Gabonlu Dina'nın ölümü hakkında açılan davada flaş gelişme!
26 Mart tarihinde Karabük Filyos Çayı'nda cesedi bulunan 17 yaşındaki Gabonlu Dina'nın ölümü hakkında flaş gelişme yaşandı! Dina'nın ölüm nedeninin tekrar değerlendirilebilmesi için İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan rapor istendi.
26 Mart tarihinde Karabük'te Filyos Çayı'nın Yeşilköy mevkisinde Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga'nın cansız bedeni bulundu. Şüpheli ölüm ile ilgili soruşturma başlatıldı. Güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen ekipler, Dina'nın ana yolda bir otomobilden inip, koşarak çalılıklara gittiğini, bir süre sonra araca döndüğünü, ardından otomobilin de çalılığa ilerlediğini tespit etti.
Cesedinde morluklar bulunan Dina'nın para karşılığı cinsel ilişki talebi içeren mesajlar aldığı, annesine Karabük'ten gitmek istediğini söylediğine dair ses kayıtları da ortaya çıktı. Soruşturma kapsamında 3'ü Gabon uyruklu, 8 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 5'i savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. Mahkemeye sevk edilen şüphelilerden İ.Ç. ile S.Ç. adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı; 3 kez gözaltına alınıp, salıverilen Dursun Acar ise 4’üncüsünde tutuklandı.
İKİNCİ OTOPSİYE GEREK GÖRÜLMEDİ
Soruşturma sırasında Dina'nın cesedi, soğutma yetersizliği nedeniyle Karabük'ten İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Dina'nın Türkiye'ye gelen ailesi, önce İstanbul'a ardından Karabük'e gitti. Karabük'te kızlarının eşyalarını teslim alan aile, savcılıkta da ifade verdi. Bu süreçte Dina'nın ailesinin avukatları, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan ikinci kez otopsi yapılıp yapılmaması için görüş istedi. Üniversiteden verilen cevapta; yeniden otopsiye gerek olmadığı belirtildi. Bunun üzerine aile, cenazeyi alıp, Gabon'a döndü.
YENİDEN DEĞERLENDİRİLECEK
Dina'nın ölüm nedeni ise Adli Tıp 1'inci İhtisas Kurulu'nun raporunda kesin olarak belirtilemedi. Raporda, "Kişinin ölümünün suda boğulma sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulü gerektiği ancak suda boğulma olayının bir başkası ya da başkalarının etkisi ile mi gerçekleştiği (cinayet), kazara mı oluştuğu veya intihar mı olduğu hususunda tıbben değerlendirme yapılamadığı, olayın adli tahkikatla aydınlatılmasının uygun olduğu" ifadeleri yer aldı. Bunun üzerine avukatlar, mevcut otopsi raporu ile diğer adli tıp raporları doğrultusunda yeniden değerlendirme istedi.
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan tekrar ölüm nedeninin değerlendirilmesi için rapor talep edildi. Talep sonrası avukatlar, Karabük'e gelip, soruşturma savcısı ile görüştü ve rapor için gerekli belgeleri aldı.
'BÜTÜN FAİLLERİN AÇIĞA ÇIKARILMASINI İSTİYORUZ'
Soruşturmaya ilişkin konuşan avukat Meriç Eyüboğlu, "İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı'na yaptığımız başvuru için gerekli belgeleri aldık. Yine de göremediğimiz, inceleyemediğimiz belgeler için burukluk ile buradan ayrılıyoruz. Dina'nın şu an sadece 1 tane tutuklu faili var. Bütün faillerin açığa çıkarılmasını, her neyse başına gelen, hepimizin kafasında soru işareti kalmayacak şekilde ortaya konmasını istiyoruz. Bu konuda hiç kimsenin korkmamasını istiyoruz. Farklı farklı saiklerle, siyasi saikler de bu dosyanın bir parçası. Bu dosyanın perdelenmesini ve örtülmesini istemiyoruz. Böyle olmaması için de sonuna kadar uğraşacağız" dedi.
'BİR DİZİ DELİL TOPLANMIŞ'
İddianamenin de yakın zamanda tamamlanabileceğini belirten Eyüboğlu, "Soruşturma aşaması sürüyor, bir dizi delil toplanmış. Bizim de bildiğimiz gizlilik kararı nedeniyle sınırlı bilgi alabilsek de toplanmış deliller var. Toplanmakta olan, dönüşü beklenen çeşitli yazışmaların sonuçları var. Soruşturma savcısının bize verdiği bilgi, iddianameyi düzenlemek için az bir zamanın kaldığı. İddianame düzenlendikten sonra duruşma günü belli olacak. Bizim için önemli olan bütün faillerin yargı önüne çıkarılması. Ama soruşturmanın bütününü gerçek suçluların ortaya çıkmasına engel olacak bir iddianame yerine yavaş yürüyecek ama bütün suçluların belirleneceği soruşturmayı tercih ediyoruz" diye konuştu.