Cumhurbaşkanı Erdoğan Katar dönüşü uçakta soruları yanıtladı! Birleşmiş Milletlere alternatif bir teşkilat kurulacak mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, Gazze konusunda barış sağlayamayan Birleşmiş Milletlere alternatif bir teşkilat kurulup kurulamayacağı hakkında da açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kapsam olarak daha büyük bir çatışmalı süreçte BM’nin sonu Milletler Cemiyeti gibi olur." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı.
Gazze konusunda Birleşmiş Milletlerin sergilediği tutum ve alınan kararlar doğrultusunda Birleşmiş Milletler’in organizasyonunun gözden geçirilip geçirilemeyeceği ya da Birleşmiş Milletlere alternatif bir teşkilat kurulup kurulamayacağına dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kapsam olarak daha büyük bir çatışmalı süreçte BM’nin sonu Milletler Cemiyeti gibi olur." dedi.
SORU: Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Gazze imtihanından başarısız çıktı. 121 ülkenin Filistin’in yanında durarak verdiği “evet” oyu var ama 3-5 ülkenin burada Gazze konusunda aynı fikirde olmadığı, İsrail'e destek verdiğini de görüyoruz. Böyle bir yapıdaki Birleşmiş Milletler’in dünyaya, insanlığa barışı getiremeyeceğini bir kez daha dünya anlamış oldu. Birleşmiş Milletler’in organizasyonu gözden geçirilebilir mi ya da Birleşmiş Milletlere alternatif bir teşkilat kurulamaz mı?
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres başından itibaren tüm taraflarla çok yakın temas halinde. Gerek bizim kendisiyle yaptığımız görüşmelerde, gerek kendisinin bölgeyle ilişkilerinde, hiçbir zaman İsrail yanlısı bir görüş ortaya koymadı. Genel Sekreter Guterres, burada gerçekten samimi bir havada, özellikle bu zulmün karşısında durdu. Zaman zaman arkadaşlarımızın kendisiyle görüşmeleri oldu. Yaptığımız tüm görüşmelerde Guterres’in İsrail zulmü karşısında hem duruşumuzu takdir etmesi hem de bu duruşun devamı istikametinde kanaat ortaya koyması bizler için bir umut ışığıdır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Filistin’in yanında zulmün karşısında duran 121ülke zaten çok önemliydi. Bunun yanında 40 kadar çekimser oy kullanan ülke var. Biz şimdi bu çekimserler üzerinde durmayı hedefliyoruz. Batı'nın Amerika'nın yanında yer alan ülke sayısı sadece 14. Bu Filistin’in haklılığının ne kadar ileri derecede kabul gördüğünün en açık, en güzel ifadesidir. Durum böyle olduğuna göre bizim diplomatik hamlelerimizi devam ettirmemiz önemlidir. Bu 40 ülkenin İsrail zulmüne karşı Filistin’in yanında yer almasını sağlayabilir miyiz? Bunun gayreti içerisinde olmamız lazım. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden öte Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun tavrı beni çok çok umutlandırıyor. Öbür tarafta da bizim Rusya'yla olan görüşmelerimiz devam ediyor ve bugüne kadar da herhangi bir sıkıntı yaşamadık, yaşamıyoruz. Bundan sonra da yaşayacağımıza ihtimal vermiyorum. Birleşmiş Milletler kurumsal olarak sistemini işletemez halde ve eli kolu bağlı yaşananları seyretmektedir. Maalesef “Dünya beşten büyüktür” çıkışımıza gerekçe olan bu buhranın acı sonuçlarını bir kez daha yaşıyoruz. Dünya barışını korumak Birleşmiş Milletler’in temel görevidir. Güvenlik Konseyi’nin çarpık yapısı nedeniyle bu görevi yapamaz haldedir. Allah korusun kapsam olarak daha büyük bir çatışmalı süreçte BM’nin sonu Milletler Cemiyeti gibi olur. Bu sebeple, zararın neresinden dönersek kardır anlayışıyla hareket etmeli ve BM sisteminde revizyonu konuşmalıyız. Vakit çok geç olmadan bunu yapmak zorundayız. Yoksa BM sistemi çıkacak büyük bir yangını söndüremeyecek ve dünya yeni bir kaybediş sürecine girecektir.