"Kandil'in silah bırakma sürecinde provokasyonlara dikkat"

Kandil'in terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısına "ateşkes ilan ediyoruz" şeklinde cevap vermesi yeni bir dönemin işareti. Gazeteci Yazar Kemal Öztürk Haberet Yazı İşleri Müdürü Cuma Obuz'a Kandil'in açıklamaları ve olası senaryolar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Abone ol

HABERET / ÖZEL

Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan, PKK ve diğer tüm unsurlara silah bırakma çağrısı yapmıştı. Bu çağrının ardından gözler Kandil'e çevrilmişti. Bu sabah Kandil'den gelen açıklamada "Çağrıya uyuyoruz ateşkes ilan ediyoruz" ifadeleri yer aldı. 

Haberet Yazı İşleri Müdürü Cuma Obuz'a konuşan Gazeteci Yazar Kemal Öztürk, Kandil'in açıklaması, YPG'nin netleşmeyen tavrı, Öcalan'ın çağrısı sonrası gelişen süreç ve olası tüm senaryolar hakkında önemli yorumlarda bulundu. 

İşte o röportaj:

C. Obuz: Abdullah Öcalan'ın çağrısına Kandil'den bu kadar hızlı bir dönüş bekliyor muydunuz?

K. Öztürk: Ben biraz geç kalındığını bile düşünüyorum. Çünkü Öcalan'ın bir açıklama yapacağı ve açıklamada da silahları bırakın diyeceği belliydi. Kandil de bu süreci takip ediyordu. YPG nasıl hızlı bir reaksiyon gösterdiyse Kandil'in de hızlı bir reaksiyon göstereceğini bekliyordum. Dünya standartları açısından hızlı bir reaksiyon gösterdiler. Bu durumu pozitif bir gelişme olarak görmek gerekir. 

"AVRUPA DİASPORASI'NDAN KANDİL'İNKİNE BENZER AÇIKLAMA BEKLİYORUM"

- Açıklamanın satır aralarına ilişkin ne düşünüyorsunuz? Sürece dair neler olabilir?

- Üç merkezden açıklama bekliyordum. Birincisi Kandil, ikincisi Rojava yani YPG, üçüncüsü Avrupa Diasporası... YPG sürece uymayacağını ilan etmiş oldu. Bu negatif bir gelişme. Kandil sürece uyacağını açıklamış oldu. Bu da pozitif bir etkidir. Ben Avrupa Diasporası'ndan da açıklama bekliyorum. Orayı da hafife almamak gerekir. Bütün finans ilişkilerinin, diplomasinin, uluslararası ilişkilerinin ve insan kaynağının yürütüldüğü önemli bir merkezdir diaspora. Avrupa Diasporası'ndan da Kandil'e benzer açıklama yapmasını bekliyorum. 

"AÇIKLAMANIN DİLİ DİKKATLİ VE TEHDİTKAR OLMAYAN BİR DİL"

Satır aralarına gelecek olursak; ateşkes ifadesi sorunlu bir ifade bence. İki savaşan taraf devlet arasında ateşkes olur. Kandil böyle görmek istiyor. Bu tanımlamayı kullanmalarındaki maksat savaşmayacağız diyebilmek. Ama kavramlara takılmazsak Türkiye'ye bir daha saldırı yapmayacaklarını açıklamaları önemli bir gelişme.

Diğer önemli konu ise "silah bırakmanın pratikleşmesi için Öcalan'ın pratik öncülüğü" ifadesi. Yine benzer şekilde "Kongre toplanması için güvenli bir ortam sağlanması ve Öcalan'ın yürütmesi" ifadesi ve "Demokratikleşme için Öcalan'ın serbest bırakılması" gibi talepleri var.

Bana göre açıklamanın dili dikkatli ve tehditkar olmayan bir dil. Daha önceleri yaptıkları açıklamalar gibi tehditkar ve talepkar değil. Taleplerini de şart olarak değil talep olarak belirleyen bir dil kullanılmış. Mesela "demokratik siyaset ve hukuki zeminin oluşması" ifadesi dikkatlice yazılmış.

