Filistin davasının güçlü bir savunucusuydu! Marine Vlahovic’in ölümünde İsrail bağlantısı gündemde

Marine Vlahovic, bağımsız gazeteci ve Filistin davasının güçlü bir savunucusu, 27 Kasım Pazartesi günü Marsilya’daki evinin terasında ölü bulundu. 39 yaşında olan gazeteci, Gazze’deki soykırımı konu alan ve İsrail ordusunun savaş suçlarına ilişkin hassas ifşaatlar içerdiği iddia edilen bir belgesel üzerinde çalışıyordu. Ünlü gazetecinin ölümünün ardında İsrail gizli sevisinin parmağı olduğu iddiaları gündeme geldi.

03.12.2024 18:02

Abone ol

Marine Vlahovic, özellikle Orta Doğu üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyordu. Marine Vlahovic, gazetecilikteki titizliği ve derin insan sevgisiyle tanınıyordu.
2016-2019 yılları arasında Ramallah’ta muhabir olarak çalışan Vlahovic, İsrail işgali altındaki Filistinlilerin maruz kaldığı şiddeti ve adaletsizlikleri belgelemişti.
ARTE Radio, France Culture ve RFI gibi medya organlarına yaptığı haberlerde, büyük medya kuruluşlarının genellikle göz ardı ettiği seslere yer verdi.
Bunlarla birlikte Lübnan ve Kahire ile ilgili belgeseller de hazırlamıştı. İsrail-Filistin çatışmalarına dair yaptığı analizler ve tartışmalı meseleleri ele alan belgeselleri, onu dikkat çeken bir isim haline getirmişti.

Basında yer alan iddialara göre Vlahovic, üzerinde çalıştığı yeni belgeselde İsrail’in Orta Doğu’daki politikalarına dair daha önce açıklanmamış bilgilere yer vermeyi planlıyordu.
Yakın çevresine göre, gazeteci bu çalışması sırasında baskı ve tehditlerle karşı karşıya kalmıştı.
Özellikle İsrail yanlısı gruplardan gelen tehditler, ölümüne dair şüpheleri bir noktaya çevrilmesini sağlıyordu.

Marine Vlahovic, Filistin için en kararlı gazetecilik figürlerinden biri olarak öne çıkmıştı.
Medyanın klişelerini reddeden Vlahovic, Batı medyasındaki Filistinlilere yönelik adaletsiz muameleyi sürekli olarak kınadı.
Gazeteciliğin ötesine geçen bir bağlılıkla Gazze’deki meslektaşlarına ekipman ve ilaç gönderiyor ve onları şiddetten korumak için yollar arıyordu.
Bir meslektaşı, “Marine sadece bir gözlemci değildi. İnsanlık için bir aktivist, bir dost ve cesur bir sesti” dedi.
Vlahovic’in çalışmaları, profesyonel titizlikle samimi duyguları birleştirerek, nadir görülen bir şefkat ve çarpıcı gerçeklik kombinasyonu sundu.

Marine Vlahovic’in ölümü, Filistin yanlısı seslerin marjinalleştirildiği, hatta tehdit edildiği bir bağlamda gerçekleşti.
Filistin haklarını savunan aktivistler ve gazetecilerin, artan gözetim ve ciddi risklerle karşı karşıya olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

Bazı analistlere göre, Vlahovic’in ani ölümü, İsrail’in çıkarlarını tehdit edebilecek bilgiler üzerinde çalışıyor olmasıyla bağlantılı olabileceği yönünde.
İsrail’in geçmişte benzer durumlarda dolaylı müdahalelerde bulunduğuna dair birçok iddia, bu olayın da arkasında olacak güce dikkat çekiyor.

Vlahovic’in arkadaşları, gazeteciden haber alamayınca Marsilya’daki evine gitmiş ve onu terasta hareketsiz bir şekilde bulmuştu.
Fransız polisi olay yerinde ilk incelemesini yaparak, şüpheli bir bulguya rastlamadıklarını açıklamıştı.
Ancak gazetecinin ölümü üzerindeki belirsizlik ve iddialar, konunun daha derin ve tarafsız bir şekilde araştırılmasının gerekliliğini ortaya koyuyor.

Marine Vlahovic’in ölümü, gazetecilik dünyasında büyük bir üzüntüyle karşılandı.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), olayın aydınlatılması için şeffaf bir soruşturma çağrısında bulundu.
Vlahovic’in ölümünün yalnızca kişisel bir trajedi olmadığını, aynı zamanda basın özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluşturabileceği ifade ediliyor.

Fransız yetkililer, otopsi sonuçlarının ardından soruşturmayı derinleştireceklerini açıkladı, ancak Vlahovic’in ani ölümünün ardındaki gerçeklerin gizleneceğine dair şüpheler de giderek artıyor.