Her satırı korkunç! Vahşet evinde 21 gün işkence, tecavüz: 8 mermiden sonra ölü taklidi yaptım
Bursa’da, 47 yaşındaki arkadaşı Recep Özaslan’ı gözlerinin önünde öldürüp streç filme saran 49 yaşındaki sevgilisi İlyas Sarıkaya’nın silahlı saldırısı sonucunda ağır yaralanan ve yaralı haldeyken 21 gün boyunca tecavüz ve işkenceye uğrayan 43 yaşındaki F.O., yaşadığı dehşet günlerini anlattı. İşte her satırı tüyler ürperten olayın ayrıntıları...
Bursa’da, arkadaşı Recep Özaslan’ı gözlerinin önünde katleden sevgilisi İlyas Sarıkaya’nın silahlı saldırısında ağır yaralanan ve yaralıyken 21 gün boyunca tecavüze uğrayan F.O. konuştu.
"BENİMLE BAYAĞI KEDİNİN FAREYLE OYNADIĞI GİBİ OYNADI"
F.O., “Bildiğiniz cehennemi yaşadım. Nedenini bilmiyorum ama önce arkadaşını vurdu. 3 tane mermiyle öldü zaten arkadaşı. 2 tane daha ‘Garanti olsun’ dedi, üstüne sıktı. Onu daha hızlı vurdu, benimle bayağı kedinin fareyle oynadığı gibi oynadı. Bir saat sürdü beni vurması, 8 mermi sıktı. 1’i çıktı vücudumdan, 1’ini hastanede aldılar. 6 tane mermi hala vücudumda onunla yaşıyorum" dedi.
"BU EVDE 7 TANE GİZLİ KAMERA VAR BİLİYORUM"
F.O.'nun tüyler ürperten açıklamaları...
"Yaşamaya çalışıyorum yaşamaksa. Gece uyudu zaten, sabah kalktığında yani hiçbir madde falan da kullanmamıştı. Çok ağır uyuşturucular kullanıyordu ama madde de kullanmamıştı. Gayet kafası açıktı, ayıktı. Uykudan kalktı. Direkt zaten kapıları yokladı, kontrol etti. Sonra arkadaşına, hiçbir nedensiz, ‘Siz terane mi çeviriyorsunuz, benim arkamda terane mi var? Çabuk bana zulayı çıkar’ deyip onu vurdu. Sonra bana geldi sıra. Kuzu kuzu bekledim sıramı. En son söylediğim şey, Rabbim duyan sensin, bilen sensin, beni evladıma kavuştur dedim, ilk mermiyi yediğimde. Bana da ‘Bu evde 7 tane gizli kamera var biliyorum. Kameraları çıkar, seni vurmayacağım. Açacağım kapıyı gideceksin. Çıkaramazsan yiyeceksin mermiyi’ dedi. Tabii öyle bir şey olmadığı için çıkarma şansım yok. ‘Yok öyle bir şeyi nereden bulayım ben kamerayı’ deyince, başladı ateş etmeye.”
"VALLAHİ 8 MERMİYLE CAN ALMADIM, CANINI ALAMAM"
İlyas Sarıkaya’nın en son silahı kafasına dayadığını, tetiğe bastığında ise silahın tutukluk yaptığını söyleyen F.O., “8 taneden sonra ben ölü taklidi yaptım. Çünkü 5 tane arkadaşına, 8 tane bana sıktı, 13- 14’üncüyü tam bu kafamın üstünden sıktı. Ama silah tutuklu yaptı. Hani o son mermiyi bana sıkmasın diye haziran ayında hava geç kararıyor yani sabah 10.30-11.00 civarıydı ateş etmeye başladığında, hava kararana kadar ölü taklidi yaptım.
Polis gelecek diye ölü taklidi yaptım, o canımın acısıyla kan kaybederken. Sonra anladı nefes aldığımı. Sonra, ‘Ölmedin mi sen’ deyince artık mecburen gözlerimi açmak zorunda kaldım, ölmedim diye. Korktu. Ben dedi, ‘Vallahi 8 mermiyle can almadım, canını alamam’ dedi. Korktu. Ben bayağı rahatladım o zaman. İşte o son mermiyi tekrar sıkmayacak diye. Sonrasında kabus başladı” dedi.
"21 GÜN, İŞKENCE ETTİ, TECAVÜZ ETTİ"
Sarıkaya uyuşturucu madde etkisinde uyurken, annesine mesaj attığını belirten F.O., “21 gün, işkence etti, tecavüz etti. Elinden kurtulabilmek için her türlü şeyi denedim. Ama işte 21 gün sonra uyuşturucudan sızınca anneme mesaj atabildim, telefonunu çalıp. Ayağa kalkmam mümkün değildi. Bacağımda iki kırık varmış, sonradan öğrendim. Kolum da kırık. Kalkıp bir yere gidebilme şansım yoktu. Oturduğum yerden bastonla çektim sehpayı. Sehpanın üstünden telefonunu aldım. Anneme mesaj attım 21 gün sonra. Bu arada ben gençlik dönemlerimde ilaç firmalarında mümessillik yaptığım için, annesi vardı evde Alzheimer hastası. Eczaneye ve bakkala kadar gidebiliyordu. Annesine eline yazdım gereken ilaçları, kendi kendimi tedavi ettim orada. Kanamamı durdurdum pansumanlarımı yaptım. Yani bir şekilde yaşamaya çalıştım. Hala nasıl yaşadığımı ben de bilmiyorum” diye konuştu.