"BAHÇELİ'NİN AÇIKLAMALARINDAKİ 'UMUT HAKKI' KONUSU KONUŞULACAKTIR"

Öcalan'ın Serbest bırakılması talebinin karşılanabileceğini pek düşünmüyorum ama Bahçeli'nin açıklamalarını da unutmamak lazım. Çünkü Bahçeli "Öcalan, örgütü lağvedecekse ve PKK silah bırakacaksa gelsin DEM Parti sıralarında konuşsun" demişti. Bu açıdan bakınca Bahçeli'nin bu söylediği olmadan silah bırakma gerçekleşiyor. Bu da hükümetin ve bu süreci yürüten yetkililerin başarısını gösterir. Şu an Bahçeli'nin açıklamalarındaki 'umut hakkı' konusu konuşulacaktır.

"BAZI UNSURLAR SÜRECİ PROVOKE EDEBİLİR"

- Daha önce denenen çözüm sürecinden nasıl bir fark var bu yeni süreçte?

- Provokasyon tehlikesini çok yüksek görüyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında da bu vurgu vardı. Hem içeride hem dışarda provokasyonu başlatabilecek unsurlar var. Mesela PKK'nın çok yoğun ilişkilerinin olduğu İran, İsrail ve ABD gibi ülkeler var. Bu devletlerin istihbarat servisleri provokasyon yapabilirler. YPG'nin içerisinde de silah bırakmak istemeyen unsurlar var. Bunlar silahlı eylemlerine devam edebilir ve bu da süreci provoke edebilir. Yine Türkiye içerisinde hem aşırı sağda hem de aşırı Kürt milliyetçisi kesimlerde süreci reddeden kesimler var. Bunlara karşı dikkatli olunması gerekir.

Sürecin birinci çözüm sürecinden farklı tarafı Türkiye'nin örgütle bir pazarlık içinde olmamasıdır. Türkiye hem örgütten adım atılmasını, samimiyetini ispat etmesini istiyor. Türkiye'nin stratejisi; önce siz silah bırakma konusunda adımlarınızı atın sonraki sürece beraber bakalım şeklinde. Önceki süreçte havuç-sopa ilişkisi yoktu, sadece havuç vardı. Şimdi havuç-sopa ilişkisi de var. Kuzey Irak'ta ve Suriye'de TSK ve MİT'in yaptığı önemli harekatlar var. Bu açıdan yeni sürecin daha başarılı olacağını düşünüyorum. 

- Selahattin Demirtaş'ın bu süreçte daha aktif bir rol alacağını düşünüyor musunuz?

- Demirtaş zaten bir açıklama yaptı ve elinden gelenin fazlasını yapacağını söyledi. Ben DEM Parti ve Demirtaş'tan bir açıklama bekliyorum. Öcalan'ın açıklamasında PKK ve tüm gruplar ifadesi ile YPG'yi de kastetti mi etmedi mi bunu açıklamaları gerekiyor. Demirtaş bu yönde açıklamalarla sürece destek olabilir. Artık Demirtaş ve DEM Parti temenniden öteye geçmek ve taşın altına elini koymak durumundalar. PKK'nın silah bırakmayan kanadına yani YPG'ye sert eleştiriler yapmalılar. 

- YPG'nin silah bırakmaması durumunda TSK'dan bölgeye bir operasyon bekliyor musunuz?

- YPG'nin kurucu lideri bana göre Öcalan değil, YPG'nin kurucusu ABD ve İsrail olduğu için sürecin cevabı onlardan gelecektir. Benim iddiam şu ki; ABD bu bölgeden çıkmak istiyor. Çünkü ABD'nin başında çok fazla sorun var. Dün Trump ve Zelenskiy arasında yaşananları gördünüz. Ama İsrail ısrarla YPG'nin silahlı olarak bölgede kalmasını ve Türkiye'nin ayağına bir diken gibi sürekli batmasını istiyor. Suriye'de Türkiye'nin nüfuzunun önüne böyle geçmek istiyor İsrail. Şu an YPG'nin önünde iki seçenek var. Ya silahları Suriye Ordusu'na teslim edecek ve sivil siyaset yapacak. Ya da büyük bir operasyonla karşı karşıya kalacak. Türkiye'nin bir operasyon yapmasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. 

PKK
Kandil'den flaş karar: Çağrıyı kabul ediyoruz ve ateşkes ilan ediyoruz Gündem Bakan Tunç: PKK çağrıya uymazsa devlet gereğini yapar Gündem Selahattin Demirtaş'tan 'silah bırakma' çağrısına destek Gündem PKK feshedildi: Peki ya PYD-YPG? Gündem