Ekrem İmamoğlu hakimlikte 'terör' suçlamalarına ne dedi?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'terör örgütüne yardım etmek' suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında hakimlikte verdiği ifadesinde suçlamaları reddetti ve yapılanların "kumpas" olduğunu vurguladı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, "PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınmalarının ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne getirilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan'ın İstanbul Nöbetçi 10. Sulh Ceza Hakimliğindeki işlemleri tamamlandı.
"BENİM İÇİN ÇÖP NİTELİĞİNDEDİR"
Ekrem İmamoğlu, hakimlik ifadesinde, emniyette ve savcılıkta verdiği beyanları tekrar ettiğini belirterek, "Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediğim KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizildiği, tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran 2 savcının suç isnadını görmekteyim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir. Yaptıkları bu iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır. Tahribatı büyük olacaktır." beyanında bulundu.
Türk yargısına ve on binlerce namuslu yargıç, savcılara seslendiğini belirten İmamoğlu, şöyle devam etti:
"Bu tür meslek namusunu ve ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin. Suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur. Yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir. Benim milletime, vatanıma, bayrağıma olan sevgimi, bağlılığımı ölçecek, aşağılayacak ya da terörle iltisaklı olacak diyecek kişi anasının karnından doğmadı. Ben Cumhuriyet değerlerine bağlı, Atatürk'ün kurduğu bu Cumhuriyetin ikinci yüzyılında gençleriyle tarih yazacağı bir döneme imza atmaya kararlı bir siyasetçiyim, bu hedefimi bu milletin 86 milyon insanımızın evlatları ile birlikte başaracağımızı milletimiz görecek ve yaşayacaktır."
Tutuklanan şüpheli Mahir Polat ifadesinde, Azat Barış'la 4-5 yıl önce karşılaştığını, ancak kendisiyle herhangi bir samimiyeti ve bağlantısı olmadığını söyledi.
Din tarihi çalıştığını belirten Polat, "Azat Barış'ın Yezidiler üzerine uzman olduğunu söylemişti. Bu maksatla görüşmüş olabilirim. Ağır sağlık sorunlarım var. Doktor takibine devam etmekteyim. En son 2 hafta önce anjiyo oldum. Tarih ve kültür araştırmaları, milli değerlerimizin ortaya çıkması için çalışmalar yaptım. Bu kimlik ve kariyer üzerine böyle bir suçlamayla muhatap olma rencide edicidir." dedi.
HAKİMLİK TUTUKLAMA TALEBİNİ REDDETTİ
Şüpheli Resul Emrah Şahan ise ifadesinde, terörle herhangi bir irtibatı olmadığını, olmayacağını ve teröre destek vermeyeceğini söyledi.
Belediye Başkanı olarak sorumlulukları çerçevesinde görevini yaptığını ve partisinin gündeminde "Kent Uzlaşısı"nın olmadığını anlatan Şahan," Azat Barış'la 2019 yılında DEM'in Genel Başkan Yardımcısı olduğu zamanlarda İBB'yle yapmış olduğu kurumsal görüşmeler sırasında tanıştım. DİAYDER Derneği ile herhangi bir bağlantım ya da ilgim yoktur." ifadelerini kullandı.
Hakimlik kararında, "silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan" tutuklanması talep edilen Ekrem İmamoğlu'nun, dosyada yer alan MASAK raporları, tanık beyanları, HTS raporları, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı uyarınca kuvvetli suç şüphesi bulunduğu aktarıldı.
İmamoğlu'nun, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "rüşvet almak" ve "kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırmak" suçlarından tutuklanmasına karar verildiği hatırlatılan hakimlik kararında, bu aşamada tutuklama tedbirinin gerek bulunmadığı anlaşılarak savcılığın bu yöndeki talebinin reddedildiği kaydedildi.
Kararda, "Kent Uzlaşısı" örgütsel faaliyetlerine ilişkin şüpheliler Mahir Polat, Mehmet Ali Çalışkan ve Resul Emrah Şahan'ın ortak örgütsel irtibatı olarak PKK/KCK terör örgütü siyasal alan yapılanması sorumlusu firari Azat Barış ile HTS kayıtlarının bulunduğu vurgulandı.
Şüphelilerin örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemlere iştirak ederek üzerlerine atılı "PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçunu işledikleri" belirtilen kararda, MASAK raporları, tanık beyanları, HTS raporları, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, şüphelilerin üzerine atılı suçu işledikleri hususunda kuvvetli suç şüphesinin olduğu aktarıldı.
Kararda, atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile kanunda öngörülen cezasının alt ve üst sınırı nedeniyle şüphelilerin kaçma ve saklanma ihtimalinin yüksek olduğu, bu nedenle bu aşamada adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı belirtilerek, bu doğrultuda tutuklamanın ölçülü olduğu kanaatine varılarak, tutuklama kararı verildiği anlatıldı.