Son dakika! Seçil Erzan ve 6 zanlı hakim karşısında ağlamaya başladı! ' Benim bir canım kaldı, MASAK herkesi incelesin'

Son dakika haberleri... Ünlü futbolcuları dolandırdığı iddiasıyla banka müdürü Seçil Erzan ve 6 zanlının yargılandığı dava İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Duruşmada şahit olarak ifade vermek için eski Futbolcu Semih Kaya adliyeye geldi. Arda Turan mazeret bildirirken, Selçuk İnan ve Muslera da duruşmaya katılmadı. Peki Erzan mahkeme salonunda kendini nasıl savundu? Paralar nereden nereye gitti? İşte ayrıntılar...

Abone ol

Son dakika haberleri... Futbol dünyasında vurgun davasıyla ilgili ikinci duruşma bugün görülmeye başlandı.

İçlerinde Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan’ın da olduğu ve şikayetçi sayısının artmasıyla toplam 21 kişinin dolandırıldığı iddiası ile 252 seneye kadar hapsi istenen banka şube müdürü Seçil Erzan ile beraber 7 zanlı bugün hakim karşısına çıktı.

Duruşma, yoğun ilgi nedeniyle 41. Ağır Ceza Mahkemesi yerine daha büyük olan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’de gerçekleşmeye başladı.

Futbolcu Semih Kaya adliyeye geldi

Duruşmada tanık olarak ifade vermek için eski Futbolcu Semih Kaya adliyeye geldi.

Arda Turan mazeret bildirdi

 Seçil Erzan’ın mağdurlarından eski milli futbolcu ve Eyüpspor’un teknik direktörü Arda Turan’ın duruşmaya gelmesi bekleniyordu. Ancak, avukatı aracılığı ile mahkemeye mazeret bildirerek duruşmaya gelmedi.

SELÇUK İNAN VE MUSLERA DURUŞMAYA KATILAMADI

Tanık ifadesi için çağrılan Selçuk İnan rahatsız olduğu gerekçesiyle; diğer müştekilerden Fernando Muslera'nın, Sivas deplasmanından bu sabah döndüğü için duruşmaya katılamadığı öğrenildi.

SEÇİL ERZAN SAVUNMA VERDİ

Duruşmada Seçil Erzan'ın ifadesi video kaydı ile alındı. Habertürk'ün haberine göre Seçil Erzan'ın savunmasına diğer 6 sanık ile nasıl tanıştığını anlatarak başladı. Erzan, fon vurgununa uzanan detayları şöyle anlattı:

"2013 YILINDA KADAR BİR ŞEY YOKTU"

“2010-2011 yılında bir milyon para kaybettim. 2011 Aralık’ta Florya’ya geçtim. Kaybettiğim parayı yerine koymam gerekiyordu. O dönemde Çorlu’da arsa satışından dolayı Metin Taş’la tanıştım. Çek başına kağıt başına 100 bin alıyorduk. 30’u bana kalıyordu. Masrafları da ben ödüyordum. 2013 yılında kadar bir şey yoktu. Her şey güzel gidiyordu.

"2014 YILINDAN 2023 YILINA KADAR TANIN YILMAZ’IN İĞNEDEN İPLİĞE KADAR BÜTÜN HARCAMALARINI BEN ÖDÜYORDUM"

Kuzenim Tanın Yılmaz, yurt dışından benim hesabıma 90 bin Euro gönderdi. Bu tamamen yasaldı. Hatta müfettişlere de söyledim. Ben bu parayı özel bankacılık sisteminde değerlendirdim. Kazanınca seviniyorduk. Bir süre sonra Tanın Yılmaz’ın eşi Merve Yılmaz para biriktirmek için kredi çekti. Hatta anne ve babası üzerine de kredi çekti. Merve çok kazanmak istiyordu. O parayı çoğaltmak için stresim başladı. 2014 yılından 2023 yılına kadar Tanın Yılmaz’ın iğneden ipliğe kadar bütün harcamalarını ben ödüyordum. Şirketinden bir lira dahi para kullanmadı.

"ANNEMLE BİZ YALNIZ KALDIK"

Annem felç geçirdi. Çok kaygılıydım. 2016 yılından sonra bir gün Bozcaada’dan dönerken Hüseyin Eligül ve eşiyle karşılaştım. Onlara ağlayarak annemin durumu anlattım. O da bana destek olacağını söyledi. Ben anneme düşkündüm. Babam da bizi bırakıp Bozcaada’da yaşamaya başladı. Bu olaydan sonra baba-kız sorunlar başladı. Annemle biz yalnız kalmıştık. Babamın beni dövdüğüne dair bir şeyler çıktı. Öyle bir şey yoktu. Çok zor durumdayım.

