Cem Garipoğlu Münevver Karabulut'u neden öldürdü? Cem Garipoğlu olayı nedir? Mezarı açıldı| Rezan Epözdemir: Kefen yoktu

Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut'u 15 yıl önce canice katletti. Bu cinayet senelerce ülkenin gündemine çeşitli durumlarla geldi. Bugün de ölümünün gerçekliğine dair şüphelerin yıllardır sürdüğü Cem Garipoğlu'nun mezarında 'Fethi Kabir İşlemi' yapıldı.

Tüm bunların ardından "Cem Garipoğlu Münevver Karabulut'u neden öldürdü? Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut'u ne zaman öldürdü? Münevver Karabulut cinayeti ne zaman oldu? Cem Garipoğlu ne zaman öldü? Cem Garipoğlu yurtdışında görüldü mü? Cem Garipoğlu kimdir?" gibi soruların cevabı merak edilip araştırılmaya başlandı.

 Öte yandan Münevver Karabulut'un ailesinin Avukatı Rezan Epözdemir'in Cem Garipoğlu'nun mezarına dair yaptığı açıklamalar ve kefen ile ilgili sözleri de yıllardır duyulan şüpheleri arttırdı. İşte Cem Garipoğlu cinayetine dair tüm detaylar...

Cem Garipoğlu'nun varlıklı bir ailenin çocuğu olması ve aylaca saklanıp ortaya çıkması derken cinayetle ilgili üzerinden yılla geçse de gizemi çözülmeyen çok şey var.

Senelerdir başta Münevver Karabulut'un ailesi olmak üzere kamuoyu da Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intihar ettiğine inanmadı.

(Münevver Karabulut'un annesi ve babası)

Bugün Cem Garipoğlu tarafından vahşi bir cinayete kurban giden 17 yaşındaki Münevver Karabulut davasında, yeni gelişmeler kaydedildi. İstanbul'da 15 yıl önce Münevver Karabulut'u katleden Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasına karar verildi.

CEM GARİPOĞLU'NUN MEZARI AÇILDI

Garipoğlu'nun mezarının açılması ve DNA tespiti yapılması konusunda ailenin talebi kabul edildi. Konuyla ilgili açıklama yapan avukat Rezan Epözdemir, "Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, talebimizi onaylayarak Cem Garipoğlu'nun mezarının açılmasına ve fethi kabir işleminin yapılmasına karar verdi" dedi.

FETHİ KABİR TALEBİ KABUL EDİLDİ

Garipoğlu'nun ölümünün ardından ortaya atılan iddiaların üzerine Karabulut ailesinin avukatları 'Fethi Kabir İşlemi' talep etti. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından talep kabul edildi.

CENAZE ADLİ TIP KURUMU'NA GÖNDERİLDİ

Polis ekipleri Cem Garipoğlu'nun mezarının bulunduğu Karacaahmet Mezarlığı'nda güvenlik amacıyla demir bariyerlerle tedbir aldı. Garipoğlu'nun mezarı savcı ve Adli Tıp görevlilerinin gelmesinin ardından açıldı. Cenaze, tabut içinde Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

"KEFEN YOKTU, KEMİKLER VE KAFATASI DAĞINIKTI"

Mezarın açılmasına ilişkin detayları paylaşan Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir "Cem Garipoğlu'nun mezarında kefen ve bez yoktu, kemikler ve kafatası dağınıktı, ceset bütünlüğü yoktu. Bu detaylar tutanağa da geçti. Ceset bütünlüğü olmadığı için kimlik tespiti yapmak fiilen olanaksız ama geldiğimiz noktada bu kimlik tespiti işlemi de yapılamadı. Çünkü ölenin herhangi bir yakını, Garipoğlu ailesinin herhangi bir ferdi veya komşusu yazılmıştı başsavcılık talimatıyla keza, bu da hazır edilmedi. Sadece avukatları meslektaşımız hazır bulundu.

"ÖZELLİKLE DİŞLER İNCELENECEK"

Bizim müvekkillerimiz zaten çok acılı oldukları için, psikolojik olarak yeni bir travmayı kaldıramayacak olduklarından tercihen gelmemeyi uygun buldular. Ama mutlaka kimlik tespiti işlemi için ölenin yakınlarının hazır bulunması gerekirdi bu nedenle teşhis işlemi yapılamadı. Bunu da tutanağa yazdık biz. Kemik parçaları, küçük olanlar bırakıldı ama büyük olanlar ve kafatası steril bir şeye konularak Adli Tıp'a gönderildi. Özellikle dişler incelenecek."

