Kemal Kılıçdaroğlu Osman Kavala Can Atalay ve Tayfun Kahraman'ı ziyaret etti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay 3. Ceza Dairesince cezaları onanan ve tutuklu bulunan Can Atalay, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman'ı ziyaret etti. Çıkışta basın açıklamasında bulunan Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin düşüncelerinden dolayı yargılanmaması gerektiğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı davasında aldıkları hapis cezaları Yargıtay 3. Ceza Dairesince onanan Can Atalay, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman'ı tutuklu bulundukları cezaevinde ziyaret etti.
Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na gelen Kılıçdaroğlu'nun buradaki ziyareti yaklaşık 2 saat sürdü.
3 İSMİ DE TEK TEK ZİYARET ETTİ
Kılıçdaroğlu, ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, ülkede adaletin olmadığını savunarak, "Halkın seçtiği bir milletvekili anayasaya, hukuka, demokrasiye aykırı olarak hapiste tutuluyorsa bir sorun var demektir. Benim görevim de bu adaletsizliği daha görünür hale getirmektir." ifadesini kullandı.
Görevinin haksızlıklara karşı mücadele etmek, hukuksuz bir şekilde hapse atılanlara yardım etmek olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, adaleti, hakkı, hukuku, insan haklarını ve demokrasiyi savunduğunu dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, "Bu arkadaşların hiçbirisi CHP'ye oy vermemiş olabilir ama bir kişi haksızlığa uğrar ve siz sessizliğinizi korursanız o zaman topluma da insanlığa da hizmet etmiyorsunuz demektir. Ben insana da topluma da herkese de hizmet etmek isterim. Adaletsizlik nerede varsa ben o adaletsizliği gidermek için mücadele ederim." diye konuştu.
"CAN ATALAY'IN BİR AN ÖNCE ÇIKMASI LAZIM"
Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine Can Atalay ile de görüştüğünü ifade ederek, "Eğer bir yargı, yürütme organının kontrolündeyse, yani sarayın kontrolündeyse o yargı adalete uygun karar vermez. O yargı sarayın talepleri doğrultusunda, yani yürütme organının talepleri doğrultusunda karar vermiş olur." dedi.
Can Atalay'ın durumunun da böyle olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Can Atalay milletvekili olmadan önce, daha sade bir vatandaşken gitti cumhuriyet savcılığına başvurdu. Temiz kağıdı aldı mı? Aldı. 'Sen milletvekili seçilebilir misin?' dediler. 'Evet seçilebilirsin' dedi savcı da. Kağıdı verdi. Aldı dosyalarını götürdü Yüksek Seçim Kurulu'na. Orada Yargıtay, Danıştay üyeleri var. Onlar da 'Evet seçime girip milletvekili olabilirsin, parlamentoya girebilirsin.' dediler. Bu da seçime girdi. Vatandaş oyunu verdi. Milletvekili seçildi. Şimdi diyorlar ki 'Hayır sen hapisten çıkamazsın.' Niçin?"
Kılıçdaroğlu, bir yanlışlık varsa, en başta bu kararı verenlerde yanlışlık olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Danıştay hakimleri, Yargıtay hakimleri Yüksek Seçim Kurulu'nda diyorlar ki; 'Hayır sen milletvekili seçimlerine girebilirsin. Milletvekili seçilebilirsin.' Girdim kazandım. Şimdi saraydan talimat var. 'Bunu hapishaneden dışarıya çıkarmayacaksınız.' diye. Yargıtay da bu karara uydu. Hukuku, kanunları çiğnedi. Yargıtay'ın tarihinde böyle bir olay olmamalıydı aslında. Bu da oldu. Şimdi Anayasa Mahkemesi'nin gerçekten oturup bir karar vermesi lazım. Daha önce benzer kararlar var. Can Atalay'ın da bir an önce çıkması lazım. Diğerlerinin de bir an önce çıkması lazım."
Hiç kimsenin düşüncelerinden dolayı yargılanmaması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Düşünceden korkulur mu, ahlaktan korkulur mu, erdemden korkulur mu? Bunlardan korkulmaması lazım." dedi.