"BU RAKAMIN TEFECİLİKTE BİLE OLMADIĞINI SÖYLEDİM"

Hüseyin abi kendi ve akrabalarından para getiriyordu. Bende ne kadar çok para olursa o kadar çabuk bu işten kurutulurum düşüncesi vardı. Hüseyin abinin etrafından paralar gelmeye başladı. Bacanağı, kız kardeşinin parasını getiriyordu. Musa Köse vardı Çorlu’da ben tanımıyordum. 15 bin dolar para verdi. 75 bin dolar para istediler. Ben bu rakamın tefecilikte bile olmadığını söyledim.

"AKRABALAR DA PARA VERDİ"

Nazlı Can da annemle ilgilenmeye başladı. O dönemde Nazlı da kazanılan parayı fark etti. Sacit Öztürk vardı banka çalışanı, o da bana bankada yardımcı oluyordu. Nazlı da etrafından para alıp getirmeye başladı. Böylece akrabalar para verip fazla fazla aldılar. Normal bir şube performansından daha fazla emek verdim.

Böyle bir dönemdi. Çok çalışıyorduk. Faizler artmaya başladı. Atilla Baltaş'tan o ekside olduğumuz hisse senedi ile ilgili halen yardım istiyordum. Bana 250 bin dolar getirdi. 'İster tarla al, ister gayrimenkul' dedi. 3 ayda bir 100 bin dolar ödemek zorunda kaldım. Daha sonra başkasından aldığı için benden para istiyordu. Ben de hayır dediğimde baskı altında kaldım. Hep doğruyu söyledim. Yüzde yüz doğru bunlar.

"SÜRECİ YÖNETEMEMEYE BAŞLADIM"

2019-2020 yılları arasında, 400 bin dolar eksiye düştüm. O günden sonra artık süreci yönetememeye başladım. Paraları ödeyemeyince de şubeye gelirler, rezillik çıkar diye korktum. Babam arsa sattı bana para gönderdi bu sıralarda. 2021 yılında 250 bin dolar daha getirdi Atilla Baltaş. Yine kendi parası sandım. Daha sonra benden 40 günde bir 100 bin dolar olarak istiyordu. O dönemde akıl tutulması yaşadım. Atilla Baltaş’tan korkuyordum."

"TEFECİLERİN ELİNE DÜŞTÜĞÜMÜZÜ ÖDEME AŞAMASINDA ANLADIM"

Mahkeme Başkanı: Korkmana rağmen neden para aldın?

Seçil Erzan: Birinden alıp birine verdim. Her getirdiğinde parayı aldım. Bunları bir süre sonra banka sistemine sokamadım.

Mahkeme Başkanı: Çok zorlanıyorsunuz. Atilla Baltaş tekrar para getirince neden alıyordunuz?

Seçil Erzan: Öncekileri kapatmak için aldım.

Mahkeme Başkanı: Atilla Baltaş’a verdiğin 400 bin dolar kime aitti?

Seçil Erzan: İçerisinde benim de param vardı. Etraftan tanıdıkların getirdiği para da vardı. 2021’de dövizcilerin parasını ödemek için Nuri Köşkdere’den para aldım. Para gidip geliyordu. Ne kadar olduğunu bilmiyordum. Onun hesabını Ali tutuyordu. Ali, Nuri Köşkdere’nin yanından işten ayrılmıştı. Bana 5 milyon, arkasından bir 5 milyon daha getirdi. Ben kimseye fon yaptığımı söylemiyordum. Özel bankacılıkta değerlendiriyorum diyordum. Ali’ye de taahhüt vermedim. Ali’nin getirdiği 5 milyonlardan bir tanesi tefeciye aitti. Bu para geri ödemeyince öğrendim. Tefeci baskısıyla karşılaştık. Süleyman Aslan dışında bir tane bile tefeci görmedim. Ben tefecilerin eline düştüğümüzü ödeme aşamasında anladım.

"KENDİMİ GÜVENSİZ HİSSETMEYE BAŞLADIM"

Süleyman Aslan ile aramızda sözleşme yaptık. Ne sözleşmesi yaptığımızı hatırlamıyorum. Her gün beni arıyordu. Sürekli şubeye gelmekle tehdit ediyordu. Kendi etrafımdaki insanlara fazla faiz ödemeye başladım. Babam ödlükten sonra kendimi güvensiz hissetmeye başlayın. Ben yalvarıyordum Nazlı’ya kimseye para almayın.

"BENDEN PARA ALANLARIN HAYAT STANDARTLARI YÜKSELİYORDU"

Mahkeme Başkanı: Parayı alırken mi yalvarıyordunuz vermeyin diye?