"CESEDİNİN YANINDA ÇÜRÜMESİNİ İZLEDİM. MAHALLELİ KOKUDAN ŞİKAYET EDİNDE, CESEDİ KİRECE BASTI"
Recep Özaslan’ın cesedi ile aynı yerde yaşadığını ve İlyas Sarıkaya’nın cesedi fırın kutusuna koyduğunu anlatan, F.O., her şeyin aniden geliştiğini ve Sarıkaya’nın arkadaşını neden öldürdüğünü bilmediğini söyleyerek şöyle konuştu:
“Cesedinin yanında çürümesini izledim. Cesedin önce gözleri aktı. Sonra üstüne bir örtü örttü. Bacaklarını görebiliyordum. Şişti, morardı, deri döküldü, kurtlandı. O kurtlar bana gelmesin diye, Alzheimer hastası anne kurtları süpürüyordu o tarafa doğru. Sonra polislere şikayet olmuş koku var diye mahallede. Polisler gelecek diye cesedi kendi kirece bastı, her yerini. Sonra onları streç filme sardı. Bu ankastre fırınların köpükleri, onun kutularının, köpük kutunun içine koydu öbür odayı götürdü. Hepsini izledim orada. O koku hala çıkmıyor burnumdan. Bir anda oldu, hiç gerçekten ben de anlayamadım ne olduğunu. Bir anda kalktığı gibi odadan çıktı, tabanca elinde. Bir anda rehin aldı. Yani hiçbir şey yoktu. Hiçbir şey yoktu. Ben de anlayamadım. Ya ne olduğunu ben de çözemedim. Ne geldi aklına, neden öyle yaptı. Biz gittik bir şey yoktu akşam. O uyudu, ben oturdum odada. Arkadaşı da bir haftadır onda kalıyordu. Arkadaşı eşinden ayrılmış. Bildiğim kadarıyla eşi gitmiş memleketine. Bir haftadır adam sokaktaymış. Bir gece önce de yağmur yağıyor. İşte yağmurda ıslanmış. Arkadaşına da diyor ki, bunu ben kendim duydum, ‘Al şu 5 bin lirayı, uyuşturucu al. Beraber takılırız. Evden nasıl olsa kimse yok, sokakta kalma’ diye. Adamı resmen ölümüne çağırdı. O da koşa koşa gitti, aldı geldi. 1 haftadır adam evdeydi zaten. Yani gayet her şey normaldi. Gece de ben onun yanında kaldım. Sabah kaldırdım, uyku sersemi İlyas kalktı. Ben salona çıktım, arkadan o çıktı salona. Bilmiyorum artık ne geldi aklına, ne geçti aklından, bir şey mi düşündü, ateş etmeye başladı. Önce Recep'i vurdu. Yani direkt çıktığı gibi zaten ben cam tarafına köşeye sıkıştım. Kapıya yaklaşamıyordum. Hiçbir tarafa gitme şansım yok. Köşedeydim. O kapının önündeydi. Daire kapısının önündeydi. Direkt ona dediği şey, ‘Çabuk söyle ne terane çeviriyorsun arkamdan açıkla. Zula nerede? Zula mı çıkar’ dedi ateş etmeye başladı. Onu zaten 3-4 dakika sürmedi öldürmesi. Sonra benimle çok uğraştı. 1 saate yakın benimle uğraştı, ateş etti. Geldi gitti ateş etti, geldi gitti. 1 saat civarı benimle oynadı resmen oynadı.”
"CESETLE AYNI EVİN İÇİNDE, 3 METRE ARAMIZDA..."
Sarıkaya’nın Özaslan’ı öldürüp kendisini yaraladığında, uyuşturucu madde etkisinde olmadığına dikkat çeken F.O., “Uyuşturucu madde etkisinde değildi, çünkü bütün gece boyunca uyumuştu, sabah uyandığında, kalktığında bunu yaptı. Gayet ayıktı. Sürekli gövdemi nişan aldı. İlk mermiyi sıktığında ben gözlerimle nişan aldığını gördüm. Bacağımı çektim kendimi gövdeme doğru, ilk mermiyi bacağıma yedim. Sonra kolumla korumaya çalıştım kendimi, sol kolumla. İkinciyi koluma yedim artık sol tarafım düşünce kalan mermilerin hepsi sırayla gövdemde. Kalbimin 1 santim altında, biri omurgamda. 1 santimle, 1 milimle mucize gibi yaşıyorum şu anda. Çok korkunç bir acı. Acı sadece acı. Hiçbir şeye benzemeyen bir acı bu. Yani hiçbir ağrıya benzemiyor mermi acısı. Gündüz 11 civarı başladı ateş etmeye. Hava kararmıştı, benim ölü taklidi yaptığımı anladığında, ‘Sen mucizesin. Allah’ın mucizesisin. Allah'ın öldürmediğini ben öldüremem. Mermi sıkamam’ dedi, silahı elinden bıraktı. Bir oh çektim ama tabii sonrasındaki 21 gün boyunca çektim işkencenin başlangıcıymış o sadece. Cesetle aynı evin içinde, 3 metre aramızda. Cesetle aynı evin içinde cinsel saldırıya uğrayarak, 21 gün daha yaşadım. 8 mermiden sonra, ‘Sen nasıl yaşıyorsun, biyonik misin, kablolar mı var içinde’ dedi.”
‘VÜCUDUMDA 6 MERMİYLE YAŞIYORUM’
Vücudundaki 6 mermiyle yaşamaya devam ettiğimi söyleyen F.O., “6 tane mermiyle hala yaşıyorum, vücudumda. Ben de inanamıyorum nasıl yaşadığıma. Nasıl bir mucize olduğuma. Bildiğin bir mucize bu yani. Allah'ın mucizesi. 21 gün boyunca bildiğiniz bir psikolojik savaş verdim orada onunla. Hem bedenen savaş verdim. Cinsel istismara uğruyordum. Hem psikolojik işkence gördüm. Kızım için yaşadım. Bir şekilde yaşadım” ifadelerini kullandı.