüm saldırılara karşıyız. Bize oy versin vermesin vatandaşın iradesi saygıdeğerdir.

"SİYASİ ELEŞTİRİ İLE HAKARETİ BİRBİRİNE KARIŞTIRMAMAK GEREKİR"

Atatürk'e ve cumhurbaşkanımıza dönük çirkin dilin yanı sıra bunun topluma da yansıması oluyor. Başörtülülerine dönük uygulamalar nefret söylemlerinin neticesi olarak meydana geliyor. Burada siyasi partilere düşen görev şudur; parti tabanına ve cumhurbaşkanına hakaret eden kişinin protokolde ağırlanıp alkışlanması hakaretin alkışlanmasıdır. Bir siyasi partiye yakışmayan şey budur. Kendi tabanlarına saldıranların da dolaylı olarak himayesini gerçekleştirmiştir. Bu hakaretleri eden kişinin CHP başkanı tarafından himaye edilmesi son derece yanlış durum olmuştur. Geçmişte CHP genel başkan yardımcılığı yapmış birinin çirkin dil karşısında CHP'de disiplin mekanizmanınım işletilmesidir. Siyasi eleştiri ile hakareti birbirine karıştırmamak gerekir.

Başka bir siyasi partiden bir kişi, bir iş insanı Kürtçe konuştuğu için öldürüldü dedi. Bu asayiş olayıydı. Konuştuğu dilden dolayı katledildi şeklinde yaklaşmak provokasyondur. Herhangi bir kişinin, bir misafirin dilinden ötürü hedef alınması olursa bunun karşısında bir yer alırız.

Dünya Gazze'ye sessiz kaldıkça soykırıma destek vermektedir. Uluslararası mekanizmaları katılımcısı düşmeye başlarsa bu kararları alanlar, Netanyahu'nun katliamlarına destek verenler bunun sorumlusu olacak. İsrail burada durdurulmazsa herkes bunun sorumluluğunu paylaşmak zorunda kalır.

ÖZGÜR ÖZEL'İN ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI

2024 yılının en kötü esprisi nedir dense bu birinci olurdu. Cumhurbaşkanımızı yeneceğini söylemesi siyasi değerlendirme olarak ele alınamaz. Seçim bittikten sonra seçim falan istemiyoruz, beldelerde hizmet edeceğiz dediler. Gözüken o ki bu plan tutmadı. Belediyelerde bir hizmet yok. CHP'deki aktörler arasında kimin öne geçtiği, kimin kimi ziyaret ettiği konuşuluyor. Şimdi tüzük kurultayı deniyor. Tıkanmışlık neticesinde erken seçim tartışmasını gündeme getiriyorlar. İstikrarı koruyarak, hizmet siyasetinde daha ileri adımlar atarak devam edeceğiz. Bu 3 buçuk yıl Türkiye Yüzyılı çerçevesinde önemlidir. Şu anda CHP içinde bir erken seçim var.

"TEĞMENLERE HAKARET EDİLMESİ DE KABUL EDİLEMEZ"

Konuyu ikiye ayırmalı. Dikkat çeken husus, ülkemizin ve dünya tarihinde ilk kez kara hava ve deniz harp okulunda kız öğrenciler birinci oldu. Kadınların yüzyılı olacak diyorduk, bu mottomuzu dolduran bir gelişme oldu. Geçmişte ordunun üzerinden askeri vesayet üretilmesinin en çok TSK'ya zarar verdiği görüldü. Gençlerin mezuniyetini vatandaşımızın paylaşması kıymetlidir. Birilerinin açıklamasına bakarak kötü tecrübelerin hatırlatılması demokratik hakkını kullanan vatandaşların eleştirileri de saygıyla karşılanmalı. Burada iki kötü niyetli konu var. Bir takım bu görüntülerden Erdoğan'a mesaj verildi, hükümete mesaj verildi şeklinde konuşulması eski vesayet anlayışının diriltilmesi meselesidir. Bir de bunlara cevap vereyim derken teğmenlere hakaret edilmesi de kabul edilemez.

"DEMOKRATİK DENETİM MEKANİZMALARI GÜÇLÜ ŞEKİLDE ÇALIŞMAKTA"

Bizim TSK içine vesayet sokulması konusunda hassasiyetimiz yüksektir. Tecrübemiz ortadadır. Dikkatimiz yüksektir. Demokratik denetim mekanizmaları en güçlü şekilde çalıştırılmaktadır, herhangi bir şeye müsaade edilemez. Görüntüler üzerinden 'hükümete kılıç çekti' dediklerinde amaçlarının eski vesayet unsurlarını tekrar diriltmek olduğunu görüyoruz. Bu teğmenler ülkemizin geleceği için yetiştirilmiştir.

Göz bebeğimiz TSK'nın asli işine odaklanması konusundaki hassasiyetimiz yüksektir. Bir disiplinsizlik varsa buna da bakılır.

 

"'BU ERDOĞAN'A MESAJDIR' ŞEKLİNDE ÇARPITANLAR VAR"

Silahlı kuvvetlerin ebedi başkomutanı Atatürk'e saygı gösterildiği zaman 'bu Erdoğan'a mesajdır' şeklinde çarpık biçimde konuyu ele alanlar var. Atatürk'e gösterilen saygıyı cumhurbaşkanımıza dönük şekilde ele alınması sağlıksızdır. Teğmenlerimizin ailelerine tebriklerimizi ve saygılarımızı iletiyoruz."

TGB üyeleri hakkında karar Gündem Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan Narin hakkında açıklama Gündem "Evlilik kredisi" uygulamasında yeni dönem Ekonomi Dilruba Kayserilioğlu hakkında karar Gündem