Seçil Erzan: Yok ödeme yaparken yalvarıyordum.

Mahkeme Başkanı: Ödeme almadan neden yalvarmadınız vermeyin diye

Seçil Erzan: Acil ödeme yapmam gereken ödemeler oluyordu. Bu arada benden para alanların hayat standartları yükseliyordu. Mesela Hüseyin abinin oğlu üniversiteyi bitirdi. Son model lüks arabaya biniyordu.

"MASAK HERKESİ ARAŞTIRSIN. BEN BURADA CANIMLA KALDIM"

Ben Semih Kaya’dan 300 bin dolar aldım. 1 milyon 300 dolar ödedim. Daha sonra ben bu parayı geri aldım. Bu parayı Süleyman Aslan’a verdim. Nuray Şengüler ve Deniz Güzel eksiye düştü. Merve 1 milyon 100 bin dolar aldı. Metin Taş 300 bin dolar aldı. 1 milyon 200 bin solar Atilla Baltaş’a ödedik. Çorlu’daki tefecilere 550 bin dolar ödedik. Nazlı’nın etrafında fazla alanlar vardı. Tanin araba ve daireler aldı. Nuri Köşkdere 200 bin dolar aldı. MASAK herkesi araştırsın. Ben burada canımla kaldım.

"EMRE’YE FON DEMİŞ OLABİLİRİM"

Herkes bu fonun resmi olmadığını biliyordu. Ben hiçbir zaman Fatih Terim Fonu veya Hakan Ateş Fonu demedim. Selçuk İnan bana gidip geliyordu. Selçuk İnan’a gizli bir işlem dedim. Ondan alacağım parayı Fırat Özdemir’e vermem gerekiyordu. Yukarıda değerlendiriliyor dedim. En son Emre’ye fon demiş olabilirim."

"EMRE’NİN PARALARI HERKESE DAĞILDI"

Seçil Erzan: Herkesin arkasında bir tefeci vardı. Ayhan Akman bana 330 bin dolar verdi. 500 bin dolar olarak ödedim. Ayhan Akman benden toplamda 750 bin dolar aldı. Ayhan’a verdiğim para için Semih’ten para aldım. Semih bana kötü davranmadı. GPS olayı şu: Kasım veya aralık ayında çantamın içerisine parayı Atilla Baltaş’a verdim. O çantayı geri istedim. O çantaya para koyarak Semih’e verdim. Atilla Baltaş özellikle çantaları geri göndermek istiyordu. Paraları takip etmek istiyordu. Şimdi anlıyorum. Semih aradı. Abla bu çantada bir şey var ötüyor. O GPS’i Atilla Baltaş taktı. Emre Belözoğlu’nun getirdiği paranın bir bölümünü Semih’e bir bölümünü de Fırat’a verdim. Emre Belözoğlu’nun parası aslında herkese dağıldı. 250 bin dolar Atilla Baltaş’a, 650 bin dolar bir diş hekimine gitti. 200 bin solar Muslara’ya gitti. Erkan Ergene’ye 300 bin dolar verdim. Selçuk’a 300 bin dolar verdim.

"PODOLSKI’DEN DE PARA ALMAK İSTEMİŞSİNİZ?"

Seçil Erzan: Semih Kaya fazla faiz almasaydı aslında benim çözebileceğim durumlar vardı. Arda para getirdi. Arda ekside. Rakam ne kadar emin değilim. Evini satıp getirdi. Kredi kullanıp kapattı. Arda’ya bir bölüm verdim. Ama ne kadar verdim bilmiyorum. Yanımda değil. Arda 15 milyon dolar civarında para verdi. Bunu parça parça verdi.

Seçil Erzan’ın Lukas Podolski’den de para almaya çalıştığı iddiaları üzerine

Mahkeme başkanı: Podolski’den de para almak istemişsiniz?

Seçil Erzan: O dönem çok zor durumdaydım. Atilla Baltaş’a ödeme yapmam gerekiyordu.

"EMRE ÇOLAK’IN PARALARI FIRAT ÖZDEMİR’E GİTTİ"

Seçil Erzan: Herkese para ödüyordum. Ben kendi kredi kartı taksitimi ödeyemiyordum. 2500 liralık kredi kartımı ödeyemiyordum. Emre Çolak’tan aldığım paranın yüzde 80’i Fırat’a gitti. Bir kısmını Ayhan Akman bir kısmını da Süleyman Aslan’a verdim. Ses kaydından Ali Gözcügöz diye konuştuğum kişi Mert Zeydanlı. Mert Zeydanlı bizim bu yüksek kar getirili işe inanmıyordu. Bana güvendiği için bu işe girdi.

