Gezi tutuklusu Osman Kavala'dan 'Ayşe Barım' açıklaması

Gezi tutuklusu Osman Kavala, Ayşe Barım'a yönelik suçlamalar hakkında açıklama yaparak, iddia edildiği tarihte kendisiyle bir görüşme gerçekleştirmediğini söyledi. Kavala, "Savcı iddia edilen türden hiçbir konuşma olmadığının bilgisine de sahipti. Ayşe Barım’la ilgili yapılanlar, Gezi davasında yaşadığımız gerçekliği tahrif etme ve algı yaratmanın çarpıcı bir örneği" dedi.

Gezi Parkı protestolarının "planlayıcılarından" olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan ve 24 Ocak’ta gözaltına alınıp 27 Ocak'ta tutuklanan menajer Ayşe Barım hakkında Gezi tutuklusu Osman Kavala'dan açıklama geldi.
Gezi Parkı davasından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen ve 7 yılı aşkın süredir Silivri Cezaevi'nde bulunan iş insanı Osman Kavala, ID menajerlik ajansı sahibi Barım ile iddia edildiği türden hiçbir konuşma yapmadıklarını ifade etti.

AİHM'in, hakkındaki ihlal kararına rağmen tutuklu bulunan Kavala, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Bir süredir izlediğimiz tutuklamalar endişe vericidir. Ayşe Barım’la ilgili yapılanlar, Gezi davasında yaşadığımız gerçekliği tahrif etme ve algı yaratmanın çarpıcı bir örneği.
İstanbul Başsavcılığı’nın 24 Ocak’ta kamuoyuna yaptığı açıklamada, Barım’ın gözaltına alınma gerekçelerinden birinin, benimle Gezi olaylarıyla ilgili yoğun iletişiminin tespit edilmesi olduğu belirtiliyor.
Halbuki savcılığın elindeki telefon trafiği kayıtlarından Barım’la konuşmalarımızın Gezi protestoları bittikten sonraki tarihte başladığının anlaşılmaması mümkün değil.
Gezi öncesinde, sırasında ve sonrasında telefonlarım dinleniyordu. Savcı iddia edilen türden hiçbir konuşma olmadığının bilgisine de sahipti.
Barım’ın, belediye başkanlarının, siyasetçilerin ve gazetecilerin tutuklanmalarında görülen ortak özellik, artık suçlamalar ile suçlananların eylemleri arasında hukuki ilişki kurma ve inandırıcı delil ortaya koyma gereği duyulmamasıdır.
Bu uygulama Gezi davasında yetkin hale getirildi, Gezi davası kamuoyunu bu uygulamaya alıştırmak için kullanıldı.
Son günlerde ortaya çıkan Gezi protestolarını kriminalize etme gayretinin de bu amaca hizmet ettiğine inanıyorum."

Silivri Cezaevi’ne götürülen Barım'a "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlaması yöneltildi.
Ayşe Barım'a yöneltilen suçlamanın dayanaklarından biri, şirketi ID İletişim ile çalışan oyuncuların #occupygezi etiketiyle, 2013 yılında paylaşım yapmalarıydı.
Aynı soruşturma kapsamında ifadeye çağrılan oyunculardan Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, Gezi'ye "kendi iradeleriyle" katıldıklarını söyleseler de haklarında "yalan tanıklık" iddiasıyla 27 Ocak'ta yeni bir soruşturma başlatıldı.
Savcılık, Ergenç ve Kocaoğlu'nun ifadelerinde "çelişki" bulunduğu iddia etti.
Aynı soruşturma kapsamında oyuncular Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci, Nejat İşler, Rıza Kocaoğlu ve Nehir Erdoğan'ın da "tanık" sıfatıyla ifadesi alındı.