Cumhurbaşkanı Erdoğan: Meçhul bir adaylık peşinde koşuyorlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kadın Kolları Kongresi'nde önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Erdoğan'ın konuşmalarından önemli satır başları:

"Sevgili İstanbullular, muhterem hanımefendiler, yol ve dava arkadaşlarım, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. İstanbul Kadın Kolları'mızın 7. olağan kongremizin partimize, ülkemize ve tüm kadınlara hayırlı olmasını diliyorum.

Vefatının 1. yıl dönümünde Alev Alatlı'yı şükranla yad ediyorum. Son asırda yetişmiş en üretken kadın münevverlerimizden biriydi. Allah'tan rahmet diliyorum.

Bugünkü kongremizle birlikte vazifesinde devam eden ve yeni görev alacak olanlara başarılar, görevi devredenlere teşekkürlerimi iletiyorum. Kadınlarımıza ve gençlerimize özel önem verdik.

"AK PARTİ'NİN KADIN VE GENÇLİK TEŞKİLATLANMASI ÖRNEK OLMUŞTUR"

Geçtiğimiz günlerde yeni bir ekiple Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüze güç kattık. Kadın kollarımızda aynı heyecanı başlatacağız. 7 Şubat'ta İstanbul kongremizi yaparak büyük maratona noktayı koyacağız. AK Parti'nin kadın ve gençlik teşkilatlanması diğer partilere de örnek olmuştur. Kadınlar ve gençlerimiz adına bu gelişmeden gayet memnunuz.

"KADINLARI DIŞLAYAN HİÇBİR PARTİNİN HEDEFLERİNE ULAŞMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR"

'Erkeği eğitirsen bir kişiyi, kadını eğitirsen bir aileyi ve oradan da bir toplumu eğitirsin' diye bir söz vardır. Göründüğü gibi ne tarafa bakarsanız bakın, kadının aileden başlayarak tüm toplumu nasıl etkilediğini görüyorsunuz. Erkeğin, ailenin direği olduğu ifadesinin devamında kadının da, ailenin temeli olduğu bir gerçektir. Kadınları dışlayan hiçbir siyasi partinin hedeflerine ulaşması mümkün değildir. AK Parti olarak, hanelere, ağırlıklı olarak kadın üzerinden girerek seçimlerde yüzde 50'lerde olan oy oranlarını yakaladık. Oylarımız arzu ettiğimiz seviyede değilse, kadınlara ulaşamıyor, kendimizi anlatamıyor, haneleri içeriden fethedemiyoruz demektir. Partimizi hak ettiği yere kadınlar taşıyabilir. 2028 seçimlerinde yeniden yüzde 50 oy oranlarına ulaşmak istiyoruz. Şunu asla unutmamalıyız, siyasette her şeyin bir parça etkisi vardır. Görüyorsunuz, 22 yılı aşkın süredir bekliyorlar. Bu kafayla giderlerse bir 22 yıl daha beklerler, 222 yıl daha beklerler. Kendi aralarında tepişmekten fırsat bulup, ülkenin meselelerine kafa yormadıkça, bunlar ancak 23 Nisan müsameresi tadında iktidarcılık oynarlar.

"EVLİLİK ORANLARI HIZLA DÜŞERKEN BOŞANMA ORANLARI HIZLA ARTIYOR"

Geldiğimiz noktada durum, cinsiyetsizleştirme sinsiliği altında bir cinnete doğru evrilmeye başlamıştır. Kürsel kültürün baronları tarafından LGBT sapkınlığı özendirilmektedir. Bu sapkınlığı itiraz etmek bir çok Batı ülkesinde neredeyse imkansızdır. Geniş bir yelpazede hayatımıza girmek istenen bu cinnetten memleketimizi uzak tutmamız şarttır. Türkiye günden güne iyice zıvanadan çıkan bu sapkınlıkla mücadelenin bayraktarlarından olmaya devam edecektir. Bizim kültürümüz böylesine bir cinsiyetçi ayrıma uygun değildir. Dikkat ederseniz bir çok Türkümüzed kadın ve erkeğe dair ifadeler, sadece insanı işaret eden kelimelerdir. Türkçemizdeki "adam" ve "kadın" ifadeleri de asla ayrımı değil, cinsiyet farklılıklarını işaret eder. İşte görüyorsunuz, evlilik oranları hızla düşerken boşanma oranları hızla artıyor. Bu tür akımlara yol veren ülkeler tehlikeyi gördükleri için tedbir almaya başladı. Evlatlarımızın doğumundan, evliliğine kadar hayatlarının her safhasında desteklerimiz ile yanlarında olacağız. Çocuklarımızın zihin ve beden sağlığı için tavizsiz mücadele yürüteceğiz. Aile kurumu için yeni politikaları devreye alacağız.