AĞLAYARAK DEVAM ETTİ: BANA SEÇO SEÇO DİYEREK PARA VERENLER VARDI

Savunmasının ağlayarak devam eden Seçil Erzan, isteseydim paralarla kaçabileceğini, 5 korumayla gezebileceğini söyledi. Erzan şöyle devam etti:

"İşimi kaybettim. Geleceğimi kaybettim. Hepinizden özür diliyorum. Ben banka müdürü olmasaydım bu insanlar bana para vermezdi. Herkesten özür diliyorum. Kimisinin kızıydım. Seço’ydum. Kimilerinin kardeşiydim. Nasıl da her şeye şahit. Ali de anlatsın. Kim ne kadar verdi söylesinler. Ben parayı verirken herkes bana, hediye getiriyordu. Afyon’dan lokum, saatler hediye ediliyordu. Arda'nın hediye verdiği saati takmıyordum. Evet mağdurlar var. Emre Belözoğlu. Çocuğun ne günahı var? Semih oradan almış. Emre’yi para alırken tanıdım. Arda’yla önceden tanışıyorduk. Bana Seço Seço diyerek para verenler vardı."

"ALDIĞIM PARAYI 1 SAAT SONRA BAŞKASI KAPIYORDU"

Hayatında olan herkesin yaşam standartlarının yükseldiğini söyleyen Seçil Erzan, "Arabaları bir üst modele çıkıyordu. Tarlalar alıyorlardı. Gelirlerinin 3.5 katı kadar paralar kazanıyorlardı" dedi. Evrim Pınar Güzel'den, "Değerlendireceğim" diye para aldığını söyleyen Erzan, "İlk başta değerlendirdim. Ancak sonra değerlendirmeye çalıştım. Ancak değerlendiremedim. Zaten aldığım parayı 1 saat sonra başkası kapıyordu. Arda'ya da, 'Para değerlendiriyorum' dedim. Kimseye fon demedim. Semih Kaya'ya çok fazla harcama yapmaması için ,'Yeterince kazandın verdiğinden çok fazla geri aldın, yavaş harca' dedim. 2021 Aralık ayından sonra Bülent Çeviker, Emre Belözoğlu'ndan sonra aklıma ne geliyorsa söylemeye başladım. Fatih Terim ya da Hakan Ateş fonu demedim, abuk sabuk şeyler söyledim" dedi.

"HERKES YER İÇER HESABI SEÇİL ÖDER"

Erzan, "MASAK herkesin hesaplarını incelesin. O dönem kim bana para verdiyse kim benden para aldıysa herkesin hesapları incelensin. Ben bir canımla ortada kaldım. Kimseye derdimi anlatamıyorum. Herkes yer içer hesabı Seçil öder" diye konuştu.

"7 NİSAN’DA 15 SENET İMZALATTILAR"

Duruşmanın ikinci yarısı başladı. 7 Nisan’da Çorlu’ya gittiğini belirten Seçil Erzan şöyle devam etti; “Nazlılara uğradım. Eve geldiğimde Moji gelmişti. Erkan Ergene oradaydı. Hemen orada bana bir şeyler imzalattılar. Mojir bir şey imzalattı. Erkan Ergene bir şey imzalattı. Mutfağın içerisinde kaldım. Annem içeride bağırıyor. 15 tane senet imzalattılar.”

GÜRCİSTAN SORULDU

Seçil Erzan’ın mahkemedeki savunmasının ardından soru cevaplara geçildi. Seçil Erzan’a, kırık telefonunun arama motorundan “Gürcistan” ile ilgili arama yapıldığı söylendi. Bu aramaların ne amaçla yapıldığı soruldu. Seçil Erzan Gürcistan’da bir müşterinın para getireceğini o yüzden Gürcistan’ı araştırdığını söyledi.

ERZAN HAKKINDA İSTENEN CEZA 252 YILA YÜKSELDİ

18 müştekili iddianamede şüpheli Erzan’ın ‘nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘özel belgede sahtecilik’ suçlarından toplamda 66 yıldan 216 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Diğer 6 şüphelinin ise 3 yıl ile 65 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasıyla cezalandırılmaları talep edildi. Daha sonra 3 mağdurun da eklenmesiyle müşteki sayısı 21’e yükselirken, Erzan hakkında istenen hapis cezası da 77 yıldan 252 yıla kadar yükseldi.

 

Candan kardeşler davasında yeni operasyon! 6 kişi gözaltına alındı Magazin Isınmak isteyen bekçinin kulübesi küle döndü 3. Sayfa Ters yönde kilometrelerce gitti 3. Sayfa Çocuklar arabaları çizdi 3. Sayfa