İngiltere'de sağlık sistemi krizi gittikçe büyüyor

İngiltere'de sağlık sistemi krizi gittikçe büyüyor. Ambulans ve acil servis hizmetleri çıkmaza girdi. İngiltere'de hastanelerdeki personel eksikliği, acil servislerdeki bekleyişler, sosyal bakım hizmetlerindeki eksiklikler, uzun çalışma saatleri ve makul maaş artışı talebiyle düzenlenen grevler, sağlık sektörünü her yönden kilitledi. Yaşanan kriz ise en çok sıra bekleyen hastaları etkiliyor. 55 bin kişi sıra beklerken yaklaşık 500 kişinin bu süreçte hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. 

OLAĞAN ÜSTÜ DURUM İLAN EDİLDİ
Ülke çapında bazı hastaneler, aşırı talep nedeniyle normal işleyişini sürdüremeyeceğini belirterek "olağanüstü durum" ilan etti.

İngiliz Tabipler Birliği de sağlık sistemi üzerindeki baskının "dayanılmaz ve sürdürülemez" olduğunu açıklayarak, hükümetin bir an önce harekete geçmesi ve acil önlem alması çağrısında bulundu.

BEKLEME SÜRELERİ REKOR DÜZEYDE
Kalp krizi ve felç gibi acil durumlarda hedeflenen ambulans bekleme süresi 18 dakika olmasına rağmen hastalar ortalama 1,5 saatten fazla ambulans bekliyor.

Acil servise başvuran hastaların yarısından fazlası ilk müdahale için 4 saatten fazla beklerken acil servisteki 55 bin hasta hastaneye yatırılmak için 12 saatten fazla beklemek zorunda kaldı.

İngiltere'deki sağlık sistemi hizmetlerinde yaşanan kriz nedeniyle ambulans bekleme süresi rekor düzeye ulaştı. Bu durum ambulans ve acil servis hizmetlerini çıkmaza soktu.

Ülke genelinde hastanelerdeki yüksek yatak doluluk oranı ve personel eksikliği sebebiyle hem hastaların hem acil servisteki bekleme süreleri hem de acil servisin önünde veya hastane otoparklarında uzun süre bekleyen ambulanslar, sağlık sisteminde süregelen krizi bir kez daha gözler önüne serdi.

SALGINLAR DA KRİZDE ETKİLİ
Kovid-19 salgını, grip ve Step-A vakaları da uzun süredir ciddi baskı altında olan sağlık sistemindeki krizi tetikledi.

İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) Aralık 2022 verilerine göre, kalp krizi veya felç gibi acil durumdaki hastalar, bir ambulansın gelmesi için ortalama olarak 1,5 saatten fazla bekledi.

Bu kategorilerdeki çağrılar için hedeflenen ambulans bekleme süresi 18 sakika olmasına rağmen, Aralık 2022'de kaydedilen 1,5 saat "şimdiye kadarki en uzun bekleme süresi" olarak kayda geçti.

Acil servise başvuran hastaların yarısından fazlası ilk müdahale için 4 saatten fazla beklerken acil servislere başvuran 55 bin hasta hastaneye yatırılmak için 12 saatten fazla beklemek zorunda kaldı. Kasım 2022'de ise bu sayı 37 bin 837 olarak kaydedilmişti.

Hastanelerdeki personel eksikliği ve odalardaki yatak doluluk oranından dolayı ambulansların, hastalarıyla acil servis önünde ve hastanelerin otoparklarında oldukça uzun saatler beklediği rapor edildi.

BUGÜNE KADARKİ EN YÜKSEK SEVİYE
İngiltere'de üst düzey bir sağlık yetkilisinin, acil servislerdeki bekleme sürelerinin haftada yaklaşık 300 ile 500 ölüme neden olduğunu öne sürmesi ülkenin gündemine oturdu.

Acil tıp doktorları birliği olan Royal College of Emergency Medicine'ın Başkanı Dr. Adrian Boyle, geçen ay hastanelerdeki yatak doluluk oranında da "bugüne kadarki en yüksek seviyeye" ulaşıldığına dikkat çekti ve "Şu anda uzun beklemeler açısından gördüğümüz şey, artan ölüm oranıyla ilişkilendiriliyor ve her hafta acil servislerdeki gecikmeler ve sorunların bir sonucu olarak 300 ila 500 kişinin öldüğünü düşünüyoruz." açıklamasında bulundu.

İngiltere'de hastanelerdeki rutin tedavi olabilmek için bekleyen hasta sayısının da 7,19 milyona ulaştığı öğrenildi. Tedavi için bir yıldan fazla bekleyenlerin sayısının Kovid-19 salgını öncesine oranla 220 kat daha fazla olduğu belirlendi.

ASIL İŞ HÜKÜMETE KALIYOR
İngiliz hükümeti, sağlık sistemindeki krize yanıt olarak, ilk aşamada hastanelerin taburcu edilmesi gereken hastaları taburcu ederek, yatak sayısının artırılması ve sosyal bakım servislerine binlerce ek yatak alınması planlanıyor.

Enflasyon altında teklif edilen maaş zamlarını reddeden sağlık çalışanlarının ülke çapında grevleri ise devam ediyor. Hükümet yetkilileri, maaş artışlarında bağımsız inceleme kuruluşları tarafından karar verildiğini bildirdi.

Hükümetle yapılan son müzakerelerin de başarısız olmasının ardından hemşireler, 18-19 Ocak'ta yeniden greve gitmeye hazırlanıyor. İngiltere ve Galler'de maaş artışı ve çalışma koşullarına ilişkin hükümetle süregelen anlaşmazlık nedeniyle binlerce ambulans personeli 11 Ocak'ta ikinci kez işi bıraktı.

