Cumhurbaşkanı Erdoğan Filistin Geleceği Konferası'nda konuştu: Ülkemize yaklaşan tehlikeyi görüyor, her türlü önlemi alıyoruz

Son dakika haberleri... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin'in Geleceği Konferansı'nda konuştu. Erdoğan, burada İsrail'in Lübnan'a saldırılarının üzerinden hedeflerinin Türkiye de olduğunu belirterek, "Ülkemize yaklaşan tehlikeyi göremeyen idrak yoksunu kimi şahsiyetler varsa da biz riski görüyor, her türlü tedbiri alıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını sonlandırırken zaferin Gazze ve Lübnan'ın olacağına dair inancını ve isteğini dile getirdi.

Abone ol
  • Son dakika haberleri... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin'in Geleceği Konferansı'nda önemli açıklamalarda bulundu.
  • Erdoğan, buradaki açıklamalarında Filistin meselesini derinlemesine ele aldı.
  • Erdoğan,  Türkiye'nin Filistin'e en fazla yardım yapan ülkelerden biri olduğunun, gelecek kış mevsiminde de Filistin halkına destek olunması ne kadar önemli olduğunu belirtti.
  • Öte yandan soykırım devleti İsrail'in Lübnan'a karşı saldırılarından da anlaşıldığı üzere gerilimin giderek ülkemize yaklaştığını belirterek, bu konuda gereken önlemleri aldıklarının altını çizdi.
  • Mazlumları kucaklayıcı bir tutum sergileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini tamamlarken zaferin Gazze ve Lübnan halkının olacağına inancını dile getirdi.
  • İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:

"Bu anlamlı toplantı vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan memnuniyet duyuyorum. Filistin'in gelece konferansının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Bugün kalbi Kudüs için atan Filistin davasına omuz veren, Kudüs ilk kıblemizdir, kırmızı çizgimizdir diyen, duruşunu, tavrını cesaretle ortaya koyan dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimi saygıyla selamlıyorum.. Bu vesileyle geçtiğimiz 7 Ekim'den bu yana İsrail'in katlettiği Filistinli Lübnanlı kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum.

Filistin meselesinin konuşulmasını, tüm yönleriyle ele alınmasını çok önemli buluyoruz. Konferansımız inşallah 3 önemli başlık altında meselenin tartışılmasını sağlayacaktır.

"İSRAİL'İN SOYKIRIMI LÜBNAN'A ULAŞTI"

Geçen yıl 7 Ekim'de İsrail'in Gazze'ye yönelik başlattığı saldırılar Filistin'i tekrar insanlığın gündemine taşıdı. İsrail'in soykırımı Lübnan'a ulaştı. Siyonist lobinin medyayı, akademiyi, sanatı, devleti nasıl baskı altında tuttuğunu hepimiz çok yakından gördük.

BM Güvenlik Konseyi ile uluslararası örgütlerin İsrail'in şımarıklıkları karşısında nasıl büyük acze düştüklerini hep beraber yüzümüz kızararak takip ettik. İnsan hakları örgütlerinin, küresel medya organlarının, konu Gazze'de öldürülen masum çocukların hakları olunca nasıl üç maymunu oynadığına şahitlik ettik.

"2 MİLYON İNSANA HER TÜRLÜ ZULMÜ REVA GÖRDÜLER"

Söz konusu Gazzeli, Lübnanlılar olunca nasıl bir derin bir sessizliğe gömüldüklerine şahitlik ettik. Batının yıllardır savunduğu değerlerin tamamı bir çırpıda rafa kaldırıldı. Canlı yayında gazeteciler kurşunlandı. Hastaneler, camiler, okullar, kiliseler vuruldu. 2 milyon insana her türlü zulmü reva gördüler.

İsrail Filistin topraklarının yüzde 85'ine el koymuş durumdadır. Sadece Nekbe'de sürgün edilen Filistinli sayısı bir milyona yaklaşıyor.

"İSRAİL, NEKBEDEN İTİBAREN KAN DÖKMEYE DEVAM ETTİ"

Tüm bunları ve çok daha fazlasını hepimiz içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz. Filistin halkı bu zulmü on yıllardır yaşıyor. İsrail'in işgal, yıkım ve infaz politikası tam 76 yıldır aralıksız devam ediyor. Filistin'de kan, gözyaşı hiçbir zaman dinmedi. İsrail 1948 yılında kuruldu. Buna devlet dersem yanlış olur. İsrail güçleri Nekbe sırasında 1 milyon Filistinliyi sürgün etti. İsrail, Nekbeden itibaren kan dökmeye devam etti.

7 Ekim soykırımından önce  Gazze zaten 17 yıl boyunca abluka altındaydı. 2 milyonu aşkın Gazzeli açık hava hapishanesinde yaşamaya mecbur edildi. Aslında İsrail'in ırkçı, faşizan politikalarının mağdurları sadece Filistinliler değil, Avrupa kökenli Musevilerdi.

Gazze soykırımıyla birlikte yeni haritalar göstermeye devam ettiler. Gazze'yi işgalle yetinmeyeceklerini Lübnan'a saldırarak gösterdiler. Gözlerini nerelere kadar diktiklerini yaptıkları her yeni açıklamayla deşifre ediyorlar.

"BİZ RİSKİ GÖRÜYOR, HER TÜRLÜ ÖNLEMİ ALIYORUZ"

Giderek şımaran, giderek azgınlaşan İsrail durdurulmadığı takdirde bu yayılmacılığın nereye uzanacağını tahmin edebiliyoruz. Ülkemize yaklaşan tehlikeyi göremeyen idrak yoksunu kimi şahsiyetler varsa da biz riski görüyor, her türlü tedbiri alıyoruz.

Gazze ve Lübnan'da ölen sadece insanlar değil, insanlığın vicdanıdır. Binlerce yıllık ortak birikimidir. Türkiye olarak ilk günden itibaren bu soykırım karşısında itirazlarını en yüksek sesle dile getiren ülkeyiz.

"İSRAİL'E KARŞI SOMUT TEDBİRLER ALAN TEK ÜLKEYİZ"

Tüm imkanlarımızla Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk. Filistinli kardeşlerimize yönelik insani yardım faaliyetlerimizi aralıksız yürütüyoruz. İsrail'e karşı somut tedbirler alan tek ülkeyiz. İsrail'le ticari ilişkiler durdurduk.

1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen bir Filistin devleti kuruluncaya dek yılmadan, yorulmadan mücadeleyi devam ettireceğiz.

"GAZZELİ ANNELER ÇOCUĞUNUN KEFENİNİ DEĞİL, İNŞALLAH ÇEYİZİNİ HAZIRLAYACAK"

Filistin direnişe kara çalmak isteyenlere aldırmadan her platformda hakkı ve hakikati haykırıyoruz. Türkiye Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerinin yanındadır. Zafer inşallah Gazze ve Lübnan'da inananların olacaktır. Bir gün gelecek bu gözyaşı, bu acı son bulacak. Gazzeli anneler çocuğunun kefenini değil, inşallah çeyizini hazırlayacak. Çocuklar özgürce koşacak, gökyüzüne baktıklarında savaş uçaklarını değil güneşi, yıldızları görecekler."

Sivas'ta deprem Gündem Çanakkale'de Düzensiz Göçmen Operasyonu Gündem T3 Vakfı, IAF'a Üye Oldu Gündem Antalya Kültür Yolu Festivali 2 Kasım'da Başlıyor Gündem