Katıldığı radyo programında depreme dair değerlendirmelerde bulunan Naci Görür: EYT'liler kadar olamadık!

Enver Aysever ile Radyo Sputnik’te ‘Yolcu Yolunda Gerek’ programında, Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem konuşuldu. Program konukları Türk Tabipleri Birliği (TTB) ikinci Başkanı Ali İhsan Ökten, Gazeteci Sedat Bozkurt ve Deprem bilimci Prof. Naci Görür bölgeden bilgiler verirken, deprem sonrasındaki tehlikelere işaret ettiler.

Abone ol

Deprem bölgesinde Türk Tabipler Birliği'ne (TTB) duyulan ihtiyacı anlatan Ali İhsan Ökten, her türlü olağan dışı duruma karşı ciddi eğitim almış hekim güçleri olduğunu belirtti ve 'Bakanlığa yardımcı olma talebimizi sunduk ama herhangi bir yanıt alamadık’ ifadelerini kullanarak şöyle devam etti: "Yolunda gidip gitmediğine toplum karar verebilir. Nasıl ki pandemide biz gerçekleri dile getirdik, toplum ve kamuoyu tarafından en güvenilir kurum olarak değerlendirildiysek burada da durum böyle. Her türlü olağan dışı durumlarda ciddi olarak eğitilmiş hekim gücümüz var. Bunları bakanlığa sunduk, ortak akılla size yardımcı olabiliriz. Hekim ve sağlık çalışanı desteği sağlayabiliriz dedik ama herhangi bir yanıt yok. Yoksa bizim planlarımız var. İlerleyen dönemde koruyucu sağlık hizmetleri ne olacak sorunu var. Oralarda bir süre sonra salgın hastalıklar başlayacak. Bakanlık bunun önlemini aldı mı, bilmiyoruz. Bize bir bilgi verilmiş değil. Ben her şeyi bilirim diye bir şey yok. Böyle bir şey olamaz. Siz hiçbir meslek örgütünün, hiçbir STK’nin, demokratik kitle örgütünü, bilim insanlarını bu sürece katmadığınız zaman felaketle karılaşmanız kaçınılmaz."

"SİYASET YAPMAYIN"
Gazeteci Sedat Bozkurt ise ‘siyaset yapmayın' söylemini ve muhalefetin afet sonrası faaliyetlerini değerlendirdi. ‘Siyaset yapmayın’ sözünün kendisinin politik bir sözü olduğunu söyleyen Bozkurt, Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlarını ve milletvekillerini sahaya sürerek muhalefet fişeğini ateşlediğini ifade etti:

"Bu durumda siyaset yapılmaz söylemi politiktir. Sağcılar devlet dediğiniz zaman aynı yerde hizalanırlar. Devlete bir kutsiyet gömleği giydirirler. İktidara gelene kadar devleti hırpalar, gelince ona kutsiyet affederler. Eskiden belki devlet ve hükûmet ayrı diyebilirdik ama artık öyle bir şey diyemeyiz. Kılıçdaroğlu iyi bir şey yaptı ve belediye başkanlarını alıp oraya gitti. Bir muhalefet fişeğini ateşledi. Kılıçdaroğlu bu hamleyi yaparken diğer muhalefet liderleri cumhurbaşkanıyla görüşmüşlerdi. Kılıçdaroğlu görüşmeyeceğini söyledi, görüşmeyi bile reddetti. Kılıçdaroğlu muhalefetin çıtasını yükseltince zaten Meral Akşener için orada aşabileceği bir çıta kalmadı."

"KAHRAMANMARAŞ'A DİKKAT ÇEKTİK AMA DİKKATE ALINMADIK"
Deprem bilimci Prof. Naci Görür ise uzun zamandır Kahramanmaraş’a dikkat çektiklerini ancak ciddiye alınmadıklarını söyledi. Halkın depreme karşı önlem alınması adına talepte bulunması gerektiğini söyleyen Görür, "Millet olarak bu bölgeyi terk etmeyeceğimize göre, nesiller boyu bu topraklarda yaşamak istiyorsak, depremi durduramayacağımıza göre akılla, bilimle depreme dayanıklı kentler üretmeliyiz. Gerçek beka sorunu bu" dedi.

Naci Görür’ün sözleri şöyle: "Elazığ depremi Maraş’a önemli ölçüde stres transfer etmiş olabilir dedim. Buranın bütün yerel yönetimlerini, halkını, kurumlarını ve merkezi hükûmeti uyarmıştım. 2020’de söyledim ama her fırsatta bunu döne döne dile getirdim. Geniş bir takipçi kitlem var, sürekli oralarda konuştuk. Dilimde tüy bitti. Duyduğum zaman beklememe rağmen o kadar zoruma gitti ki, hazmedemedim. Bu belli olan bir depremdi. İnsan canı bu kadar ucuz olabilir mi? Bu kadar vurdumduymazlık olabilir mi? Takipçilerim bana hiç hazırlık görmediklerini söylüyordu. Canımız gitti, üzüldük ama 21’inci asırda bize yakışmadı. Afettir, afet olur. Hem de büyük bir afet ama bu bölgede afet mekanizması 13 milyon sene önce başladı. 13 milyon seneden beri afetler devam ediyor, daha da milyonlarca sene devam edecek. Millet olarak bu bölgeyi terk etmeyeceğimize göre, nesiller boyu bu topraklarda yaşamak istiyorsak, depremi durduramayacağımıza göre akılla, bilimle depreme dayanıklı kentler üretmeliyiz. Gerçek beka sorunu bu. Siyasetçiler ‘beka sorunu’ diyor ya, asıl beka sorunu bu. Bakın on binlerce insanımız toprak altına gitti. Bilime, bilim adamına ses verilir. Biz bunları söylerken bir tek yetkili sen bunu niye diyorsun diye sormuyor. Biz de bu ülkenin bilim insanlarıyız. Elazığ depreminde de aynısı oldu. 2003’ten beri Elazığ depremi geliyor diyordum, deprem 2020’de oldu. Ölüyoruz, ölüyoruz. Halkın ses vermesi gerekiyor. Yönetenlerden talep edin, “Biz depremde ölmek istemiyoruz” deyin. İncir çekirdeğini doldurmayacak şeylerde bu itirazı yapıyorsunuz da kendi çocuğunuzun canı için neden ses çıkarmıyorsunuz? Ben depremle ilgili halktan bir talep geldiğini duymadım. EYT’liler kadar olamadık, o kadar duyuramadık bunu. Bu iş halkın kafasına dank etmediği sürece, halk talep etmediği sürece siyaset iş yapmıyor. Depremle ilgili ciddi bir planı olmayan partiye oy verilmemelidir."

6 terörist etkisiz hale getirildi Gündem Şanlıurfa'da yıkılan binalarla ilgili 8 kişi tutuklandı Gündem Gazeteci Cem Küçük'ten Özdağ'a sert sözler Gündem Onlarca kişiye mezar olmuştu! Hasan Can Alpargün ve Hasan Alpargün Kıbrıs'a kaçtı iddiası... Gündem