Zehra Bayır cinayetinde yeni detaylar! İşletmecinin telefonundan çıkan görüntüler dehşete düşürdü
Muğla Milas'ta 18 yaşındaki Zehra Bayır çalıştığı eğlence mekanında cinayete kurban gitti. Bayır'ın cansız bedeninin bahçedeki havuza atılmasına ile ilgili ayrınlar gün yüzüne çıktı. 3 şahsın tutuklandığı olay ile ilgili iddianamede, zanlı işletmecilerden 24 yaşındaki İlimder İlter'in cep telefonunun galerisinden çıkan Bayır'ın görüntüleri ise şoke etti. İşte ayrıntılar...
Olay, geçen sene 24 Temmuz tarihinde Muğla'nın Milas ilçesi Selimiye Mahallesi'nde gerçekleşti. Konya'dan Milas'a çalışmaya giden 18 yaşındaki Zehra Bayır, bir eğlence mekanında şarkı söylemeye başladı.
HİÇ PARA VERMEDİLER
İddiaya göre; işletme sahipleri, Bayır'a toplu para vereceklerini belirterek, hiç ödeme yapmadı.
BAŞINA VURUP HAVUZA ATTILAR
Bayır ile işletme sahipleri arasında tartışma çıktı. Bu sırada sert cisim ile başına vurulan Bayır, mekanın bahçesindeki havuza atıldı.
İDDİANAME HAZIRLANDI
İhbarla gelen sağlık ekipleri, Bayır'ın hayatını kaybettiğini belirledi. Olay sonrası işletmenin ortakları İlimder İlter, Ömer İlter (45), garson Ünal Karakülah, Hatice K. (20), Taner K. (28) ve Milas Adliyesi'nde görevli katip Ahmet G. (42) gözaltına alındı. İlter kardeşler ile Karakülah tutuklandı, diğerleri tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Soruşturmanın ardından Bodrum Cumhuriyet Başsavcısı Tolga Yamalı, olaya ilişkin 65 sayfalık iddianame hazırladı.
CEP TELEFONUNDAN ZEHRA'NIN GÖRÜNTÜLERİ ÇIKTI
İddianamede, İlimder İlter'in Zehra Bayır'ı cep telefonuna 'Komşu Barış abi' olarak kaydettiği belirtildi. İlter'in, Zehra ile yaptığı tüm yazışmaları telefonundan sildiğine de dikkat çekildi. İlter'in telefonunun galerisinde Bayır'nın sudan çıkartılmadan önce havuzda yatar vaziyette 5 saniyelik video kaydı ile 2 fotoğrafının olduğuna yer verildi.
FOTOĞRAFLARI AĞABEYİNE GÖNDERMİŞ
İlimder İlter'in videoyu tek başına olduğu bir zamanda çektiğinin vurgulandığı iddianamede; saat 19.23'te mekan önünde araçların beklediği yerin fotoğrafını çektiği, mekan işletmecilerine ait 6 farklı aracın olay yerine geldiğinin anlaşıldığı, kolluk görevlilerine ait bir aracın olmadığı da belirtildi.
İddianamede; olayın önce mekan çalışanlarına haber verildiği, kolluk görevlilerine durumun daha sonra bildirildiğine dikkat çekildi.
İddianamede; İlimder İlter'in Zehra'nın suda yüzüstü yatar vaziyetteyken çektiği fotoğrafları saat 20.15'te ağabeyi Ömer İlter'in telefonuna WhatsApp üzerinden gönderdiği de anlatıldı.
ZEHRA'YI TANIMADIKLARINI SÖYLEMİŞLER
İddianamede, Zehra'nın sağ kulağında darp izi, sol göz dış kısımda açılma, omuzda kesici olan yaralanma izleri, sol kol dirsek çevresinde çok sayıda darp izi, sol el orta parmakta kesi olduğu belirtildi. Olay yerinde yapılan incelemede Ünal Karakülah ile İlimder İlter'in kolluk görevlileri ve cumhuriyet savcısı tarafından bilgilerine başvurulduğu, ortak beyanlarında ölen Zehra Bayır'ın bir süre önce mekana eğlenmeye geldiği için sima olarak tanıdıklarını söyledikleri ifade edildi. İlimder İlter ve Ünal Karakülah'ın Hatice K.'nin kendilerine gelerek arkadaşı Zehra'yı bulamadığını, kendilerinden aramalarını istediğini, mekanın etrafında ararken suyun içerisinde yatar vaziyette gördüklerini ve birlikte sudan çıkardıklarını anlattıklarına yer verildi.
