Abdüllatif Şener'in oğlu Bedirhan Şener hakkında kamu davası: 14 yıldan 23 yıla kadar hapis istemi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, anneannesini öldüren, eski bakanlardan Abdüllatif Şener'in oğlu Bedirhan Şener hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 14 yıldan 23 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanarak kamu davası açıldı.

04.09.2024 22:15

Abone ol

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, eski Bakan Abdüllatif Şener’in oğlu Bedirhan Şener hakkında, “Üst Soya Karşı Kasten Öldürme”, “Üst Soya Karşı Kasten Öldürmeye Teşebbüs” ve “6136 sayılı Yasaya Muhalefet” suçlarından Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kamu davası açıldı.

Olay, Ankara’nın Çankaya ilçesi Güvenevler Mahallesi'nde, Meneviş Sokak'ta yer alan bir evde meydana geldi. Bedirhan Şener ile anneannesi Leyla Çetiner arasında çıkan tartışma, kısa sürede şiddetlendi.
Tartışmanın büyümesi üzerine Bedirhan Şener, anneannesini tabancayla rehin aldı. Durumun ciddiyetini fark eden Abdüllatif Şener, hemen polis ekiplerine haber verdi.

Olay yerine gelen polis ve sağlık ekipleri müdahaleye başladığı sırada, Bedirhan Şener anneannesine silahla ateş ederek onu öldürdü.

Polis ekipleri, Bedirhan Şener’i olay yerinde gözaltına aldı. Leyla Çetiner, ambulansla özel bir hastaneye kaldırıldı ancak yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bedirhan Şener, ağır suçlamalarla Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak.

Soruşturma sonucu hazırlanan iddianame iddianamede Şener'in "üst soya karşı kasten öldürme", "üst soya karşı kasten öldürmeye teşebbüs" ve "6136 sayılı yasaya muhalefet" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 14 yıldan 23 yıla kadar hapsi istendi.

Anneannesi Leyla Çetiner'i 31 Temmuz'da silahla öldüren Bedirhan Şener, Bilkent Şehir Hastanesi Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi'ne sevk edilerek, 3 hafta süreyle gözetim altına alınmasına karar verilmişti.
Bilkent Şehir Hastanesince düzenlenen raporda, "gözlem altına alınan şüphelinin cezai sorumluluğunu etkileyecek şiddet ve mahiyette akıl hastalığının ya da zayıflığının bulunmadığı, Türk Ceza Kanunu'nun "akıl sağlığıyla" alakalı maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği kaydedilmişti.