ABD Dışişleri Bakanı Blinken'dan 'İsrail'in Gazze işgaline karşıyız' açıklaması

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze'de ateşkese varılabilmesi için son düzlükte olduklarını ve Hamas'ın anlaşmaya evet demesini beklediklerini söyleyerek İsrail'in Gazze'de kalıcı işgaline ise karşı olduklarını söyledi.

19.12.2024 23:55

Abone ol

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik sürdürdüğü saldırılarda acı bilanço her geçen artıyor.
440 gündür zalim politikalarını sürdüren İsrail, kadın, çocuk ve yaşlı demeden masum sivilleri hedef alırken, ateşkes ve esir takası hala gündemde...
Bu kapsamda Katar'ın başkenti Doha'da yeniden görüşme gerçekleşti.
Görüşme sonrası henüz bir neticeye varılamazken, ABD'den konuyla ilgili yeni bir açıklama geldi.
Amerikan MSNBC kanalında canlı yayına katılan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze gündemine ilişkin son durumu değerlendirdi.

Gazze'de bir ateşkese varılabilmesi için Türkiye dahil bölgedeki tüm aktörlerle görüştüklerini ve artık topun Hamas'ın sahasında olduğunu söyleyen Blinken, Hamas'ın karar vermesini beklediklerini kaydetti.
İran'ın ve Hizbullah'ın büyük ölçüde devreden çıkmasıyla tüm gözlerin Hamas'a çevrildiğini ifade eden Blinken, "Hamas'ın üzerinde nihayet evet demesi yönünde bir baskı olduğunu düşünüyorum. Hamas bir karar alıp evet cevabını verebilecek mi? Hamas'a evet demesi için gerekli baskıyı sağlamak amacıyla tüm ortaklarımızla bu konuyu görüşüyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'de bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de görüştüğünü hatırlatan Blinken, "Esirleri evlerine geri götürmek istiyoruz. Gazze'de insanların nihayet rahata kavuşabilmesi için ateşkesin sağlanmasını istiyoruz." dedi.

Öte yandan Blinken, İsrail'in Gazze'de herhangi bir şekilde kalıcı işgaline karşı olduklarını ve bunun İsrail'in çıkarına olmadığını vurguladı.
Blinken, "Bir diğer alternatif de İsrail'in Gazze'de kalıcı işgalidir ve biz bunu reddediyoruz çünkü bu, temelden İsrail'in çıkarlarına değildir." yorumunu yaptı.
ABD'li bakan, Gazze'de ateşkesin sağlanmasının ardından orada nasıl bir sürecin devreye girebileceğini taraflarla daha rahat bir ortamda konuşma ve adım atma imkanına kavuşacaklarını ve bunun hem İsrail hem de Filistin tarafı için daha sağlıklı olduğunu belirtti.