CEM GARİPOĞLU, MÜNEVVER KARABULUT'U NEDEN ÖLDÜRDÜ?

Münevver Karabulut'a yapılan otopside, adli tıp incelemelerine göre, vücudunda 13'ü kafasında olmak üzere toplam 29 kesik bulunduğu tespit edildi. Ayrıca, Karabulut'un başının, sağken gövdesinden ayrıldığı ve giysilerinde başka bir erkeğin sperm izlerine rastlandığı belirlendi. Ancak DNA testleri sonucu, bu spermlerin başka bir otopsi yapılan naaştan yanlışlıkla bulaştığı açıklandı.

CEM GARİPOĞLU OLAYI NEDİR?

Karabulut'un boynunda V şeklinde iki kesik, diğer kesiklerin konumu ve sırtında bulunan toprak izleri, uzmanlara göre sadist bir ayin esnasında işkence edilerek öldürüldüğüne işaret ediyor. Davanın avukatlarından Rezan Epözdemir, Fatih Altaylı ile yaptığı programda, cinayetin bir Yahudi ayini olduğunu öne sürdü ve bunun "Mayasız Ayini" adında bir ritüel olduğunu belirtti. Bu ayine göre, aile içindeki 18 yaşına gelmiş bir erkek, rüştünü ispat etmek için bakire bir kızı öldürmek zorunda kalıyor.

Cem Garipoğlu'nun, cinayeti işledikten sonra Münevver Karabulut'un cesedini dedesi ve babaannesinin Etiler'deki evinin yakınındaki bir çöp konteynerine atması, avukat Epözdemir'e göre, bu ayinin bir parçası olarak rüştünü ispatlamak amacıyla yapılmış bir hareket olarak değerlendirildi.

MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİ NE ZAMAN OLDU?

Lise öğrencisi Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından öldürüldü. Karabulut'un cansız bedeni çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynerinde parçalanmış hâlde bulunmuştu. Cinayet duyulduktan sonra Türkiye kamuoyunda dikkat çekmiş ve büyük tepki oluşmuştu.

Katil zanlısı Cem Garipoğlu cinayetten sonra kaçmış ve bu kaçış 197 gün sürmüştü. Cinayetten 197 gün sonra teslim olan Garipoğlu'nun yargılama süreci 18 Kasım 2011 tarihinde mahkûmiyet kararının verilmesiyle sona ermişti. Garipoğlu, 10 Ekim 2014 tarihinde Silivri'de cezasını çektiği 5 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde kendini asarak intihar etmişti.

CEM GARİPOĞLU KİMDİR?

Hayyam Garipoğlu’nun yeğeni 29 Ekim 1991 doğumlu Cem Garipoğlu hâlihazırda Silivri’de 5 No’lu L tipi kapalı cezaevinde yatmaktaydı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından el konulan Sümerbank’ın ortaklarından Mehmet Nida Garipoğlu ve Makbule Tülay Garipoğlu’nun dört çocuğundan ikincisiydi.

Cem Garipoğlu’nun yaşamı, Sümerbank’ın TMSF’ye el koyması ve babasının 18 ay hapse girmesiyle değişiyor. Baba Mehmet Garipoğlu, çocuklarının çok iyi bir eğitim almasını arzu ediyor ve hapse girdiği dönem Cem Garipoğlu’nu yurtdışına gönderiyor. 12 yaşında yurtdışına çıkan Garipoğlu, Fransa’da yatılı bir okulda eğitim görmeye başlar. 17 Yaşına kadar Rusça, İngilizce, İspanyolca ve Çince öğrenmek için ülke değiştirir ve sonra temelli olarak Türkiye’ye döner. Bahçeşehir’de ailesiyle birlikte yaşamaya başlar. Babasının yönlendirmesiyle ve "Okulu bitirmesine gerek yok, hayatı kendi başına tanısın, dil öğrensin yeter." felsefesi ile tam 6 yabancı dil birden öğrenir.

Türkiye’ye döndüğü 2007 senesinden anne Tülay Garipoğlu oğlunu, yaşadıkları villanın tam da karşısında bulunan Bahçeşehir Yıldızlar Kolejine’ne yazdırır. Okulunda pek uyum gösteremeyen ve rehber öğretmen ile sık sık vakit geçiren Garipoğlu, disiplinin ağır gelmesi yüzünden 2008 Şubat ayında bir başka okula geçer. Bu süre zarfında seyahatlerinde babasına tercüman sıfatıyla eşlik etmektedir.

Münevver Karabulut'un öldürüldüğü vahşet evi...