Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan muhalefete kentsel dönüşüm tepkisi
Tek gündeminin deprem olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhalefete kentsel dönüşüm tepkisi geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sadece İstanbul değil. Özellikle de İzmir. İzmir'in Karabağlar semti, oranın süratle kentsel dönüşüme girmesi lazım. Haydi bakalım İzmir Belediyesi, dönüşüm yapsın da görelim. Yapamazlar. Çünkü öyle bir dertleri yok." dedi.
Mayıs ayının ilk Kabine Toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamalarda bulundu.
"Muhalefet kentsel dönüşüm konusunda hep önümüzü kesti" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sadece İstanbul değil. Özellikle de İzmir. İzmir'in Karabağlar semti, oranın süratle kentsel dönüşüme girmesi lazım. Haydi bakalım İzmir Belediyesi, dönüşüm yapsın da görelim. Yapamazlar. Çünkü öyle bir dertleri yok." ifadelerini kullandı.
Tek gündeminin deprem olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan "Gördüğümüz, duyduğumuz her şeyi not ettik. Depremzedelerimizin yaralarını sarıp, yüzlerini güldürene kadar bu notları tutmayı sürdüreceğiz. Daha sonra herkese hak ettiği cevabı verecek, herkese hak ettiği muameleyi tabi tutacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle;
"MUHALEFET KENTSEL DÖNÜŞÜM KONUSUNDA HEP ÖNÜMÜZÜ KESTİ"
"Kentsel dönüşüm projeleriyle bu güne kadar yenilediğimiz 3,3 milyon konut elbette önemlidir. 15 yıldır kentsel dönüşüm dedik, başta ana muhalefet olmak üzere yavru muhalefet 'Biz kentsel dönüşüme karşıyız' dediler. Bununla ilgili çeşitli mitingler yaptılar. Vatandaşı topladılar. Şimdi de o vatandaş önümüzü kesiyor 'Ne olur bizim de binalarımızı yıkın' diyor.
Eğer o zaman bizim bu talebimize uysaydınız bugün binalar bitmiş olacaktı. Benim oturduğum yer, Üsküdar Burhaniye. Yalvardım ama kabul ettiremedim. Şimdi o çeverede dört dörtlük binalar yapıldı. Zemin artı üç, adeta caddeleri, ağaçlandırılması, yeşil peyzajıyla farklı bir görüntü ortaya koydu.
Bu hafta Vahdettin Köşkü'ne giderken vatandaş önümüzü kesti; ne olur başlayın diye. Bak sonra vaz geçmeyin! Arkadaşlarımıza talimatı verdik, tamam dediler. İnşallah buraya da başlayacağız. Yani zaman su gibi akıp gidiyor. Öbür tarafta Bay Bay Kemal gidiyor, mitingler yapıyor 'Sakın ha, buradan denize nazır evler yapılacakmış' diyor. Tabii ki denize nazır evler de yapılacak, kendimize yapmıyoruz ki, burada oturan vatandaşımıza yapacağız.
Ne olur imara aykırı olan evlerden kurtulun, size yakışan evleri bir an önce yapalım diyoruz. Şu anda halen 81 ilimizde 250 bin konutun yenilenmesi, ayrıca TOKİ'ni sosyal projelerinde ilave 250 bin sosyal konutun inşası sürüyor.
Yıllarca önümüzü kestiler. Fikirtepe, bir kısmı Kadıköy bir kısmı Üsküdar'da. Şimdi yapılıyor. Önümüz kesilmemiş olsaydı oralar da bitmiş olacaktı. Son depremlerde yıkılan binaların yüzde 98'inin 2000 yılı öncesi inşaatlar olması, son yıllarda özel sektörün bu alanda mesafe kat ettiğine işaret ediyor.
MUHALEFETE 'KENTSEL DÖNÜŞÜM' ÇAĞRISI
Kimi muhalefet partilerin kimi belediye ve sivil toplum kuruluşu görünümlü ideolojik yapıların, kimi tahrikleri kapılan vatandaşımızın kurbanı kentsel dönüşümdeki kayıplar bizi büyük tehditle karşı karşıya bıraktı.
Süreci geliştirmenin vebali ağırdır. Bir kez daha vatandaşlarıma 6 Şubat acılarını bir daha yaşamak için eski ve eksikli binalarını bir kez daha kentsel dönüşüme sunmalarını rica ediyorum. İzmir'in Karabağlar semti. Karabağlar'ın süratle kentsel dönüşüm ve değişime ihtiyacı var. Hadi bakalım İzmir'in belediyesi zatı şahanelerinde. Karabağları değiştirin, dönüştürün, bir adım atın.
Oranın aynı zamanda milletvekilisin. Şu anda ana muhalefet olarak baştasın. Hadi bakalım büyükşehir belediye başkanına söyle, ne yaparsa yapsın görelim, biz de alkışlayalım. Yapamazsınız, sizin öyle bir derdiniz yok. Aşkınız yok. Aynı şey Ankara için geçerli. Hadi atın adımları. İstanbul'da KİPTAŞ'ın kurucusu benim. Şimdi KİPTAŞ onlarda, yapın bir şey yahu, yok yapamazlar. Eğer derdiniz yoksa hiçbir şey yapamazsınız.
İstanbul başta olmak üzere 6,5 milyon yapının acil değişmesi gerçeği varken siyasi hesaplarla süreci uzatmanın vebali büyüktür.
"TEK GÜNDEMİMİZ DEPREM"
Fay hatlarına, dere yataklarına, heyelan bölgelerine bina yapıldığı dönem artık bitmiştir. Bu sorumluluğu yerine getirmeyen kurumlardan hesap soracağız.
Türkiye'nin 'asrın felaketi' olarak tanımlanan bu afetin yaralarını sarması için güçlü bir yönetime ve siyasi iradeye ihtiyacı vardır. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir felaketin üstesinden gelmek, devletimizle birlikte vatandaşımızın bekasını güvence altına almak, şehirlerimizi ve toplumumuzu afetlere karşı dirençli hale getirmek siyasi istikrarla mümkündür.
Tek gündemimiz depremdir, deprem yaralalarını sarmaktır. Seçim süreci beraberinde getirdiği yıpratıcı siyasi gerilimler ve gündemi kilitlemesi sebebiyle ister istemez bu çabaları gölgeleme riski taşıyor.
Bunun için de gündem sapmasına yol açacak seçim sürecinin bir an önce geride bırakılması, ülkenin seçim gerilimi ve tartışmalarından hızla çıkması şarttır. Seçimlerin 14 Mayıs tarihinde yapılmasının bize bu imkanı vereceğine inanıyoruz. Bizim seçim sürecindeki gündemimiz yine deprem olacaktır. Maddi ve manevi kayıpların telafisi olacaktır.
Siyasi çekişme, polemiklerle, kavgalarla örülü seçim kampanyası yapmayı içimize sindiremeyiz. Depremin ilk gününden itibaren asla siyasi tartışmaya girmedik. Söylenenleri not etmekle belirtmekle yetindik. Yalan ve iftiralarla çalışmaları tehlikeye atanlarla, rahat koltuklarında ahkam kesenleri, insanımız can derdinde iken mal bölüşümü derdine düşenleri, kısacası gördüğümüz duyduğumuz her şeyi not ettik."