MHP lideri Bahçeli'den 12 Mart mesajı: Allah muhterem Türk milletine bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın
MHP Genel Başkanı Bahçeli, İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü olan 12 Mart için bir mesaj yayınladı. Bahçeli mesajında, "İstiklal Marşımız, yazıldığı ölüm kalım devrinin olduğu kadar, Türk milletine ait ebedi unsurların da bir destanı, sönmeyecek ve eskimeyecek bir şiirsel ifadesi olarak milli vicdanlarda yer etmiştir. Dileğim ve niyazım odur ki, Cenab-ı Allah muazzez ve muhterem Türk milletine bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü'ne ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
İstiklal Marşı'nın bağımsızlığın manifestosu, milli varlığın manzum seslenişi olduğunu vurgulayan Bahçeli, "Merhum vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un eşsiz duyuş ve hissedişiyle kaleme alınan istiklalimizin dizeleri aziz milletimizin şuur ve inancını simgeleştirmiştir." değerlendirmesini yaptı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ilk kez 1 Mart 1921'de Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey tarafından okunan ve 12 Mart 1921 Cumartesi günü de tezahüratlarla kabul edilen marşın istiklali müjdelediğini aktaran Devlet Bahçeli, İstiklal Marşı'nın Türk milletinin kudret ve kuvvetinin adeta simgesi olduğunu belirtti.
Bahçeli, "İstiklal Marşımız, yazıldığı ölüm kalım devrinin olduğu kadar, Türk milletine ait ebedi unsurların da bir destanı, sönmeyecek ve eskimeyecek bir şiirsel ifadesi olarak milli vicdanlarda yer etmiştir." açıklamasında bulundu.
"BASTIRILMIŞ MİLLİ ARZULARI ALEVLENDİRDİ"
Mehmet Akif Ersoy'un, milletin ruhuna, benliğine ve gönlüne hitap ederek, üzeri küllenmiş iddiaları, geriye düşmüş hedefleri, bastırılmış milli arzuları alevlendirdiğini ve kendisine has üslubu ile harekete geçirdiğini ifade eden Devlet Bahçeli, "Türk milletinin iman dolu varlığının, müstevlilerin silahlarından daha üstün, daha güçlü ve daha muktedir olduğu merhum şairimiz tarafından dile getirilmiştir. Bu imanın zaferi, bu milli şahlanışın eşsiz duruşu en başta Çanakkale'de çeliğe ve tekniğe boyun eğmemiş, ardından da Milli Mücadele'de her türlü mütecaviz emellere rağmen diz çökmemiştir" değerlendirmesinde bulundu.
İstiklal Marşı'nın milli istiklal ve istikbale duyulan derin sevgi ve bağlılığın sonucunda hayat bulduğunu ve esas anlamına kavuştuğunu vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
"Merhum şairimizin her deyişi, her beyanı ve her mücadelesi Türk milletini yükseltme, Türk milletini hak ettiği yerlerde görme ülküsü üzerine bina edilmiştir. Sömürgeci emellerin Türk milletinin iman dolu göğsüne çarparak sönmesi, Türklüğün duvarını aşamadan durdurulması en güzel ve veciz şekilde onun mısralarında özetlenmiştir. Emperyalistlerin namert komplosu, insanlığı boşa çıkaran bozguncu ve işgalci adımları ancak ve ancak, Akif gibi vatan ve milletine derinden bağlanan ahlak kahramanlarının fırın gibi sıcak yürekleriyle ezilmiş ve reddedilmiştir.
Bugün de çevremizde dolaşan tek dişi kalmış canavarlar, o günden bugüne vicdan ve insanlık değerlerini barut ve silah yığınağının içinde kaybetmişler, çok şükür ne yaptılarsa amaçlarına ulaşamamışlar, neyi öngördülerse başaramamışlar, hiçbir zaman da sonuç alamamışlardır. Akif, zulme direnen, zalime teslim olmayan, kanlı ellere sırnaşmayı, dalkavukluğu aklından dahi geçirmeyen yüksek bir ahlak timsali olarak gönüllere taht kurmuştur. Akif'in yazdığı İstiklal Marşı, Türk milletinin müşterek iradesi ve beyanı olarak görmesini bildikten sonra herkese önemli sorumluluklar yüklemektedir.
İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 104’üncü yıl dönümünde merhum vatan şairimizi şükran, minnet, hürmet ve rahmetle anıyorum. Dileğim ve niyazım odur ki, Cenab-ı Allah muazzez ve muhterem Türk milletine bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın, bir daha karanlık günler yaşatmasın, bir daha da bağımsızlığımızı risk ve tehlikelere maruz bırakmasın."