"MİLLETİMİZİN HİÇBİR FERDİNİ YALNIZ VE ÇARESİZ BIRAKMAYACAĞIZ"

Erkeğe erkek, kadını kadın, ikisini birden insan olarak koruyup kollamak önümüzdeki dönem oluşturacağımız politikaların ana eksenini oluşturmaktadır. Bunun için Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun odağına güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye'yi yerleştirdik. Erkeği, kadını ve çocuğuyla aile kurumunu güçlendirmek için yeni politikaları gündeme alacağız. Milletimizin hiçbir ferdini, küresel ve ahlaki tehditlere karşı, korumasız, yalnız ve çaresiz bırakmayacağız. 

"50 BİN GAZZELİNİN KATLEDİLMESİNE SESSİZ KALANLAR BİZİ ELEŞTİRECEKTİR"

Kadın haklarını dillerine pelesenk edip 50 bin Gazzeli mazlumun katledilmesine sessiz kalanlar bizi eleştirecektir. Biz bunlara asla kulak asmayacak, tehditleri karşısında kesinlikle geri adım atmayacağız. Yüzlerindeki maskeleri indirmeye kararlılıkla devam edeceğiz. 

"GENEL BAŞKANLARI KIRMIZI KARTLA ORTADA DOLANIYOR"

Ülkemizde muhalefetin beceriksizliği yanında nihilist bir kesim var. Türkiye'nin dünyanın dört bir yanındaki yeminli düşmanları bunların en büyük destekçisi. Hepsinin en büyük hedefi iktidarı, yani bizi devirmek. Ama muhalefet ve belirli yol yürüdükleri kesimler tamamen küçük hesapları sebebiyle milletten bekledikleri desteği alamlıyorlar. Bizi yıkamadıkça azgınlaşıyorlar, çirkefleşiyorlar, seviyeyi her defasında aşağı çekiyorlar. Bizimle boy ölçüşemeyince kamu görevlilerine, hakim savcılarına hatta bizatihi milletin kendisine hakaret etmeye başladılar. Hırsları, boylarını öylesine aşıyor ki artık gizlemekte zorlanıyorlar. Karşımızda Türkiye'nin ana muhalefet partisi mi var, yoksa sirk çadırı mı var inanın belli değil. Hallerine baktıkça gülsek mi ağlasak mı bilemiyoruz. Genel başkanları kırmızı kartla ortada dolanıyor. Eski genel başkan ona sarı kart göstererek oyuna girmeye çalışıyor. Sorun, "kırmızı kart, sarı kart ne işe yarar?" bilmez. Sürekli irtifa kaybeden başkanlar meçhul bir adaylık peşinden koşuyor. Her tarafından yolsuzluk ve hırsızlık fışkıran siyasetleri ayyuka çıkmış durumda. Sosyal medya gazıyla 'koltuk rüyası görenleri uyandırmak için en etkili ilaç sandıktır' diyorlar. Bunun için hep birlikte 2028 Cumhurbaşkanlığı ve 2029 Mahalli İdareler Seçimlerine çok sıkı hazırlanmak mecburiyetindeyiz. Biz seçimlerin ne zaman yapılacağını gayet iyi bilenlerdeniz. Gerektiğinde kendi öz eleştirimizi yapmaktan çekinmeyiz. Biz ilk safhayı atlattık, şimdi vites yükseltme vakti."