'SENIN GİBİ KİMSEYİ YUKARI ÇIKARMAM'
Zehra'ya ait olan cep telefonunun yapılan kontrolünde, genç kızın en son İlimder İlter, Ünal Karakülah ve Ömer İlter ile yazışmalarının bulunduğu da belirtildi. Zehra'nın İlimder İlter'e saat 03.34- 03.36’da 'Sen odana onu aldın, ben gördüm, Allah senin belanı versin' şeklinde mesajlar gönderdiği, İlter'in de 'Senin gibi kimseyi yukarı çıkarmam, Allah senin belanı versin' diye cevap verdiği iddianameye girdi.
'ZEHRA'NIN ODASININ BOŞALTILARAK TEMİZLENMESİ İSTENDİ, SÖYLENENLERİ YAPTIK'
Sanıklardan Hatice K.'nin savcılıkta alınan ifadesinde iddianameye girdi. Hatice K., ifadesinde Zehra Bayır'la beraber çalıştıklarını belirterek, "Olayın olduğu günün gecesi sabaha kadar iş yerinde çalışmaya devam ettik. Zehra'yı da çalışırken gördüm. Akşama doğru uyandığımda Zehra'yı gölün içerisinde ölmüş vaziyette gördüm. Durumu orada bulunan çalışanlara bildirdim. Ömer İlter bana ve oradakilere nasıl ifade vereceğimizi tembihledi. Zehra'nın odasının boşaltılarak temizlenmesi istendi, söylenenleri yaptık" dedi.
CESEDİN ÜZERİNE SERİLEN BATTANİYEDE İLİMDER İLTER'E AİT DNA ÖRNEĞİ ÇIKTI
İddianamede, Zehra'nın kaldığı odanın içerisinde çarşafsız bir yatak ile baza bulunduğu, odanın kullanılmadığı izleniminin yaratıldığı, Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarı Amirliği'nin raporunda saat, perde ve çamaşırlarda Zehra'ya ait DNA profilinin elde edildiği, cesedin üstüne örtüldüğü belirtilen kırmızı battaniye üzerinde ise şüpheliler İlimder İlter'e ait DNA örneği elde edildiği kaydedildi.
İlimder İlter'in saat 03.43'te Zehra'nın odasına gittiği, burada tartışmanın devam ettiği, bu sırada mekanda bulundukları sabit olan Ömer İlter ve Ünal Karakülah'ın da olay yerine geldikleri, tartışma ve arbedeye dahil oldukları belirtildi. Ayrıca Zehra'nın 3 kişi tarafından şiddetli şekilde darbedilerek öldürüldüğü anlatıldı.
İddianameye giren Muğla Adli Tıp Kurumu'nun otopsi raporunda Zehra'nın ölümünün genel beden travmasına bağlı kafatası, sternum ve çok sayıda kot kırıklarıyla birlikte beyin, beyincik, beyin sapı ve omurilik kanaması ile beyin doku harabiyeti sonucu meydana geldiği ortaya koyuldu. Şüpheliler tarafından cesedinin bir müddet dışarıda bekletildikten sonra da göletin içine bırakıldığı anlatıldı.
Hatice K.,'nin ifadesinde Ömer İlter'in kurmuş olduğu senaryoyu ve nasıl ifade verecekleri hususunu adliyede çalıştığını bildiği tanıdığı şüpheli Ahmet G.'ye danıştığı ve 'uygun olur' şeklinde onay aldığı belirtildi. Ahmet G.'in bu eyleminin de suç delillerini gizleme veya değiştirme suçuna yardım etme suçunu oluşturduğuna yer verildi.
İddianamede; İlter kardeşler hakkında 'kasten öldürme' ve 'suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçlarından müebbet hapis cezası istendi. 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan Ünal Karakülah'a da 10 yıla kadar hapis; Ahmet G.'ye 15 yıla kadar hapis, Hatice K. ve Taner K.'ye ise 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.