YÜZLERCE İNSAN HAYATINI KAYBETTİ
Sağlık sistemindeki aksaklıkların çilesini ise hastalar çekiyor. İngiltere'de sağlık çalışanlarını da temsil eden Unite Sendikası Baş Müzakerecisi Önay Kasab, yalnızca İngiltere'de 133 bin sağlık personeli kadrosunda boşluk olduğunu aktardı, öte yandan gerekli ve yeterli bakımı alamadığı için hayatını kaybeden hasta sayılarına ilişkin de verilerin bulunduğunu söyledi.

Kasab, "Normalin üzerinde ölümlere ilişkin rakamları görüyoruz. Normal şartlarda ölmemesi gereken ama ölmekte olan insanları kastediyoruz. 300 ila 500 kişinin öldüğü rakamlarla başladık ve bugün bunun daha da fazla olabileceği yönünde haberler var. Yani bunlar normal şartlarda hayatlarını kaybetmemesi gereken insanlar." ifadelerini kullandı.

İNGİLİZ BASINI İSE KRİZİ FARKLI ELE ALIYOR
İngiliz basını Financial Times ise mevcut sağlık sistemi krizini çok farklı bir pencereden değerlendirdi.

Financial times'ın haberine göre, Kraliyet Acil Tıp Koleji, haftada 300 ila 500 kişinin acil bakımdaki gecikmelerden dolayı hayatını kaybettiğini tahmin ediyor.

Cambridge Üniversitesi'nden Sir David Spiegelhalter "Haftada yüzlerce ölümün kabuldeki gecikmelerle ilişkili olması oldukça akla yatkın" sözleriyle verilen tahmini ölüm oranını onayladı.

Uzmanlar, eşzamanlı kış enfeksiyonları ve demoralize olmuş işgücü probleminden dolayı bu sağlık krizinin yaşandığını söylüyorlar.

İngiliz basınına göre 2022'in sonlarında Omicron varyantının ortaya çıkmasından bu yana Covid-19 enfeksiyonlarının beşinci dalgası İngiltere'de yıkıcı etkilere neden oluyor. Aynı zamanda pandemi sırasında alınan mesafe önlemleri gevşetildikçe artan sosyal karışıklığın etkisi de grip salgının artmasına neden oluyor.

Hükümet Enstitüsü düşünce kuruluşunda araştırmacı olan Stuart Hoddinott konuyla alakalı "İngiltere'deki hastanelerde yaklaşık 100.000 genel ve akut yatak var. Noel Günü'ne kadar olan verilere göre, bunların yaklaşık yüzde 7'si grip veya Covid tedavisi gören bireylerle dolu." açıklamasında bulundu.

SUÇU BAĞIŞIKLIĞA ATTILAR
İnsanların pandemiden sonra daha düşük bağışıklığa sahip olmaları iddiasını ortaya atan İngiltere, yaşanılan sağlık krizini bağışıklığın düşmesiyle yaygınlaşan enfeksiyon oranlarına bağlıyor.
İngiltere Sağlık Güvenliği Ajansı baş tıbbi danışmanı Susan Hopkins, "Çocuğunuz rahatsızsa ve ateşi varsa, kendilerini daha iyi hissedene ve ateş çözülene kadar okuldan veya kreşten evde kalmalıdırlar. Yetişkinler de hasta olduklarında evde kalmaya çalışmalı ve dışarı çıkmak zorunda kalırsanız, bir yüz örtüsü giymelisiniz" açıklamasında bulunuyor.

Kraliyet Acil Tıp Koleji Başkanı Adrian Boyle, NHS krizinin tek bir nedenine işaret etmek zorunda kaldığında, "hastanelerimizde yeterli yatağımız olmaması" olduğunu söyledi.

OECD rakamları, İngiltere'nin İsveç'ten sonra Avrupa'da nüfus başına düşen en düşük hastane yatağı sayısına ve Almanya'nın sadece üçte birine sahip olduğunu gösteriyor.

BREXIT'İN DE ROLÜ VAR
Financial Times, haberinde NHS işgücünün doktorlardan hemşirelere ve ambulans ve yardımcı işçilere kadar tüm bölümlerinin, AB'den personel çekmeyi ve tutmayı zorlaştıran Brexit ile daha da kötüleşen personel sıkıntısından müzdarip olduğunu belirtti.

İngiliz hükümeti, NHS'de 2010 yılına göre 34.100 daha fazla doktor ve 44.800 daha fazla hemşire çalıştığına işaret etse de, sağlık liderleri bunun giderek daha hasta ve yaşlı bir nüfusta artan sayıda hastaya bakmak için yeterli olmadığını söylüyor.

MALİ KRİZ DE BİR DİĞER ETKEN
İngiliz basınına göre NHS'nin sorunlarının merkezinde, sağlık hizmetlerine olan talepteki büyümenin, 2008 mali krizinden bu yana devlet finansmanındaki artışları aşması yer alıyor.

Sağlık Vakfı düşünce kuruluşu tarafından Ekim 2021'de yayınlanan bir raporda, NHS finansmanının önümüzdeki on yıl boyunca beklenen talebi karşılamak için 2010'ların tarihi oranının iki katı oranında büyümesi gerektiği tespit edildi. Bu, reel olarak yıllık en az yüzde 3,2 finansman artışı gerektirecek ve 2030/31 yılına kadar harcamaları 70 milyar sterlin artıracaktır.